“Kent uzlaşısı” davasında 10 belediye yöneticisinin tutukluluk halinin devamına karar verildi

Kent uzlaşısı davası

İstanbul’da CHP’li belediyelere yönelik yapılan “kent uzlaşısı” soruşturmasında gözaltına alınıp tutuklanan 10 belediye yöneticisi hakkında mahkeme tutukluluğun devamına karar verdi. Duruşma 18 Eylül’e ertelendi.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP’nin kazandığı ve DEM Parti’nin aday göstermediği bazı ilçelerde kurulan “Kent uzlaşısı” çerçevesinde yürütülen soruşturma kapsamında açılan davada ilk duruşma bugün İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, tutuklu sanıklar Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ile Üsküdar Belediye Meclis Üyesi Bülent Kaygun, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Elif Gül, Fatih Belediye Meclis Üyesi Güzin Alpaslan, Tuzla Belediye Meclis Üyesi Hasan Özdemir, Adalar Belediye Meclis Üyesi Nesimi Aday, Şişli Belediye Meclis Üyesi Sinan Gökçe, Beyoğlu Belediye Meclis Üyesi Turabi Şen, Beyoğlu Belediye Başkan Danışmanı İkbal Polat ve avukatları hazır bulundu.

“Silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında sanıkların savunmalarının ardından savcı mütalasını açıkladı. Tutukluluğun devamını istedi. Mütalaaya karşı yaklaşık 30 avukat görüş bildirdi, tahliye istedi.

“Kent uzlaşısı” davasında 10 belediye yöneticisinin tutukluluk halinin devamına karar verildi.

“Bir tarafta barış süreci, bir tarafta cadı avına çıkılan iddianameler…”

Sanıklardan Elif Gül’ün avukatları, “Bir taraftan barış sürecinden bahsederken bir taraftan cadı avına çıkılan iddianameler söz konusu. Devlet kendi yurttaşıyla kavga halinde. Bugün 3 tane Kürt toplansa 6 tane polis oluyor” dedi.

Gül’ün avukatlarından Sinan Zincir ise, “Meral Danış Beştaş, Ali Kenanoğlu gibi isimler de buradaydı. Bu isimler iddianamedeki ‘örgüt’ün bir numaralı üyeleri…. Aman dikkat edelim. Çok tehlikeli (!)” şeklinde tepki gösterdi.

Güliz Alpaslan’ın avukatı ise 8 Mart eylemine katılan müvekkilinin basın açıklaması yaparken çekilen fotoğraflarının iddianamede “silahlı terör örgütü üyeliği”ne delil olarak yer almasına karşı, “Savcı çok çaresiz kalmış belli ki… Bir basın açıklaması ne zamandır ‘Silahlı terör örgütü üyeliği’ olarak kabul ediliyor? İddianame somut delillerle gerekçelendirilmiş bir şey yok. İddianamede suç tarihi olarak gözaltı tarihi verilmiş. Herhangi bir illiyet bağı yok.” dedi.

“İddianameyi düzenleyen her iki savcı hakkında da suç duyurusunda bulunacağız”

Sanık avukatları, “İddianameyi düzenleyen her iki savcı hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Dayanaksız suçlamalar var” dedi.

Yaklaşık sekiz buçuk saat süren duruşmada ara karar açıklandı.

Sanıklar hakkında MASAK’tan istenilen raporun akıbetinin sorulması ve Terörle Mücadele Şubesi’nden HDK ve “Kent uzlaşısı” ile ilgili bilgi notu istendi.

Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi, davayı 18 Eylül tarihine erteledi. Sanık avukatları duruşmanın 4 ay sonraya ertelenmesine tepki göstererek salondan ayrıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.