DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Medyascope yayınında Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı. DEM Parti’nin İmamoğlu operasyonuna ve çözüm sürecine yaklaşımını anlatan Doğan, “Türkiye bu deja vu halinden kurtulmalı artık. Biz sürekli bir deja vu hali yaşıyoruz. Bundan kurtulmaya ihtiyacımız var. Hepimiz için demokrasiye ihtiyacımız var” dedi.
DEM Parti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok kişinin gözaltına alındığı operasyonun siyasi saiklerle yapıldığını söyledi. DEM Parti, bu durumu demokrasi ve hukuka aykırı bularak kent uzlaşısının kriminalize edilmesini “akıl tutulması” olarak değerlendirdi.
Parti, gözaltıların hukuk dışı ve siyasi saiklerle yapıldığını vurguladı. Operasyonu şiddetle kınadıklarını belirten DEM Parti, yapılanı bir siyasi baskı operasyonu olarak tanımladı.
- İmamoğlu’na düzenlenen operasyon haberlerimizin tamamını okuyun.
- İmamoğlu’na düzenlenen operasyon videolarımızın tamamını izleyin.
Doğan, “Biz anti-demokratik uygulamalara karşı yükseltilen her sesin, her itirazın, her
talebin yanındayız. Türkiye’de demokrasi ve Kürt meselesinin çözümünün birbirinden
ayrılamaz olgular olduğunu defalarca söyledik. İstanbul’a operasyon, kayyum, gözaltı baskılarının artması, gazetecilere yönelik tutuklama ve operasyonların artması, bunların
hiçbirini tesadüf olarak değerlendirmiyoruz. Bunu açıkça ifade etmek gerekir, tesadüf değil.
Barıştan korkanlar, bunu sabote etmek isteyenler, provokatif zemine çekmek isteyenler
harekete geçmiş olabilirler. Bu konuda dikkatli ve uyanık olmak gerekiyor. İktidar bu
konuda kararlı durmalı. Kararlılığını göstermeli, topluma güven vermeli. Bu güvenin de
somut göstergeleri olmalı. Somut göstergesi de anti-demokratik uygulamalara hız
kazandırmak değildir. Aksine güvence vererek toplumdaki kaygı ve endişeleri gidermektir” dedi.
“İmralı’ya giden yolları açın”
Doğan yayında yeni çözüm sürecine de değindi. Doğan, “DEM Parti olarak bunu ifade ettiğimizde bir şart koyma, ipe un serme ya da yokuşa sürme olarak algılanmamalı. Yapılması gerekenleri hatırlatmak bizim siyasi sorumluluğumuz. Bu sorumluluğumuz gereği de şunu söylüyoruz, İmralı’ya giden yolları açın. Öcalan bu sürece serbest çalışma koşulları içerisinde dahil olsun, kesintisiz bir şekilde örgütü kendisiyle iletişim kurması gerektiğini söylüyor. Böyle bir açıklama var ortada ve diyor ki, fiziken gelip katılmasını değil ama bu kongreyi toplayıp direnme ihtimali olanları ikna edebilmek için kendisiyle bir iletişim kurmamız gerekli. Bu iletişim nasıl kurulacak? Bunun koşulları nasıl oluşturulacak? Bu ancak onlarla görüşülerek yapılabilecek bir şey” dedi.
Ayşegül Doğan, “Türkiye bu deja vu halinden kurtulmalı artık. Biz sürekli bir
deja vu hali yaşıyoruz. Bundan kurtulmaya ihtiyacımız var. Hepimiz için demokrasiye
ihtiyacımız var” dedi.