Müge İplikçi yazdı: İki zaman, iki ses, tek kare

Ne kadar geniş devrim,
Ne kadar dar yolculuk,
Ne kadar büyük düşünce,
Ne kadar küçük devlet.


Mahmud Derviş

Öyle bir karedir bu; iki ayrı zamanın, iki ayrı yöntemin ve elbette yeryüzüne dair iki farklı umudun sessizce kesiştiği bir anı dondurur. Fondaki modernitenin flu ve hızlı gölgeleri içinde, biri geçmişin bilgeliğini, diğeri geleceğin aciliyetini temsil eden iki figür yan yana durur. Genç, örgülü saçlarıyla dimdik bir duruş sergileyen bir kız; yanındaysa, yüzüne bilgeliğin ve mücadelenin izlerini taşıyan, şalını bir yeryüzü lütfu gibi saran bir kadın. Bu, öylesine bir toplantı anı değil, bilimin aktivizmle, sabrın isyanla ve kuşakların birbiriyle buluşmasının sembolik bir portresidir.

Bu bakışma, insanla doğa, ilerlemeyle sürdürülebilirlik, geçmişle gelecek arasındaki bitip tükenmeyen gerilimi hatırlatır. Tüm bu gerilime rağmen, karede sözcüksüz fakat son derece anlam yüklü bir dayanışma, bir yan yana duruş hâkimdir. Bu, ortak bir kaygı etrafında kenetlenmiş bir ittifaktır.

Jane Goodall
Jane Goodall. Müge İplikçi yazdı: İki zaman, iki ses, tek kare

Sabrın bilimi

Jane Goodall, bu portrenin bir yanında, bitmek bilmeyen bir sabrın, bu sabra eşlik eden gözlemin ve içinde kadim bir empati barındıran bir bilimin temsilcisi olarak durur. Geçtiğimiz yüzyılın ortalarında Gombe’de şempanzeleri gözlemlerken, insanın doğadaki benzersizlik iddiasını sarsan bu kadın, primatolojide çığır açmış sapasağlam bir karakterdir. Onun insanlığa bıraktığı miras yalnızca akademik keşiflerle sınırlı değildir. Kurduğu enstitü aracılığıyla yürüttüğü koruma çalışmaları ve genç nesillerin köklerini besleyen eğitim programları, onun bilimsel merakını etik bir sorumlulukla birleştiren yaşam felsefesini ele verir. Goodall’a göre doğayı anlamak, ona saygı duymakla mümkündür; bu noktada uzun vadeli düşünmek ve empati kurmak, yaşamın her katmanında içselleştirilmesi gereken bir süreçtir.

İsyanın çağrısı

Öte yanda Greta Thunberg, bambaşka bir gerekliliğin, yakıcı bir ivediliğin ve gençliğin yılmaz sesinin sembolü olarak karşımıza çıkar. 2018’de okul greviyle başlattığı küçük eylem, Fridays for Future hareketine dönüşerek, iklim politikalarını sorgulayan milyonlarca gencin bir araya gelmesine öncülük eder. Birleşmiş Milletler kürsüsündeki “How dare you?” (Nasıl cüret edersiniz?) çıkışı, yalnızca bir söz değil, aynı zamanda olup bitenlerden hesap sormanın ve bilimsel gerçeklerin siyaset karşısındaki ısrarlı sesi olur. Sırf karbon salınımına dikkat çekmek için okyanusu yelkenliyle geçmesi, söylemini eyleme dönüştürme kararlılığının somut bir kanıtıdır. Greta, genç kuşağın dünyayı radikal bir biçimde yeniden düşünme tarzının ve bu çabanın nasıl yeni umutlar yeşertebileceğinin capcanlı bir örneğidir.

Ortak payda: Sürdürülebilir bir gelecek için adalet arayışı

Yapay zekâ, otomasyon ve teknolojik sıçramalarla dolu çağımızda, insanlığın ilerleme hırsı ile doğanın sınırları arasındaki gerilim keskinleşirken, bu iki sesin buluştuğu ortak payda daha da anlam kazanır: Gerçek ilerleme, ancak sürdürülebilirlik ve adaletle mümkündür! Goodall’ın doğa merkezli uyarıları ile Greta’nın teknolojik ilerlemenin etik sınırlarını hatırlatan iklim bilinci, aynı hakikate işaret eder. Bu, insanı, buyurgan otoriter yapılar karşısında güçsüzleştirilmiş ama aynı ölçüde direncin sembolü haline gelmiş tüm seslerin mücadelesidir; sesi kesilmiş, kıstırılmış, yok sayılanların yaşam hakkının savunusudur, kısaca yaşamın ta kendisi…

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

İsveçli aktivist Greta Thunberg
Greta Thunberg. Müge İplikçi yazdı: İki zaman, iki ses, tek kare

Sonuç olarak, geçmişin birikimli bilgeliği ile geleceğin ısrarlı talebi yan yana durduğunda, gerçek değişim kaçınılmazdır. Ve bu değişimin mayasında hem sabır hem de kararlılık vardır. Jane Goodall’ın yıllara meydan okuyan sakin gözlemi ile Greta Thunberg’in meydanlardaki ve bugün Gazze için denizlerde verdiği haklı ve barışçıl mücadele ve bu mücadeleden yükselen barışçıl ve kararlı sesi, hep birlikte bize şunu fısıldar: Gerçek bilgeliği dinlemek, doğaya ve onun içindeki sessizlere saygı göstermek ve gençliğin taleplerini ciddiye almak, gezegenimizin geleceğini korumanın olmazsa olmazıdır.

Bu fotoğraf yalnızca iki kişinin – biri bu dünyadaki görevini tamamlamış, diğeri yoluna yılmadan devam eden iki kişinin- portresi değil, onların temsil ettiği eylemin, empatinin ve hesap sorma iradesinin ta kendisidir. Eylem, empati ve hesap sorma arasındaki zorunlu ve zorlu dengeyi hatırlatan zamansız bir çağrıdır da aynı zamanda. O halde ona kulak verelim.