Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü yaban domuzlarına yönelik sürek avı kararı aldı. Hayvan hakları örgütleri, sürek avı kararına tepkili. HAYKONFED üyesi Eda Sheldon, alınabilecek alternatif önlemleri sıralarken, sürek avının ekosisteme vereceği zarara dikkat çekti.
Gündem Fethiye’de yer alan habere göre Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün (DKMP) 19 Mayıs’ta başlattığı sürek avı kararına Muğla’daki hayvan hakları örgütlerinden tepki geldi.
Hayvan Hakları Koruma Federasyonu (HAYKONFED) Yönetim Kurulu Üyesi Eda Sheldon, Gündem Fethiye’ye yaptığı açıklamada, yaban domuzlarının öldürülmesi dışında alınabilecek önlemleri ve sürek avının ekosisteme etkilerini anlattı.
Sheldon, son yıllarda artan orman yangınlarının, kaçak yapılaşmanın ve şehirden uzaklaştırılan sokak köpeklerinin, domuzların yerleşim yerlerine inmesine zemin hazırladığını söyledi. “Doğa Koruma ve Milli Parklar, çözüm üretmek yerine ölümü seçiyorsa artık işlevini yitirmiş bir kurum olmuştur” diyen Sheldon, kurumların bir araya gelerek alternatif çözümler geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Sürek avı nedir?
Sürek avı, bir grup avcının domuz veya geyik gibi yaban hayvanlarını belirli bir alana sürerek o bölgeye gizlenmiş avcılar tarafından vurulmasına dayanan toplu av yöntemidir. Hayvanlar, bu yöntemle kaçacak yer bulamayacak şekilde çevrilir ve tuzağa düşürülür.
Yaban hayatını korumak için neler yapılabilir?
Sheldon’a göre yaban domuzlarıyla şehir arasına elektrikli olmayan bariyerler konulmalı, sese ya da görüntüye duyarlı korkutma mekanizmaları yerleştirilmeli ve yabanda beslenme ile su odakları oluşturulmalı.
Ayrıca domuzların indiği bölgelerde belediyeler ve gönüllüler iş birliğiyle serbest köpekler görevlendirilmeli, çöpler düzenli toplanmalı ve açıkta bırakılmamalı.
Sheldon şehirlerde yaşayanların da evcil hayvanlar için sokakta yaptıkları beslemelerin ardından artıkları toplamaları gerektiğini belirtti. Eskiden köylülerin orman içlerine meyve ağaçları dikerek domuzları doğal alanlarda tuttuklarını hatırlattı ve bu yöntemin yeniden kullanılabileceğini söyledi.
Sürek avı ekosistemi nasıl etkiler?
Sürek avına özellikle bu aylarda, domuzların yavrulama döneminde başvurulmasının ekolojik felaketlere yol açabileceği uyarısında bulunan Sheldon, “Bir türe karşı soykırım olur ve ekosistem ciddi anlamda zarar görür” dedi.
Sheldon, domuzların, toprağı havalandırmaları, tohumların yayılmasını sağlamaları ve yırtıcı hayvanlar için önemli bir besin kaynağı olmaları sebebiyle doğada hayati bir role sahip olduklarını anlattı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Domuzların leşleri tüketerek hastalıkların yayılmasını önlediklerini ve bazı türlerin nüfusunu dengeleyerek biyolojik çeşitliliğe katkı sunduklarını vurguladı.
Hukuki itiraz yolları açık
DKMP’nin sürek avı kararına karşı yasal haklarını kullanmak isteyen yurttaşlara da bilgi veren Sheldon, “Kararın iptali için önce ilgili kuruma dilekçe verilir. Olumsuz yanıt alınırsa, idari yargıya başvurulabilir” dedi.
Hayvan hakları savunucuları, DKMP’ye yönelik sert eleştiriler yönelterek, “Yaşam hakkı beş fişeğe kurban edilemez” ifadesiyle sürek avına karşı kamuoyu duyarlılığı çağrısı yapmaya devam ediyor.