MHP lideri Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın çağrısının hemen ardından Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’i aradı ve teşekkür etti.
PKK lideri Abdullah Öcalan tarihi çağrısını yaptı ve örgütün silah bırakması gerektiğini vurguladı. Tüm sorumluluğu üstlendiğini vurgulayan Öcalan, “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti Van Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’i telefonla aradı.
İsmail Saymaz’a konuşan Pervin Buldan, Bahçeli’nin, “Teşekkür etti. ‘Verdiğiniz emekten dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca metni sizin okumanızdan büyük bir memnuniyet duydum’ dedi” sözlerini aktardı.
Saymaz’ın Buldan ile röportajı şöyle:
“Herkes elinden geleni yapmalı”
- Bugün gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence çok kıymetli bir dönem. Bu dönemi çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Bu çağrı 40 yıllık çatışmalı bir sürecin sona ermesi demek. Bundan sonra çocuklarımızın, gençlerimizin hayallerinin yıkılmayacağı, yaşamlarını yitirmeyeceği bir dönemin kapılarını açtı. O yüzden herkesin sımsıkı sarılması gereken bir süreç ve herkes elinden geleni yapmalı.
- Bu aşamaya bu kadar kısa sürede gelineceğini öngörebilmiş miydiniz? Daha önce de teşebbüslerde bulundunuz çünkü.
Tabii 2015 ile bu dönemi birbirinden ayırmak lazım. 2015’te çok daha farklı kesimler karşısındaydı.
Devlet Bahçeli, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’i aradı
- CHP ve MHP karşısındaydı.
Özellikle MHP’yi kastediyorum. Sayın Bahçeli’nin, Öcalan’ın idamını isteyen, elinde iple dolaşan bir insanın sürece sahip çıkması, destek vermesi ve “Sürecin ilerleyebilmesi için elimden geleni yapacağım” demesi çok önemli. Bizi de aradı sayın Bahçeli.
- Ne zaman aradı?
Açıklamayı yaptığımızın ertesi günü.
- Ne dedi?
Teşekkür etti. “Verdiğiniz emekten dolayı teşekkür ediyorum. Ayrıca metni sizin okumanızdan büyük bir memnuniyet duydum” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
- Ne cevap verdiniz?
Teşekkür ettim. Hep birlikte sürecin ilerleyebilmesi için birbirimize katkı sunmamız gerektiğini ifade ettim. Elinden geleni yapacağını söyledi. Sadece beni değil, Sırrı Süreyya Önder’i, Ahmet Türk’ü ve Tuncer Bakırhan’ı aradı.
- Devlet Bey’in yaklaşımı karşısında şaşırmışsınız anladığım kadarıyla.
Biz şaşkınlığı şimdi değil, 1 Ekim’de yaşadık. O şaşkınlık yeni değil. 1 Ekim’de tokalaşma, 22 Ekim grup toplantısında yaptığı çağrı ve bizim kendisini ziyaretimizde söyledikleri… 1 Ekim itibariyle yaşananların Sayın Bahçeli şahsında kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sürece bu kadar destek vermesi önemlidir. Bunu Öcalan da çok kıymetli buluyor.
- İmralı’da değerlendirmesi olmuş zaten değil mi?
Evet, görüşme sırasında, evet. (Öcalan) “Sayın Bahçeli dönüştüyse herkes dönüşür” dedi.
- Siz Bahçeli’nin tutumunu nasıl açıklıyorsunuz?
Türkiye’nin geleceği açısından artık herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken bir dönem. Ortadoğu’da taşlar yeniden dizayn edilirken, Kürtlerin yıllardır yaşamış olduğu acılar, bedeller… Türk ve Kürtlerin birlikte yaşadığı bir coğrafyada artık buna ihtiyaç vardı. Bence Sayın Bahçeli’nin girişimi de biraz bu minvalde.
“Hızlı adımlar atılmalı”
- Bundan sonra ne olmalı?
Hızlı adımlar atılmalı. Umut Hakkı başta olmak üzere birçok değişikliğin, reformların, paketlerin hızla çıkması gerekiyor. Cezaevlerinde çok sayıda insan haksız ve hukuksuz şekilde kalıyor. Siyasetçiler başta olmak üzere binlerce insan cezaevlerinde. Toplumu rahatlatmak açısından hızla birkaç adımın atılması gerekiyor. Cezaevleri ve Umut Hakkı… Bunlar insanlar üzerinde büyük etki bırakır, pozitif anlamda söylüyorum. Bunlar yapılırsa tabii ki devamı gelir, farklı şeyler konuşulur.
“Hazırlıkların yapılması lazım”
- Dağdakilerin durumu?
Onlar da tabii… Ama entegre etme meselesi bir iki ay içerisinde olacak bir şey değil. Zamanla bunların konuşulup tartışılması gerektiğini söylüyoruz. Olmazsa olmaz diye bakıyoruz. O insanların bir yerde konumlanması, bir yerlere gitmesi gerekiyor. Bununla ilgili hazırlıkların yapılması lazım.
- Kayyum meselesi… Açıklamanızdan bir gün önce Kağızman’a kayyum atanmıştı.
Evet, bunlar provokasyondur aslında. Bunlara iktidarın dikkat etmesi lazım. Öcalan, bu konuda çok öfkeli. Kayyum meselesini provokasyon olarak değerlendiriyor. İktidarın bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini söylüyor, Öcalan. Biz de öyle düşünüyoruz.
“Pürüz yaşanacağını düşünmüyorum”
- Bir yandan da HDK soruşturması var. 30 insan tutuklandı.
Bunlar bence süreci sabote etmeye çalışan kesimlerin girişimleri. O yüzden önüne geçmek lazım. Hem soruşturmalar hem tutuklamalar hem kayyumlar… Bunlar sürece zarar verir. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi gerekiyor.
- PKK’nın yanıtını nasıl yorumladınız?
Bu da kıymetli bir cevap bence. Başından beri onlar Öcalan’ın yanında duracaklarını ifade ediyorlardı. Ama Öcalan’ın koşullarının değişmesi gerektiğini de ifade ediyorlar. Bu adımlar atılırsa pürüz yaşanacağını düşünmüyorum.
“Kaybeden Türkiye olmaz”
- Kilit nokta Suriye değil mi?
Suriye tabii önemli. Başından beri önemliydi. Şimdi de önemli. Bununla ilgili henüz netleşen şeyler yok açıkçası. Türkiye, nasıl bir tavır tutunur bilmiyoruz ama Ortadoğu’da Kürtlerin geleceğinin ve Kürtlerle birlikte hareket etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Suriye, bunların başında. Kürtlere sahip çıkmak lazım Suriye’de. Asla Kürtleri yalnız bırakmamak lazım. Türkiye, Kürtlerle birlikte hareket ederse kazanır. Kaybeden Türkiye olmaz.
AK Parti ile görüşülecek
- Önümüzdeki hafta AK Parti ile DEM Parti heyeti görüşecek diye biliyorum. Ne bekleniyor bu görüşmeden?
Şu an tarih vermeyeyim ama evet birkaç görüşme yapacağız. Hem iktidarla hem muhalefet partileriyle görüşmemiz olacak ama henüz netleşen bir şey yok.
- Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’a atfen bir not okudu. Bu not neden metinde yer almadı?
Öcalan, bunu şifahen söyledi. O, metne yazılmamıştı. Daha sonra devlet yetkilileriyle yaptıkları görüşmede bunda karar kılınmış. Ama dışarıya çıkıp yetiştirmek bir zaman alacağı için şifahen okundu. Orada bir sıkıntı yok aslında. Üzerinde mutabakat sağlanmış bir paragraf.
- Önder’in aktardığı cümleden ne anlamalıyız?
Hızla adımların atılması gerekiyor. Yasal ve hukuki düzenlemelerin bu işin ilerlemesi için olmazsa olmaz bir şey olarak görülmesi gerekiyor. O cümleden bu anlaşılıyor.
Bahçeli, Ahmet Türk, Tuncer Bakırhan ve Selahattin Demirtaş ile de görüştü
MHP lideri Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısının okunmasının hemen ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ı aradı.
Öcalan’ın, Bahçeli’nin çıkışını önemsediğini aktaran Bakırhan, “Sayın Bahçeli’nin tam da bu çağrıdan sonra rolünü oynayabileceğini söyledi” dedi.
“Bu ülkeyi birlikte demokratikleşeceğiz”
Bakırhan, Bahçeli’nin “Rahat olun bu ülkeyi birlikte demokratikleşeceğiz” dediğini aktardı. Bahçeli’nin kendisini tebrik ettiğini söyleyen Bakırhan, şöyle devam etti:
“Sayın Öcalan 1 Ekim çıkışını önemsiyor, çok değerli buluyor. Oraya da özel bir zaman ayırdı. Sayın Bahçeli’nin tam da bu çağrıdan sonra rolünü oynayabileceğini söyledi. Canlı yayından sonra Bahçeli beni aradı. Tebrik etti. ‘Rahat olun, bu ülkeyi birlikte demokratikleşeceğiz. Demokrasi için ne gerekiyorsa elimizden geleni yapacağız. Ben durduğum yerdeyim. Demokrasi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım’ dedi.”
Bunun yanı sıra Bahçeli, yerine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk’ü de aradı.
Ayrıca, Bahçeli, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı telefonla aradı. İkili telefonda beş dakika görüştü.