Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumhuriyet davasında tutuklulukların devamına karar verildi, bir sonraki duruşma 9 Mart’ta görülecek

Ahmet Şık, Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Emre İper’in tutuklu olarak yargılandığı Cumhuriyet davasının 5. duruşması Çağlayan Adliyesi’nde başladı. Davada tutuklulukların devamına karar verildi, bir sonraki duruşma 9 Mart’ta Silivri’de görülecek. Mahkeme başkanı, Ahmet Şık’ı siyasi savunma yaptığı gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarttı, Murat Sabuncu ve Akın Atalay da bu sebeple savunma yapmadı. 

Hakim, Ahmet Şık’ın ifadesinden önce “Ses tonuna karışmam ama siyasi yorum yapma” dedi. Şık “Savunma kapsamında istediğimi söylerim. Gerisini avukatlarımla değerlendirirsiniz” diye yanıt verdi. Ardından heyet Ahmet Şık’ı siyasi savunma yaptığı gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarttı.

Murat Sabuncu ve Akın Atalay savunma yapmadı

Ahmet Şık’ın duruşma salonundan çıkartılmasından dolayı diğer tutuklu sanıklardan Murat Sabuncu ve Akın Atalay da savunma yapmayı reddetti. Sabuncu, “Bir savunma hazırlamıştım, okumak istiyordum ama Ahmet Şık savunmasını yapamadığı için doğal olarak ben de yapmayacağım. İkimiz de çıkacağız ve savunma yapacağız diye bekliyoruz. Sizin gözlerinize hep dik baktık. Ahme Şık bu ülkedeki en dürüst gazetecilerdendir ve bu savunmayı yapabilseydi yine doğruları söyleyecekti. Sizden tek bir talebim var. Ahmet aşağıda tek başına. Ben de onun yanına inmek istiyorum” dedi.

Akın Atalay ise “Sizin heyetiniz, bundan 10 gün önce Silivri Cezaevi Duruşma Salonunda 5 gün üst üste bir yargılama yaptı. Reina katliamı sanığının davası. Siz de sanığın ilk hedefinin Cumhuriyet gazetesi olduğunu iddianameden okumuşsunuzdur. Bizleri bombayı Cumhuriyet gazetesine atmaktan son anda vazgeçenlerle 30 metre ötede yatırıyorsunuz” şeklinde ifade verdi.

Tanık olarak dinlenen Doğan Satmış, “Röportajım bazı gazetelere yanış yansıdı. Ben bu arkadaşların FETÖ bağlantılı olduğunu söylemedim, buna inanmıyorum da. Bu arkadaşlar yıllarca FETÖ’ye karşı mücadele etmiştir. O sözler bana ait değil” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ duruşma öncesinde delil durumuyla ilgili açıklama yaptı ve  “Eksiklerimiz var. Bilirkişi raporları istemiştim emlak raporu geldi. Talep ettiğimiz tanıkların hepsi hazır olacak. Dijital materyaller konusunda 3 ayrı müzekkere yazdık ama inceleme yapılmadı. Dijital materyallerin bazılarının şifreleri bozuk, bazılarının yok denildi. Kemal Aydoğdu için yazılan müzekkereye cevap yok. Mahkememizin geldiği aşamada delil durumu budur” dedi.

Duruşma öncesi adliye önünde yapılan basın açıklamasını Dışarıdaki Gazeteciler İnisiyatifi adına okuyan Faruk Eren de “Yarın akşam buradan dört arkadaşımızla ayrılmak istiyoruz. Ama asla bununla yetinmeyeceğiz. Tutuklu bütün gazetecilerin serbest bırakılmasını, ifade özgürlüğü kapsamındaki tüm davaların da düşürülmesini istiyoruz” diye konuştu.

Ayrıca bir önceki duruşmada Mehmet Faraç’ın da zorla getirilmesine karar verilmişti, ancak Faraç duruşmaya gelmedi. Yine 31 Ekim’deki duruşmada adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi, Bylock’a yapılan yönlendirmeyi anlatmış ve İper’in telefonunda Bylock olmadığını raporuyla ortaya koymuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.