Berk Esen ile Kritik (162): “Öcalan’ın çağrısının Kürt seçmenleri heyecanlandırması mümkün değil, tam bir teslim metni”

PKK kendini feshetsin Öcalan

Kritik programının bu haftaki bölümünde siyaset bilimci Doç. Dr. Berk Esen, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgütü feshetme ve silah bırakma çağrısının yankılarını değerlendirdi. Öcalan’ın yaptığı tarihi çağrıyı ele alan Esen, bunun Kürt seçmenler açısından heyecan verici bir metin olmaktan çok uzak olduğunu belirtti.

Öcalan’ın çağrısı Kürt seçmeni heyecanlandırdı mı?

PKK lideri Abdullah Öcalan’dan gelen çağrının apolojetik (özür dileyici) bir ton taşıdığını ve Kürt siyasi hareketinin bugüne kadar savunduğu birçok temel noktayı reddettiğini söyleyen Esen, “Bu metin, Kürt siyasi hareketini veya Kürt seçmenlerini heyecanlandıracak bir metin değil. Tam tersine, bu açıklama tam bir teslim metni. Öcalan, geçmişte PKK’nın savunduğu tüm taleplerden vazgeçmiş gözüküyor. Ayrı bir devlet, federatif yapı, güçlü yerel yönetimler, kültürel haklar gibi konuların tamamını reddediyor” diye konuştu.

Esen, Öcalan’ın metninin bir çözüm süreci gibi sunulmasının da hatalı bir okuma olduğunu belirterek, bunun daha çok iktidarın yürüttüğü politikalarla bağlantılı olduğunu ifade etti.

“Kürt seçmenlerin elinde pazarlık gücü kalmadı”

Esen, Kürt siyasi hareketi açısından bakıldığında da bu sürecin müzakereci bir ortamdan uzak olduğunu vurguladı. Esen’e göre geçmişte çözüm sürecinde yürütülen tartışmalardan farklı olarak, bugün Kürt hareketinin elinde pazarlık masasına koyabileceği ciddi bir koz bulunmuyor:

“Erdoğan, hiçbir şekilde pazarlık yürüttüğünü gösteren bir görüntü vermiyor. Tam tersine, baskıyı artırarak ilerliyor. Kürt siyasi hareketinin ise elinde artık bir koz yok. Seçimler yakın bir tarihte değil, en erken 2027’de olacak. Bu nedenle Kürt seçmenlerin sandık yoluyla bir mesaj verme şansı yok. Dahası, içeride ve dışarıda birçok gelişme Erdoğan’ın elini güçlendiriyor.”

Öcalan'ın çağrısı
Berk Esen: “Öcalan’ın çağrısı Kürt seçmeni heyecanlandırmadı.”

“Otoriterlik artacak”

Önümüzdeki süreç için iki farklı senaryo çizen Esen, her iki ihtimalde de Türkiye’de otoriter eğilimlerin daha da güçleneceği görüşünde:

“Eğer Öcalan’ın çağrısıyla belli bir anlaşma sağlanırsa, Erdoğan istediği zaman erken seçime gitme, anayasayı değiştirme, muhalefeti bölme gibi hamleleri daha kolay yapabilecek. Bu da onun otoriter yönetimini daha da güçlendirecek. Eğer anlaşma sağlanamazsa, o zaman da iktidar, Kürt siyasi hareketine daha sert politikalar uygulayacaktır. Yani her iki durumda da baskının artması muhtemel.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.