CHP’nin milletvekili kampında yaptığı ekonomi sunumundan detayları Medyascope ile paylaşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, “yapısal sorun” olarak adlandırdığı üretim politikalarına odaklandı. “AKP’nin sanayi politikası iflas etmiştir” diyen Karatepe, köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu vurguladı. Kampın ekonomi gündeminde, Genel Başkan Özgür Özel’in de çokça üzerinde durduğu bütçe maratonu da ele alındı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, CHP’nin milletvekili kampında ekonomi sunumu yaptı. Enflasyon, yoksullaşma, vergi adaletsizliği, gelir dağılımında bozulma, ücret ve emekli aylıkları gibi konuların yanında Karatepe, sunumunda tarım ve sanayide yaşanan sorunlar ile bunlara ilişkin çözüm önerilerine ağırlık verdi. Karatepe şunları söyledi:
“TÜİK tarafından en son eylül ayı başında yayımlanan girdi-çıktı tabloları göstermiştir ki, AKP döneminde uygulanan yüksek katma değerli, yüksek teknolojili ürün üretme politikası beklenen sonucu vermemiştir. Aksine Türkiye’de sanayi sektöründe yaratılan katma değer oranının düştüğü ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla AKP’nin sanayi politikasının iflas ettiğini TÜİK’in yayımladığı girdi-çıktı tabloları göstermiştir. Bunun değişmesi için Türkiye’de köklü bir sanayi politikası değişikliği yapılması ihtiyacı vardır. Biz de bunun üzerine çalışıyoruz.”
Kampta buna yönelik verilerle birlikte politika önerilerini paylaşan Karatepe, bu konuya program çalışmasında da yer verdiklerini vurguladı.
“Sadece yüksek katma değerli sektörleri desteklemekle kalkınma olamaz”
Karatepe, sunumundan çarpıcı kısımları Medyascope ile paylaştı. 2012-2023 döneminde katma değer oranlarında ilginç gelişmeler yaşandığına işaret eden Karatepe, şöyle devam etti:
“Bilhassa imalat sanayi için geliştirilen onca ‘yüksek katma değerli sektörleri destekleme’ teşviklerine rağmen imalat sanayi katma değeri yüzde 31,2’den yüzde 30,8’e gerilemiş. Sanayi sektörünün genelinde de katma değer oranları düşerken, en büyük negatif katkı katma değer oranı 10 puanın üzerinde düşüşle, yüzde 61,8’den yüzde 51,4’e gerileyen madencilik sektöründen gelmiş. Tarım sektöründe katma değer oranı yerinde sayarken, ülke ekonomisinin geneli için katma değer oranının 2,5 puan düştüğünü görüyoruz. Amaç yüksek katma değerli sektörleri desteklemek ve oluşturulan politika setleri de buna yönelikken netice ülkedeki katma değer oranlarının düşmesi olmuş. Burada, üretim süreci neticesinde hammadde ve ara mamule katma değer ekleyerek nihai ürünün katma değer yoğunluğunu (yüksekliğini değil) artırmayı amaçlamak yerine sadece yüksek katma değerli sektör ve ürünleri desteklemenin başarılı bir kalkınma politikası olamayacağı görülmüştür.”
Üretimin ithalata bağımlılığını da dönemsel olarak karşılaştıran Karatepe, ekonomi genelinde bağımlılığın 1,2 puan artış gösterdiğini, sanayi sektörü genelinde bir değişme olmadığını, imalat sanayinde ise bir puanlık bir düşüş olduğunu aktardı. Karatepe, “Tarımsal üretimde ithal bağımlılığın yüzde 14,5’ten yüzde 22’ye çıkarak çok büyük bir artış göstermesi, tarımsal faaliyetlerde de yerli girdi kullanımını geliştirecek politikaların geliştirilmesi gerekliliği konusunda bir ipucu veriyor. Gıda arzı güvenliğinin çok önem taşıdığı günümüzde tarımdaki ithal bağımlılık artışı sadece üretim değil, tedarik zincirlerinin de dikkate alınması gerektiğini gösterirken bağımlılığın bilhassa tarımsal ilaç, tohum ve gübre girdilerinden kaynaklandığını düşünüyoruz” diye konuştu.
Bütçe maratonuna hazırlık
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de büyük önem verdiği bütçe görüşmeleri de kampın gündemleri arasındaydı. En geç 17 Ekim’e kadar TBMM Başkanlığı’na sunulacak olan 2026 bütçe kanunu teklifinin ekim ayı sonu itibarıyla Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerine başlanacak. Geçtiğimiz yıl her bakanlığın bütçesi görüşülürken ayrı bir protestoyla karşılık veren CHP milletvekilleri bu yıl da “tam katılım ve güçlü performansla” bütçe maratonuna hazırlanıyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da kamp programının sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada bütçe görüşmelerinin önemi üzerinde durduklarını vurgularken şunları söyledi:
“Bu bütçede bütçe açığını, faize ödenen parayı, garanti verilen kamu projelerinde fazla fazla ödenen paraları, emeklinin, işçinin, ezilenlerin durumunu hepiniz göreceksiniz. Türkiye Cumhuriyeti bütçesi aslında 86 milyonun rızkı. Cumhurbaşkanı’nın da, bizlerin de, bu ülkedeki bir polisin, çiftçinin de rızkı. Bunun neye nasıl dağıtılacağını göreceğiz. Bu bütçede yine gerçekleri konuşacağız ama bir şey daha yapacağız. Faiz, garantili projeler, emeklinin, işçinin maaşı gibi eleştirdiğimiz her konuda önerilerimizi de ortaya koyacağız. Eleştirilerimizi ama aynı zamanda önerilerimizi de 86 milyonla paylaşacağız.”
Güvenlik ve dış politika sunumları
CHP Genel Başkan Yardımcıları Yankı Bağcıoğlu ve Namık Tan da kendi alanları olan güvenlik ve dış politikaya dair sunumlar yaptı.
Bağcıoğlu, küresel ve bölgesel güvenlik gelişmeleriyle birlikte çevreden başlayarak Türkiye’yi ve dünyayı etkileyen konulara değindi. Tan ise uluslararası gündemi ve Türkiye’nin komşularında yaşanan gelişmeleri, bölgesel koşulları sunumunda ele aldı.
Sunumların ardından dış politikayla ilgili söz alan milletvekilleri, “Dünyanın gidişatını daha yakından takip etmeliyiz” önerisinde bulundu. Parti kaynakları bu konudaki yorumun, eleştiriden ziyade temenni niteliğinde olduğunu belirtti.