2023 verilerine göre dünyadaki tüm anne ölümlerinin yüzde 29’u Nijerya’da. Her gün yaklaşık 200 kadın doğum sırasında hayatını kaybediyor. Hükümetin yeni önlemleri umut verse de tablo hâlâ ürkütücü.
24 yaşındaki Nafisa Salahu, Nijerya’daki pek çok kadın gibi doğum sırasında ölümle burun buruna geldi.
Doktorların grevde olduğu bir dönemde doğum yapan Salahu, üç gün süren sancıların ardından sezaryenle hayatta kaldı ancak bebeği kurtarılamadı. BBC’ye konuşan Salahu, “Hiçbir gücüm kalmamıştı. Sadece Tanrı’ya şükrettim” diyor.
O günden bu yana birkaç kez daha doğum yaptı ama her seferinde aynı duyguyla: “Yaşayıp yaşamayacağımı bilmiyordum ama artık korkmuyordum.”
Nafisa’nın hikâyesi, Nijerya’daki kadınların doğum deneyiminin olağan bir örneği. Birleşmiş Milletler’e (BM) göre ülkede her 100 kadından biri doğum sırasında ya da hemen sonrasında hayatını kaybediyor.
Yılda yaklaşık 75 bin kadın.
Yani her yedi dakikada bir ölüm.
Ölüm nedenleri biliniyor, çözümleri de: Yetersizlik kader olmamalı
Uzmanlar, bu ölümlerin önemli bir kısmının doğum sonrası kanama, tıkanmış doğum, yüksek tansiyon gibi önlenebilir nedenlerden kaynaklandığını söylüyor.
Beş yıl önce, 36 yaşındaki Chinenye Nweze bir hastanede kan kaybından öldü.
Kardeşi Henry Edeh, “Ellerindeki kan yetersizdi. Doktorlar panik halindeydi. Kız kardeşimi kaybetmek dayanılmaz bir acı” diyerek durumu anlatıyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
UNICEF’in Nijerya temsilcisi Martin Dohlsten’e göre sorunların kaynağı çok boyutlu: Zayıf sağlık altyapısı, personel yetersizliği, yüksek sağlık maliyetleri, kültürel çekinceler ve genel güvensizlik ortamı.
Ülkede 2021 verilerine göre sadece 121 bin ebe var.
Oysa Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tavsiye ettiği düzeye ulaşmak için en az 700 bin hemşire ve ebeye daha ihtiyaç var.
Bir ülke iki doğum hikâyesi
Kano eyaletinden Jamila Ishaq, dördüncü çocuğunu doğururken komplikasyon yaşadı. Doğum görevlisi hastaneye gitmesini önerdi ancak vardığında sağlık personeli yoktu. Eve dönmek zorunda kaldı ve doğumu evde yaptı. Şimdi beşinci çocuğunu bekliyor ama özel hastane ücretlerini karşılayamıyor.
Öte yandan Abuja’nın zengin bir mahallesinde yaşayan Chinwendu Obiejesi, doğum öncesi bakımı düzenli takip ediyor. “İkinci hamileliğimde kan kaybı riski vardı, hastane önceden kan hazırladı. Neyse ki gerekmedi” diyor.
Bu tür sistemli takipler, hayatta kalmayı belirleyen temel farklardan biri.
Hükümetin yeni adımı: Mamii girişimi umut olabilir mi?
Nijerya hükümeti Kasım 2024’te Anne Ölümlerini Azaltma İnovasyon Girişimi (Mamii) adlı bir program başlattı. İlk aşamada altı eyalette 400 bin hamile kadına ulaşıldı. Hedef, 33 eyalette 172 yerel yönetim bölgesini kapsamak. Proje kapsamında hamile kadınlar tespit ediliyor, yaşadıkları yerler belirleniyor ve gebelik boyunca izleniyorlar.
Mamii aynı zamanda kadınları sağlık sigortasına yönlendirmeyi ve yerel ulaşım sistemleriyle işbirliği kurarak sağlık merkezlerine erişimi kolaylaştırmayı hedefliyor. Ancak UNICEF yetkilisi Dohlsten, başarının sürdürülebilir finansman, etkili uygulama ve sürekli izleme ile mümkün olacağını söylüyor.
Değişim mümkün ama zaman daralıyor
2000 yılından bu yana dünya genelinde anne ölümleri yüzde 40 oranında azaldı. Ancak Nijerya bu olumlu trendi yakalayamadı; aynı dönemde yalnızca yüzde 13’lük bir iyileşme sağlandı. Günde ortalama 200 annenin ölümü, yalnızca sağlık politikalarının değil, toplumsal eşitsizliğin ve ihmallerin de sonucu.
Kız kardeşini doğumda kaybeden Henry Edeh’in sözleri, bu trajedilerin ne kadar kişisel olduğunu hatırlatıyor:
“Biz büyürken o bizim dayanağımız oldu. Onu düşündüğümde hâlâ acı acı ağlıyorum.”
Kaynak: BBC