Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kurunun yanında yaşların yakıldığından şikayetçi olmayan yok

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yapılan görevden almalar, tutuklamalar kamuoyunda tartışmalara neden olmaya devam ediyor. Darbe girişiminin hemen ardından OHAL ilan edilmiş, hükümete KHK (Kanun Hükmünde Kararname) yetkisi verilmişti. KHK ile devletin birçok kurumundan görevden almalar devam ediyor. Yayımlanan son kararname ile binlerce öğretim görevlisi görevlerinden ihraç edilmişti. Öğretim üyeleri arasında “Barış için Akademisyenler” bildirisine imza atan akademisyenlerden 41’inin yer alması tartışmalara neden olmuştu. Daha önce Tunceli Üniversitesi’ndeki odasında polis tarafından yapılan aramada Fethullah Gülen’in kitabı bulunduğu için gözaltına alınan Doç. Candan Badem, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Ancak son kararname ile o da görevinden ihraç edildi.

hocalar

Dün sabah saatlerinde “İmamların Öcü” adlı kitabıyla TSK içindeki Fethullah Gülen cemaati yapılanmasını anlatan Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ’ın gözaltına alınması da tartışmalara neden oldu. Demirağ akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Aynı gün yapılan operasyonda Metropoll Araştırma’nın sahibi Özer Sencar da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Erdoğan: “At izi, it izine karıştı”

Tartışmalar sürerken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Zirvesi dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamada, haber kanallarında yapılan yorumları eleştirdi: “Öyle yorumlar yapıyorlar ki suçladıkları o insanın bu işle hiç alakası yok. Ama o insana o yaftayı yapıştırıyor. At izi, it izine karıştı.”

Kılıçdaroğlu: “Başbakan da rahatsız”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da operasyonlarda yapılan haksızlıklar nedeniyle bazı KHK’ları Anayasa Mahkemesine taşıyabileceklerini söylemişti. Milliyet gazetesinin bugünkü haberine göre Başbakan Binali Yıldırım ile Kemal Kılıçdaroğlu yaptıkları telefon görüşmesi sırasında, Barış Bildirisi’ni imzalayan akademisyenlerin üniversitelerden ihracı da gündeme geldi. Yıldırım’ın da bu ihraçlardan rahatsız olduğunu CHP liderine söylediği belirtildi.

Yıldırım: “Şikayeti olan kriz merkezlerine başvursun”

Başbakan Yıldırım da, “Bu meselede yüzde 100 doğru yapılamayacağını baştan kabul ettik. Çünkü örgüt, kapalı bir örgüt. Başbakanlık Müsteşarlığı başta olmak üzere bütün illerde bir nevi ‘kriz merkezi’ oluşturacağız. Yani bu konularda ‘kendisine haksızlık yapıldığı kanaati’ olan, bu şekilde size dönüş yapan veya sizin tespitleriniz varsa bunları oluşturacağınız birim vasıtasıyla toplayın. Şüphesiz yanlış hesap Bağdat’tan döner. Yanlış yapıldıysa, adalete ve hukuka uymayan bir iş varsa bu operasyonlar tamamlandıktan sonra dönülüp bakılacak ve yapılmış yanlışlar varsa düzeltilecek” açıklamasını yaptı.

“Can güvenliğim yok”

“Fethullah Gülen’e yelpaze sallayan çocuk” olduğu iddiasıyla İzmir’de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan, ancak daha sonra gerçek “yelpazeci”nin saptanması sonucu serbest bırakılan diş teknisyeni İsa Sönmez, savcılığa gidip kendisi hakkında haber yapanlar hakkında şikayetçi oldu. Can güvenliği olmadığı gerekçesiyle de valilikten koruma talep etti.

Muhafazakâr camiada operasyonlara tepkiler

Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz, yakından tanıdığı Oktay Kılıç’ın evinin aranmasına sosyal medya hesabından tepki gösterdi ve “15 yıldır tanıdığım, ‘o gece’ tankın önüne yatan, FETÖ düşmanı Oktay Kılıç’ın evi FETÖ’den aranıyorsa, bu operasyon ‘bize’ dönmüş demektir!” dedi. Küçükyılmaz şöyle devam etti. “Namaz kılanı Fetullahçı sanan, Meşveretçi, Yazıcı, Okuyucu, Nakşi, Kadiri arasındaki farkı bilmeyen 28 Şubatçılarla FETÖ temizliği yapılamaz.”

mucahit-kucukyilmaz

Karar Gazetesi yazarlarından Hakan Albayrak ise bugünkü köşe yazısında, Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fatma Bostan Ünsal’ın geçen ay, “FETÖ’ye irtibat şüphesi” gerekçesiyle açığa alınması ve daha sonra KHK ile ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. “Mensubu olduğunuz partinin ismi Adalet ve Kalkınma Partisi’dir beyler! ADALET ve Kalkınma Partisi! Bu zulmü nasıl yakıştırıyorsunuz kendinize! Allah’tan korkmuyor musunuz kardeşim siz” sözlerini köşesine taşıdı.

Star Gazetesi yazarlarından Ahmet Taşgetiren de köşesinden bu konuya değindi: “Bence Sayın Cumhurbaşkanı, yıllar sonra “Birilerini haksız yere mağdur etmişiz” dememek için gözaltılara, tutuklamalara, tasfiye listelerine daha yakın plan bakmalı, özellikle haksızlıklara kendisinin kefaleti ile meşruiyet kazandırılmasına fırsat vermemeli.”

Yeni Şafak gazetesindeki köşe yazısında üzüntü ve kaygılarının arttığını dile getiren Kemal Öztürk de, “FETÖ’nün baş düşmanıyken, FETÖ’cü diye üniversiteden ihraç edilen, Prof. Dr. Nurkan Yağız’ın hikayesi herkesi çok etkiledi sanırım. Gün boyu telefon, mail ve sosyal medya üzerinden gelen mesajlar durmadı” ifadelerini kullandı.

Eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun danışmanı Etyen Mahçupyan ise Karar Gazetesi’nde, “Yenikapı ruhuna ne oldu?” başlıklı yazısında akademideki ihraçları eleştirerek “Üniversitelerde yapılan ayıklamanın büyük çapta ‘fırsattan istifade’ olduğunu herkes görüyor. Atılan kişilerin çoğunun Gülencilerle bağı yok. Ama yönetimler onlardan kurtularak kimbilir kimlere yer açmak istiyor” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler