Ekonomist Güldem Atabay, Medyascope’ta Ruşen Çakır’a konuştu. Maltepe mitinginden boykotlara, erken seçim çağrılarından ekonomik krize kadar gündemi değerlendiren Güldem Atabay, “Türkiye büyük bir değişimin eşiğinde” dedi.
İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun “yolsuzluk” suçlamasından tutuklanarak Silivri’deki cezaevine konulmasının ardından CHP Maltepe’de miting düzenledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2.2 milyon kişinin mitinge katıldığını söyledi. Öte yandan CHP, Ekrem İmamoğlu’nun tahliye olması için imza kampanyası başlattı.
Güldem Atabay, Türkiye’nin büyük bir toplumsal dönüşümün eşiğinde olduğunu söyledi. Mitingleri, boykotları ve ekonomik baskıyı değerlendiren Atabay, “Bu bir değişim hareketi” dedi.
“Hukuksuz bir şekilde atılmış çok fazla adım var”
Atabay, “Karşımızda gördüğümüz muhalefet partisi, ana muhalefet partisi, yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu süreci sahiplenme biçimi, aslında kitleyle doğrudan bir iletişim halinde olduğunu çok net bir şekilde gösteriyor. İlk mitingde yapılan konuşmalar, İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin o barikatları aşarak herkesi harekete geçiren çıkışıyla başlayan olaylar zincirinde; Sayın Özgür Özel’in ve Sayın İmamoğlu’nun da gözaltı sürecinde gösterdikleri liderlik kapasitesinin her geçen gün genişlediğini izliyoruz. O kalabalıkların sadece CHP’li olmadığını, bir demokratlık bileşeniyle bir araya geldiklerini, ortak bir gelecek kaybına karşı tepki verdiklerini fark etmiş durumdalar. Üstelik bu temponun yüksek tutulması gerektiğini ve bunu yaratıcı yöntemlerle sürdürebileceklerinin de farkındalar. O yüzden ben Türkiye’yi büyük bir değişimin eşiğinde görüyorum” dedi.
Güldem Atabay, “Çünkü hukuksuz bir şekilde atılmış çok fazla adım var. Yayına katıldığım andan itibaren vurgulamaya çalıştığım gibi, karşımızda böyle bir kitle var. Bu kitle giderek güçleniyor, kalabalıklaşıyor ve gücünün farkına vardığı için daha da büyüyerek, tek vücut halinde hareket ediyor. Bu birlikteliği korumak çok önemli. Bugün erken seçim bir talep; ancak bu talebi geciktirmek için çeşitli manevralar, sertleşme yöntemleri gibi adımlar atan, kendini devletin yerine koyan bir hükümetle karşı karşıyayız. Bu yüzden bu sesi yüksek tutmak, canlı ve diri tutmak hayati önem taşıyor. Üstelik Gezi davası tutukluları başta olmak üzere, bu hukuksuzluklar sonucunda hâlâ cezaevinde olan çok sayıda insan var” dedi.