Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Türkiye’de rekabetçi otoriter sistemin artık rekabet kısmının da iptal edildiğini belirtti. Çarkoğlu, ciddiye alınabilecek şansı olan siyasetçilerin rekabete sokulmadan elendiklerini söyledi.
Prof. Dr. Ali Çarkoğlu, Türkiye’deki siyasi sistemin geldiği noktayı değerlendirdi. Çarkoğlu, “Rekabetin ne kadar rekabet olduğunu zaten hep tartışıyorduk. Seçimlere girerken liderler arasında rekabet şartlarının eşit olmadığı çok açıktı” dedi. Medyadaki bölünmüşlük ve muhalefeti sessizleştirme çabalarının altını çizen Çarkoğlu, devlet kaynaklarını kullanarak kampanya yapan iktidar karşısında muhalefetin şansının zaten sorgulandığını belirtti.
Çarkoğlu, gelinen noktayı şöyle tanımladı: “Bugün gelinen noktada herhangi birisinin ciddiye alınabilecek şansı varsa, rekabete hiç sokulmadan eleme edilmesi noktasına geldi Türkiye.”
Seçimsiz iktidar değişimi mümkün mü?
Türkiye’de mahkeme kararlarının hukuki olarak ne kadar sürdürülebilir olacağını tahmin etmenin güç olduğunu söyleyen Çarkoğlu, “Türkiye’de seçimsiz bir iktidar değişikliğinin düşünülmemesi gerektiği kanaatindeyim. Yine bir seçim olması gerekecek” dedi.
Çarkoğlu, bu şartlarda seçime nasıl gidileceğinin belirsizlik yarattığını vurguladı.
“Uluslararası konjonktür Erdoğan’ı cesaretlendirdi”
Ali Çarkoğlu, uluslararası konjonktürün Türkiye’deki gelişmelere etkisini Venezuela örneği üzerinden açıkladı. Trump’ın seçilmesinin Maduro rejimi karşısındaki umutları söndürdüğünü belirten Çarkoğlu, “Maalesef Erdoğan gibi yöntemler kullanmaya niyetliyseniz, şu anda uluslararası konjonktürde size karşı duracak yer kalmamış görünüyor” dedi.
Çarkoğlu, Trump’ın sessiz kalışının önemine değinerek, “Trump gibi bir dünya lideri bu konuda sessiz kalır. Hatta Türkiye’yi yapılacak değişik operasyonlar nedeniyle müttefik olarak yanında görmek isterse, hiçbir eleştiriyle karşılaşmadan istediğinizi yapabilirsiniz” diye konuştu.
“CHP’nin ön seçimi iktidarın ayarını bozdu”
CHP’nin ön seçimini değerlendiren Çarkoğlu, sürecin beklenmedik bir şekilde ilerlediğini belirtti, “Erdoğan beklenmedik bir seri hata yaptı ve şu anda gelinen durumda bu bir CHP ön seçimi olmaktan çıktı” dedi.
Anayasal haklar ve meşruiyet krizi
Türkiye’deki gösteri yasaklarına dikkat çeken Çarkoğlu, “Anayasal hakların böyle yasaklarla kısıtlandığı bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Fakat hiç kimse bu yasakları da açıkçası sokak ağzıyla takmıyor” dedi.
Her akşam yüzbinlerce kişinin gösterilere katıldığını belirten Çarkoğlu, “Nasıl bir hukuk düzeni ve meşruiyet temelinde bir yönetimi var Türkiye’de, bu sorgulanmaya başlayacak” idiye konuştu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Muhalefet ve toplumsal hareketin yönetimi
Çarkoğlu, CHP’nin toplumsal muhalefeti yönetme kapasitesine ilişkin soruya, gençlerle yaşanan sürtüşmenin aşıldığını ve partinin bu konudaki hassasiyetini artırdığını söyledi.
“Parti eski tür bir yönetimle bu konuya yaklaşmadığını açıkça göstermeli. Sivil toplum örgütleriyle dayanışma içerisinde bir mücadele şekillenmeli” diyen Çarkoğlu, Gezi olaylarından farklı olarak bu süreçte Kürt siyasetinin de İmamoğlu’na yönelik haksızlığa karşı CHP’nin yanında durduğunu vurguladı.