Tutuklu İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu kurultaya mektup gönderdi. İmamoğlu, iktidarın, İstanbul’a kayyum atama planı içinde olduğunu söyledi. Sandık çağrısı yapan İmamoğlu, “Aksi takdirde seçimlerin geciktirildiği her gün, yaşamakta olduğumuz ağır ekonomi, adalet ve siyaset sorunlarını daha da ağırlaştıracaktır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), kayyuma karşı aldığı karar doğrultusunda 21. Olağanüstü Kurultayı’nı bugün Ankara’da yapıyor. Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu kurultaya bir mektup gönderdi.
- 19 Mart krizine dair haberlerimizin tamamını okuyun.
- 19 Mart krizine dair videolarımızın tamamını izleyin.
İmamoğlu’nun mektubunu Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu okudu.
Sandığa çağrı yapan İmamoğlu, “Bunun yolu, sandığı vatandaşın önüne getirmek ve adil, özgür, serbest seçimlerin yapılmasını sağlamaktır. Aksi takdirde seçimlerin geciktirildiği her gün, yaşamakta olduğumuz ağır ekonomi, adalet ve siyaset sorunlarını daha da ağırlaştıracaktır” dedi.
“Cumhurbaşkanı adaylığı kampanyamızı başlatacağız”
İmamoğlu, mektubunda, bir avuç insanı göndereceklerini vurguladı, “Önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanı adaylığı kampanyamızı başlatacağız. Demokrat, halkçı, icraatçı bir yöntem anlayışıyla bu ülkeyi nasıl hızlı bir refaha, hızlı bir huzura ve özgürlüğe kavuşturacağımızı, yoksulluktan, zenginliğe adı geçen adil bir düzen ile 21. yüzyılın en başarılı ülkelerinden biri olacağımızı bütün detaylarıyla anlatacağız” diye yazdı.
İmamoğlu kurultaya mektup gönderdi
“Partimizin 21. Olağanüstü Kurultayı’nı, olağanüstü bir dönemde, olağanüstü koşullar altında gerçekleştiriyoruz. Bu bir darbe dönemidir. Sivil bir darbe ile karşı karşıyayız. Tek bir kişi, onun yarattığı sistem ve birlikte olduğu bir avuç insan seçim sonuçlarını bugünden yargı eliyle belirlemeye, milletin seçme hakkını milletin elinden almaya çalışmaktadır. Bu amaçla partimizin cumhurbaşkanı adayını ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı tutuklattılar. Cumhuriyet Halk Partisi’ni yargı eliyle bölüp, parçalama, İstanbul’a kayyum atama planı içindeler. Ancak vatandaşlarımızın, gençleriyle, kadınları, erkekleri hatta her yaştan ve her görüşten insanlarıyla iradelerine ve geleceklerine sahip çıkma kararlılıklarıyla ayağa kalkmış, iktidarın yargı eliyle yapmaya çalıştığı darbeye boyun eğmeyeceğini güçlü bir şekilde göstererek tarihe geçmiştir.
“Milletimiz sandığı kovalamasını da iyi bilir”
Demokratik hayata, hukuk devletine, milli iradeye karşı darbe girişiminde bulunanlar, ülkemizi derin bir meşruiyet krizine sokmuştur. Bugün Türkiye, hukuk ve demokrasi sınırları dışına çıkarak seçmenden aldığı vekaleti kötüye kullanan bu nedenle meşruiyetini yitirmiş bir iktidar tarafından idare edilmektedir. Malum kişi ve onunla hareket eden bir avuç insan, demokratik hayata, milletin iradesine saygılı olduklarını kanıtlamaya ve milletten aldıkları vekaleti derhal yerine getirmeye mecburdurlar. Bunun yolu, sandığı vatandaşın önüne getirmek ve adil, özgür, serbest seçimlerin yapılmasını sağlamaktır. Aksi takdirde seçimlerin geciktirildiği her gün, yaşamakta olduğumuz ağır ekonomi, adalet ve siyaset sorunlarını daha da ağırlaştıracaktır. Bu şartlar altında milletin hakemliğinden kaçmanın hiçbir izahı, hiçbir mazereti olamaz. Unutulmasın ki, milletin kendi iradesine ve geleceğine sahip çıkma kararlılığı, her türlü zorbalığın üstündedir. Ve milletimiz kendilerinden kaçırılan sandığı gittiği yere kadar kovalamasını da iyi bilir.
Değerli yol arkadaşlarım, büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkanlığında Sivas’ta gerçekleştirdiğimiz ilk kongreden bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayları, bağımsızlık ve cumhuriyet mücadelesinin şekillendiği demokrasi karargahları olmuştur. Bundan sonra da öyle olacaktır. Bugün itibarıyla önümüzde iki hedef vardır; ne pahasına olursa olsun hukuka ve demokrasiye sahip çıkarak hükümeti derhal serbest, adil seçimleri yapmaya zorlamak ve o seçimi çok üstün gayret, işbirliği ve kararlılıkla büyük bir fark ile kazanarak ülkemizi, 86 milyon insanımızı refaha, huzura, özgürlüğe kavuşturmak, ülkemizde güçlü bir adalet sistemiyle özgürlükçü parlamenter sistemi kurmak. Bu hedeflere ancak milletimizin her görüşten insanımızın gönül ve kader birliği yaparak ayrı mücadele saflarında, aynı kararlılıkla yer alarak ulaşabiliriz.
“Onlar bizim geleceğimizdir”
19 Mart darbe girişiminden bu yana, partimizin cesur, mücadeleci karakterini ortaya koyan başta Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel olmak üzere tüm partili yol arkadaşlarıma, milyonlarca üyemize yürekten teşekkür ediyorum. Bir an bile tereddüt etmeden, sokaklara çıkan, meydanları dolduran, dayanışma sandıklarına koşan, maruz kaldığı haksız ve orantısız şiddete rağmen geri adım atmayan, caddeleri, alanları, meydanları dolduran on binlerce yurttaşımıza teşekkür ediyorum. Her birinize içten selamlarımı ve saygılarımı iletiyorum. Bu ülkenin evlatlarına, özellikle pırlantamız, geleceğimiz, sevgili gençlerimize bu eziyeti yaşatanlara ve onları çok sevdiğimiz polisimizle karşı karşıya getirmek için gözünü kırpmadan adalet duygusunu yitirmiş bir avuç emir kuluna kulluk edenlere sesleniyorum, hapiste tutulmalarına neden olduğunuz, uydurma yöntemlerle eziyet çektirdiğiniz, yüreği vatan, millet, bayrak sevgisiyle dolu olan o gençler, kendisini darp eden polise, ‘Ağabey, sana bir şey olursa üzülürüm. Sen şehit olursan ben kahrolur, ağlarım’ diyen vatansever kızlarımız, gençlerimizdir. Bunu görün ve anlayın, onlar bizim geleceğimizdir.
“Cumhurbaşkanı adaylığı kampanyamızı başlatacağız”
Tek yürek, tek yumruk olmuş bir Cumhuriyet Halk Partisi, bu muazzam birlik ve dayanışmanın sarsılmaz omurgasıdır. Hep öyle olmuştur ve hep öyle kalacaktır. Partimin ve 15 buçuk milyon yurttaşımızın oyları ile cumhurbaşkanı adayı olarak bu birlik ve dayanışmayı büyütmeyi, en doğru şekilde temsil etmenin çok önemli olduğunu, cumhuriyet tarihimizin en büyük sorumluluklarından biri olarak görüyorum. Emin olunuz ki, siz kıymetli dava arkadaşlarım ve milletimin evlatlarıyla birlikte 86 milyon insanımıza mahcup olmayacağız ve başaracağız. Hepinizin huzurunda buna ant içiyorum. Bu çerçevede, önümüzdeki günlerde cumhurbaşkanı adaylığı kampanyamızı başlatacağız. Demokrat, halkçı, icraatçı bir yöntem anlayışıyla bu ülkeyi nasıl hızlı bir refaha, hızlı bir huzura ve özgürlüğe kavuşturacağımızı, yoksulluktan, zenginliğe adı geçen adil bir düzen ile 21. yüzyılın en başarılı ülkelerinden biri olacağımızı bütün detaylarıyla anlatacağız.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Asla hak yemedim, hakkımı da yedirmedim”
İnanın, milletimizin azim ve kararlılığı sayesinde, bizleri içine hapsettikleri duvarlar, demir parmaklıklar teker teker teferruata dönüşüyor. Unutmayın ve inanın yoldaşlarım, başaracağız, hiç kuşkunuz olmasın. Bir avuç insanı göndereceğiz. Milli iradeyi ülkemizde hakim kılacağız. Haksızlığı, zorbalığı, millete ait olan koltuğu seçim kazanmak için her yolu mubah görenleri yeneceğiz. Özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin ve cumhuriyetin ikinci yüzyılını, güçlü iktidarını milletçe hep birlikte kuracağız. Bunun için tüm kararlılığımla milletimi davet ediyorum. Daha önce hangi partiye oy vermiş olursa olsun, her vatandaşımızı mücadeleye davet ediyorum. Bu ülke hepimizin. Bu cennet vatan, bu devlet hepimizin. Ancak bir ve beraber olursak bu zulme son verebiliriz. Ancak omuz omuza olur, yan yana gelirsek özgür, mutlu ve demokratik Türkiye’yi kurabiliriz. Ulusal bütünlüğümüzü tesis edebilir, uluslararası itibar ve gücümüzü en üst seviyeye taşıyabiliriz. Böyle bir Türkiye’yi kuracağız ve hep birlikte hak ettiğimiz seviyeye çıkacağız. Çünkü biz milletiz ve millet büyüktür. 105. yılında hatırlatıyorum ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Kararlı tavrınız ve mücadeleniz için size bir kez daha teşekkür ediyorum. Milletimize umut ve cesaret vereceğinize yürekten inanıyorum. Asla hak yemedim, hakkımı da yedirmedim. Hep mertlikten yana oldum. Sizin de milletimizin ve devletimizin hakkını bir avuç insana yedirmeyeceğinizi biliyorum. Size olan inancım tamdır. Kendimi önce Allah’a, sonra size ve milletimize emanet ediyorum. Kurultayımızın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”