Ruşen Çakır yorumladı: Berrin Sönmez’in kişisel başörtüsü protestosunun toplumsal anlamı

Berrin Sönmez

Ruşen Çakır, Berrin Sönmez’in başörtüsünü çıkarma kararını “bireysel bir tercih değil, siyasi iktidar ve dini otoriteye karşı bir söz” olarak değerlendirdi.

Ruşen Çakır, Berrin Sönmez’in başörtüsünü çıkarma protestosunu değerlendirdi. Sönmez’in uzun yıllardır başörtüsüyle tanınan bir isim olduğuna dikkat çeken Çakır, “Berrin Sönmez’in bu çıkışı, sadece kişisel bir tercih değil, Türkiye’de dindar kadınların içinde bulunduğu siyasi ve toplumsal baskılara karşı bir söz” dedi.

Çakır, Sönmez’in bu kararı Diyanet’in söylemlerine tepki olarak aldığını hatırlatarak, “Mesele yalnızca bireysel inanç değil, siyasi iktidar ve dini otorite ilişkileriyle doğrudan bağlantılı” ifadesini kullandı.

Başörtüsü tartışmalarında yeni bir boyut mu?

Geçmişte başörtüsü yasağına karşı verilen mücadelenin özgürlük talebi üzerinden şekillendiğini belirten Çakır, bugünkü tartışmaların farklılaştığını söyledi:

“Bugün bazı kadınlar, inançları devam etse bile başörtüsünü çıkararak başka bir özgürlük talebini dillendiriyor. Bu, tartışmayı çok başka bir yere taşıyor.”

Çakır, bu eylemin özellikle muhafazakâr çevrelerde yankı uyandıracağına dikkat çekti:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Başörtüsünü çıkaran bir dindar kadın, bu ülkede hem muhafazakâr hem de seküler çevrelerden tepki alabilir. Ama bu tepkiyi göze alarak hareket etmek başlı başına politik bir eylemdir.”

“Tepkiyi göze almak politik bir eylemdir”

Berrin Sönmez’in protestosunun, kadınların kendi bedenleri ve sembolleri üzerindeki söz hakkını savunan bir adım olduğunu söyleyen Çakır, “Bu, sadece kişisel bir değişim değil, politik bir duruştur” dedi. Ona göre bu tür eylemler, Türkiye’deki toplumsal değişimin görünür hale gelmesinde kritik rol oynuyor.