Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) İran’a sunduğu yazılı nükleer teklif, Tahran’ın temel taleplerini karşılamadı. İran, zenginleştirme yasağına ve yaptırım takviminin net olmamasına karşı çıkarak teklifi reddetmeye hazırlanıyor.
İran ile ABD arasında aylardır süren dolaylı görüşmelerde ilk kez Washington yazılı bir teklif sundu. İranlı yetkililere göre teklif, Tahran’ın temel kırmızı çizgilerini karşılamaktan uzak.
ABD’nin önerisinde, İran’ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirmesini durdurması istendi, yaptırımların ne zaman ve hangi koşullarda kaldırılacağına dair net bir yol haritası sunulmadı.
İranlı üst düzey bir diplomat Reuters’a yaptığı açıklamada, “İran, ABD’nin teklifine olumsuz yanıt hazırlıyor. Bu, fiilen reddetmek anlamına gelebilir” dedi.
1 Haziran Cumartesi günü Tahran’ı ziyaret eden Umman Dışişleri Bakanı Badr Albusaidi aracılığıyla iletilen teklif, Trump yönetiminin İran’a sunduğu ilk yazılı belge oldu. Teklifin içeriği hem İran’da hem de ABD’de tepki çekti.
Gizli teklif: “Sınırlı zenginleştirmeye olur”
ABD Başkanı Donald Trump, Axios’un teklifin ayrıntılarını yayımlamasının ardından sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Hiçbir uranyum zenginleştirmeye izin vermeyeceğiz” diyerek kamuoyuna katı bir tutum sergiledi.
Ancak Axios’un ulaştığı belgeler, ABD’nin perde arkasında daha esnek bir tutum benimsediğini ortaya koydu.
Teklife göre İran’a yalnızca düşük seviyede, sivil amaçlı zenginleştirme hakkı tanınıyor; bu da yalnızca açık tesislerde ve belirli sürelerle sınırlı kalmak koşuluyla. Yeni tesis kurma, gelişmiş santrifüj araştırmaları ve zenginleştirme altyapısı geliştirme yasaklanıyor.
İran’ın yeraltı tesisleri ise geçici olarak devre dışı bırakılacak. Buna karşılık, yaptırımlar ancak İran’ın “gerçek taahhüdü” Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ve ABD tarafından onaylandığında kaldırılacak.
ABD, İran’ın Suudi Arabistan’la birlikte yer alacağı bölgesel bir uranyum zenginleştirme konsorsiyumu önerdi. Ancak bu faaliyetler İran topraklarında yürütülemeyecek. Bu model, yüksek düzeyde karşılıklı güven ve sürekli denetim mekanizması gerektiriyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İran: “Bilimsel kazanımlarımızdan vazgeçmeyiz”
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, teklifin ardından Kahire’de yaptığı açıklamada, “Zenginleştirme hakkımızdan feragat etmeyiz. Bu bilimsel bir başarıdır, bedeli kanla ödenmiştir” dedi.
Arakçi, IAEA’nın hazırladığı ve İran’ın 2015 anlaşmasına aykırı biçimde yüksek saflıkta uranyum zenginleştirdiğini belgeleyen rapora da tepki göstererek, “IAEA, Batı’nın baskısıyla bağımsız teknik kimliğini kaybetmemeli” diye konuştuuş.
Rapor, İran’ın üç ayrı tesiste IAEA’ya bildirilmemiş nükleer malzeme bulundurduğunu ve gizli faaliyetlerde bulunduğunu ortaya koydu. Fransa, Almanya ve İngiltere bu raporu Eylül ayında BM Güvenlik Konseyi’ne taşıyarak İran’a yeni yaptırımlar uygulanmasını hedefliyor.
İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı İbrahim Azizi ise “Zenginleştirme hakkını tanımayan hiçbir teklif sunulamaz, ciddiye alınamaz, müzakere edilemez” diyerek teklife sert çıktı.
İsrail baskısı ve ABD içindeki gerilim
Axios’un haberine göre, teklifin zenginleştirmeye sınırlı izin vermesi Tel Aviv’de alarm zillerini çaldı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD’li muhataplarına baskı yaptığı, hatta görüşmeler çökerse tek taraflı bir hava saldırısı planladığı iddia ediliyor. ABD yetkilileri, Netanyahu’nun böyle bir adımı Trump’tan bağımsız atmasından endişe ediyor.
Trump yönetimi, 2015’te Barack Obama döneminde imzalanan nükleer anlaşmadan 2018’de çekilmişti. Yeni teklif ise birçok açıdan o anlaşmanın revize edilmiş bir versiyonu olarak görülüyor.
Nükleer anlaşmanın geleceği: Şimdi ne olacak?
İran’ın teklife vereceği yanıt önümüzdeki günlerde açıklanacak. Tam bir kopuş, Avrupa’nın İran’a ağır yaptırımlar getirmesine, hatta ABD-İsrail öncülüğünde askeri müdahale riskinin artmasına neden olabilir. Bu ihtimal karşısında İran’ın yanıtını tamamen reddetmek yerine diplomatik kanalları açık tutacak şekilde kurgulaması bekleniyor.
ABD tarafı ise altıncı tur görüşmeler için hazırlık yapıyor. Tarafların pozisyonları arasındaki mesafe, kısa vadede bir uzlaşı ihtimalini oldukça düşük gösteriyor.