Gezi anmasına katıldıkları için gözaltına alınan İstanbul Üniversitesi öğrencileri serbest bırakıldı

Gezi eylemlerinin 12. yıldönümü nedeniyle İstanbul Üniversitesi’nde yaptıkları anmanın ardından Vezneciler metro durağında dün akşam saatlerinde gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 22 öğrenci yurtdışı yasağı ile serbest bırakıldı. Öğrenciler haftada 3 gün imza verecek.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri adliyeye sevk edildi
İstanbul Üniversitesi öğrencileri serbest bırakıldı.

İstanbul Üniversitesi’nde Gezi eylemlerinin 12. yıldönümü nedeniyle anma açıklaması yapan öğrencilerden bir bölümü Vezneciler metro durağında dün (29 Mayıs) gözaltına alındı.

İstanbul Üniversitesi öğrencileri serbest bırakıldı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine götürülen 23 öğrenciden biri sağlık kontrolünün ardından serbest bırakılırken, diğerleri de Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.

Adliyedeki ifade işlemleri akşam saatlerinde tamamlanan 22 öğrenci yurt dışı çıkış yasağı konarak serbest bırakıldı. Öğrencilere haftada 3 gün imza verme şeklide adli kontrol tedbiri de uygulandı.

Gözaltındaki öğrencilerin arkadaşları, sevk saatlerinde adliye önünde bir açıklama yaptı.

Öğrenciler, açıklamada, yılmayacaklarını söyledi, “Yılmayacağız. Çünkü bu memlekete ve geleceğimize dair umutlarımızdan, hayallerimizden ve sorumluluğumuzdan vazgeçmiyoruz. Bu mücadeleyi veren arkadaşlarımızı bir an olsun yalnız bırakmayacağız” dedi.

Gözaltı işlemlerinin artık rutinleştirilmeye çalışıldığını ifade eden öğrenciler, “Bu, aynı zamanda üniversitelerde büyüyen dayanışmayı, üniversitelilerin özgürlük talebini ve Gezi Direnişi’nin gençlikte bıraktığı mirası ortadan kaldırma çabasıdır. Ancak nafile. 19 Mart’tan bu yana memleketin dört bir yanında yükselen gençlik hareketi, her türlü baskıya, tutuklamaya, kamusal alanlarımızın gaspına ve faşist çetelere karşı daha da güçlenerek yoluna devam ediyor” diye konuştu.

“Ali İsmail’i unutmadık, Berkin’i unutmadık”

Öğrenciler şöyle devam etti:

Hacettepe Üniversitesi’nde arkadaşlarımız faşist grupları kampüsten nasıl püskürttüyse, biz de kendi üniversitelerimizde aynı iradeyle duruyoruz. Kampüslerimizde cirit atan sivil polislerin ve özel güvenlik görevlilerinin kimin tarafında durduğunu çok iyi biliyoruz. Ama şunu da açıkça söylüyoruz: Güvenliğimizi tehdit eden faşist zihniyeti ve onun işbirlikçilerini bu üniversitelerde barındırmayacağız, direnişin sembollerini de anmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz Ali İsmail’i unutmadık. Berkin’i unutmadık. Onları anmak, bizim için suç değil; bir onurdur. Gezi Direnişi’ni hatırlamak da suç değildir. Aksine, bu topraklarda verilmiş; eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesini hatırlamak ve geleceğe taşımaktır. Bugün 15 yaşındaki bir çocuğun polis kurşunuyla yaşamını yitirdiği, onu öldürenlerin hâlâ cezasızlıkla ödüllendirildiği bir ülkede yaşıyoruz. ‘Emri ben verdim’ diyeni, 19 yaşında bir gencin sokakta dövülerek katledildiğini, Ahmet’in, Ethem’in ve daha nicelerinin aramızdan alındığı günleri unutmuyoruz. Çünkü Gezi’de yitirdiklerimiz yalnızca basit bir hafıza değil; bir iradenin, bir kararlılığın sembolleridir. Onları anmak, bu mücadeleyi yaşatmak demektir.

“Artık kaybedecek bir şeyimiz yok”

Üniversiteler özgür düşüncenin, eşitliğin ve bilimin alanı olması gerekirken; baskıların, yasakların ve polis ablukasının merkezine dönüştürülmek isteniyor. Ancak biz, bu kampüsleri savunmaktan, yeniden özgürleştirmekten geri durmayacağız. Bizler yalnız bugünü değil, geleceği de savunuyoruz. Yoksulluğa, güvencesizliğe ve adaletsizliğe karşı bir yaşam alternatifi kurmak isteyen bir kuşağız. Artık böyle yaşamak istemiyoruz. Elimizden her şeyi alındığı, yaşam güvencemizin olmadığı bir yerde artık kaybedecek bir şeyimiz yok. Sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız. Eğer bugün bir suçtan bahsedilecekse, o suç; Gezi’yi anan öğrencilerin gözaltına alınmasıdır. Suç; kampüsleri öğrencilerden değil, faşist gruplardan korumak yerine gençleri hedef almaktır. Suç; üniversiteyi polisle, özel güvenlikle, baskıyla teslim alma girişimidir.”

(ANKA)

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.