ABD, Çin’den yapılan ithalatlara uygulanacak gümrük vergisinin, 9 Nisan’dan itibaren yüzde 104’e yükseltileceğini açıkladı.
ABD yönetimi, Çin’den ithal edilen ürünlere yüzde 104 oranında ek gümrük vergisi getireceğini resmen açıkladı. Beyaz Saray Basın Sözcüsü, yeni vergi tarifelerinin 9 Nisan 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini duyurdu. ABD’nin bu kararı, Çin’in misilleme politikalarına karşı bir hamle olarak değerlendiriliyor.
Trump’ın Çin’e karşı yüzde 34 gümrük vergisi uygulaması üzerine, Çin de aynı oranda vergiyi ABD’ye karşı uygulamaya başladı. Çin’in misillemeden vazgeçmemesi üzerine ABD, yeni vergi tarifesini devreye aldı.
Trump’ın yeni gümrük vergileri: Hesaplamalar nasıl yapıldı?
Trump, Beyaz Saray’daki Gül Bahçesi’nde büyük bir tablo eşliğinde bu tarifeleri tanıttığında, ilk başta bu oranların mevcut tarifelerin ve diğer ticaret engellerinin (örneğin düzenlemelerin) bir kombinasyonuna dayandığı varsayıldı.
Ancak daha sonra Beyaz Saray, oldukça karmaşık görünen matematiksel bir formül yayımladı.
Ama aslında hesaplama çok daha basit bir matematiğe dayanıyordu:
ABD’nin belirli bir ülkeyle olan mal ticaret açığı alınıyor, bu rakam o ülkeden yapılan toplam mal ithalatına bölünüyor, bu çıkan sonuç da ikiye bölünüyor.
Ticaret açığı, bir ülkenin diğer ülkelerden ithal ettiği fiziksel ürünlerin, onlara sattığı (ihraç ettiği) ürünlerden fazla olması durumudur.
Örnek verelim:
ABD, Çin’den daha fazla mal alıyor (ithal ediyor) ve daha az mal satıyor (ihraç ediyor). Yani 295 milyar dolarlık bir mal ticaret açığı var. Çin’den yapılan toplam ithalat ise 440 milyar dolar.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
295’i 440’a böldüğünüzde yaklaşık yüzde 67 elde ediliyor, bu da ikiye bölündüğünde yüzde 34 oluyor. Bu nedenle Çin’e uygulanan gümrük vergisi yüzde 34.
Benzer şekilde, bu formül Avrupa Birliği (AB) için uygulandığında sonuç yüzde 20’lik bir tarife oldu.
Trump tarifeleri “karşılıklılık ilkesine” uygun mu?
Pek çok yorumcu, bu tarifelerin “karşılıklı” olmadığını belirtiyor.
Karşılıklı olsaydı, bu oranlar ülkelerin ABD’ye uyguladığı mevcut tarifeler ve düzenleme gibi dolaylı ticaret engelleri temel alınarak hesaplanmış olurdu.
Ancak Beyaz Saray’ın resmi metodolojisine göre, tarifeler bu şekilde hesaplanmadı.
Bunun yerine tarifeler, ABD’nin ilgili ülkeyle olan mal ticaret açığını sıfırlayacak şekilde hesaplandı.
Trump, formül dışına çıkarak ABD’ye net ithalat fazlası olmayan bazı ülkelere de vergi getirdi.
Örneğin ABD’nin şu anda Birleşik Krallık ile mal ticaret açığı bulunmuyor. Ancak Birleşik Krallık da %10’luk tarife listesine dahil edildi.
Yeni tarife rejimi toplamda 100’den fazla ülkeyi kapsıyor. Türkiye’ye yüzde 10 vergi uygulanacak.
“Daha büyük etkiler doğurabilir”
Trump, ABD’nin küresel ticarette “kötü” bir anlaşma yaptığını düşünüyor.
Ona göre diğer ülkeler, ABD pazarını ucuz ürünlerle dolduruyor – bu da Amerikan şirketlerine zarar veriyor. Ayrıca iş kaybına yol açıyor. İddiasına göre bu ülkeler, ABD ürünlerini rekabet edemez hale getiren engeller koyuyor.
Trump, bu nedenle tarifelerle ticaret açıklarını kapatarak Amerikan sanayisini canlandırmayı ve istihdamı korumayı hedefliyor.
Ama bu yeni tarife düzeni bu hedefe ulaşabilir mi?
BBC Verify, çok sayıda ekonomistle görüştü. Ekonomistlerin çoğunluğu, tarifelerin ABD ile bazı ülkeler arasındaki ikili mal ticareti açığını azaltabileceğini kabul etse de, ABD’nin dünya genelindeki toplam ticaret açığını düşürmeyeceğini belirtiyor.
Londra King’s College’tan Profesör Jonathan Portes şöyle diyor:
“Evet, ABD ile bu ülkeler arasındaki ikili açıklar azalabilir. Ama bu hesaplamalarda yer almayan çok daha geniş etkiler olacak.”
Çünkü ABD’nin toplam ticaret açığı yalnızca ticaret engellerinden kaynaklanmıyor; aynı zamanda ABD ekonomisinin yapısından da kaynaklanıyor.
Amerikalılar genelde kazandıklarından daha fazla harcayıp yatırım yapıyor. Bu fark, ABD’nin dışarıdan daha fazla ürün satın almasına neden oluyor. Bu eğilim devam ettiği sürece, ABD tarifeleri artırsa bile dış ticaret açığını tamamen kapatamayabilir.
Ayrıca bazı ticaret açıklarının meşru nedenleri olabilir – sadece tarifelerle açıklanamaz. Örneğin, bazı gıda ürünleri belirli ülkelerin ikliminde daha ucuza ve kolayca üretilebiliyor olabilir.
Londra Ekonomi Okulu’ndan Thomas Sampson ise şöyle diyor:
“Bu formül, ABD’nin ticaret açığı verdiği ülkelere vergi koymayı haklı göstermek için geriye dönük olarak kurgulanmış. Bu uygulam