Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

CHP’nin gidişatı

Yayına hazırlayan: Gamze Elvan

Merhaba iyi günler, iyi haftalar. Cumhuriyet Halk Partisi’nde kurultay bilmecesi bugün büyük ölçüde aydınlanacak. Muhalifler, olağanüstü kurultay toplamak için imza toplayan çevreler, esas olarak Muharrem İnce’nin etrafında toparlanan kişiler; Muharrem İnce’ye doğrudan destek vermeyen delegeler de var, ama büyük bir çoğunluğu, destekleyen kişiler. Geçtiğimiz günlerde gerekli imzaları topladıklarını söylemiş olmalarına rağmen hâlâ olay muamma olarak sürüyor. Bugün de henüz net bir şey şu âna kadar gelebilmiş değil. Görüldüğü kadarıyla bu imzaların tamamı, olağanüstü kurultay için gerekli imzaların tamamı henüz toparlanabilmiş değil. Tabii toparlanamamasına rağmen toparlandığı yolunda açıklamalar yapılmış olması ve Genel Merkez’in imza toplamaya çalışanlara karşı dışlayıcı tavrı da CHP’de işlerin hiç iyi gitmediğini bize gösteriyor.
Kurultay olsa da olmasa da CHP şu anda kabaca ikiye bölünmüş bir halde; ama her iki tarafın da artıları ve eksileri var ve her iki tarafın eksileri belki de artılarından daha fazla. Sonuçta CHP belirsiz bir yere doğru giderken, 24 Haziran’da uğradığı hayal kırıklığını aşabilme konusunda çok bir umut vermiyor. Şu anda kurultay olup olmayacağı bugün iyice netleşecek dedik; ama gördüğüm kadarıyla bu imzalar toplanamadı, toplanabilecek gibi de gözükmüyor. Değişik şekillerde bunu zorladılar; en son Muharrem İnce dün Halk Tv’ye çıkarak bir kez daha zorladı, bugün de bir şeyler yaptı; henüz şu anda imzaların toplandığı ve CHP’nin olağanüstü kurultaya gideceğinin kesin olduğu yolunda bir açıklama muhaliflerden tam olarak gelebilmiş değil; hâlâ birkaç saat var, ama anladığım kadarıyla bu bayağı zor, toplanmama ihtimali daha yüksek.

Değişimlere müdahil olamayan CHP

Peki toplanırsa ne olur, toplanmazsa ne olur? Toplanırsa büyük bir ihtimalle Kılıçdaroğlu kazanamaz, bunu daha önce de söylemiştim; hatta aday olacağını da sanmıyorum, belki yerine bir başkasını gösterir, ona destek verir eğer olağanüstü kurultaya giderse. Kurultaya gidilmezse ne olur? Ki büyük ihtimalle gidilmeyecek gibi gözüküyor, yine de ihtiyat payı bırakalım, o zaman Kılıçdaroğlu herhalde Merkez Yürütme Kurulu’nda bazı değişikliklere gidecek, ama bunun kimseyi tatmin etmeyeceği belli. Sonuçta var olan Parti Meclisi içerisinde MYK’dan birileri gidecek yerine PM’den başka isimler gelecek, PM de zaten belli ve partinin kendisinin bu iç tartışmalarla uğraşmaktan, dolayısıyla onun da etkisiyle herhangi bir şekilde Türkiye’deki şu son dönemde yaşanan çok büyük değişimlere karşı herhangi bir şey söyleyebildiğini görmüyoruz.
Yapılan açıklamalar var, Kılıçdaroğlu’nun ya da parti sözcülerinin, parti yöneticilerinin… Bu açıklamalar da daha çok durum tespiti şeklinde; hemen hemen herkesin, muhalefette herkesin düşündüğü, aynı görüşte olduğu hususlar tekrarlanıyor; ama buralardan bir muhalefet perspektifi, bir dinamizm çıkmıyor. Ne olacak? Önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimlerde CHP’nin kazanmasının garanti olduğu ya da büyük ihtimalle kazanacağı bazı büyük şehirler ve ilçe belediyeleri var. Buralara yönelik olarak CHP’nin içerisinden çok büyük bir yönelim olacak ve orada tekrar CHP’de birtakım delege meseleleri, delegeden ziyade parti merkezine yakın olma konusunda gayretler olacak. Dolayısıyla eğer kongreye gidilmezse, bugün ya da bu hafta içerisinde kongreye gidilmeyeceği netleşirse, kongreye gidilmesini isteyenlerin önemli bir kesiminin Genel Merkez’e karşı daha yumuşak bir üslûp benimseyeceğini düşünebiliriz; çünkü yerel seçimler var, kendileri için ya da yakın gördükleri kişilerin adaylığı için kulis yapma söz konusu olacak ve bu nedenle de Genel Merkez’le aralarını büyük bir ihtimalle iyileştirmeye gideceklerdir, böyle bir geçici barış yaşayabilir CHP — eğer kongreye gitmezse.

İncenin düşen popülaritesi

Burada tabii Muharrem İnce’nin ne olacağı sorunu var. Muharrem İnce’nin şu anda kaybetmiş cumhurbaşkanı adayı olma dışında hiçbir statüsü yok ve kongreye götürüp de genel başkan adayı olamaması halinde de sıradan bir CHP üyesi olarak kalmak durumunda. Muharrem İnce ne yapacak? Kongreye gidilmezse büyük bir ihtimalle yerel seçimleri bekleyecek, yerel seçimlerin ardından bir kongre beklentisi içerisine girecek. Yalnız şöyle bir husus var: Muharrem İnce, seçimin hemen ardından –seçim gecesini artık saymıyorum, o başlı başına bir olaydı ve bu konuda çok çelişkili açıklamalar yapıyor–, seçimin ardından yaptığı açıklamalarla diğerleri arasında çok ciddi uyumsuzluklar olduğunu gördük. Örneğin “Benim ağzımdan kurultay lafı duymayacaksınız” dedi ve kısa bir süre sonra kurultay çağrısıyla başladı, seçim gecesi ne olduğu konusunda değişik yerlerde değişik açıklamalar yaptı, seçimin hemen ardından tüm Türkiye’yi dolaşacağını söyledi, il sayısını azalttı, ama şu âna kadar iki ili dolaşabildi. Sosyal medyadan başka, bir de arada çıktığı Habertürk ya da Halk Tv gibi, özel yayınları saymazsak, Muharrem İnce gözükmüyor.
Sosyal medyada baktığınız zaman Twitter’ı ağırlıkla kullanıyor ve Twitter’da baktığımız zaman bir inceledim, seçim öncesi, seçim sırası ve seçim sonrası ve bugünkü tweet’lerine baktığımız zaman, bunların ne kadar ilgi gördüğü konusunda çok ciddi bir düşüş var. Yani on binlerce kişinin paylaştığı Muharrem İnce tweet’lerinden sonra, şimdi yüzlerce paylaşım rtlemek vs. falan var, bu da herhalde kendisine bir şeyleri gösteriyordur. O ilk anda, seçim öncesi yaratmış olduğu heyecanı seçim gecesi muhafaza edemediği için ve hemen sonrasında da bir şekilde bunu telafi edemediği için Muharrem İnce’ye yönelik ilgide çok ciddi bir nitelik düşüşü var. Tabii ki onu Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi olarak görenler vardır –var, bunu görüyoruz–, burada da eğilim genellikle ehven-i şer, yani kötünün iyisi gibi bir perspektifte gidiyor. Yani: “Tamam, bizi hayal kırıklığına uğrattı, beklediğimiz gibi çıkmadı; ama ne olursa olsun Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi olacağı kesin” gibi bir yaklaşım var.

Gözler yerel seçimlerde

Peki Kemal Kılıçdaroğlu ne yapacak? Kemal Kılıçdaroğlu’nun artık çok fazla bir kredisi kalmış değil; ama partiyi özellikle Muharrem İnce’ye teslim etmeme konusunda bayağı gayret göstereceği anlaşılıyor. Normal şartlarda aslında CHP’yi kurultaya Kemal Kılıçdaroğlu’nun götürmesi gerekirdi, bunu yapmadı, bunu yapmadığı andan itibaren zaten iyice azalmış olan kredisi iyice yok olmuş durumda. Bütün bunları topladığımız zaman, başındaki kadro yetersiz, heyecan vermiyor, alternatif olma iddiasındakiler en fazla kötünün iyisi gibi bir özelliğe sahip ve buradan tabii ki bir ana muhalefet partisi dinamizmi çıkmıyor, çıkacağa da benzemiyor. Hele bir de yerel seçimde eğer büyük bir fiyasko yaşanırsa, eldeki birtakım garanti görünen yerlerden de kayıplar olursa, olmayan yerleri kazanmayı saymıyorum, mesela İstanbul ve Ankara’yı CHP kazanabilecek mi? İstanbul ve Ankara’yı CHP’nin kazanabilmesi yolunda 24 Haziran öncesinde bir atmosfer oluşmuştu; ama 24 Haziran’dan sonra bu beklentinin bayağı bir düşmüş olduğunu görüyoruz.
Eğer CHP yerel seçimde İstanbul ve Ankara’nın en azından birisini kazanırsa o zaman bir ivmeyi yakalayabilir; ama şu haliyle bakıldığı zaman İstanbul, Ankara kazanmanın ötesinde birtakım yerleri kaybetme ihtimalinden bile söz edilebilir bir duruma geldi. O anlamda CHP için yerel seçimler büyük ölçüde belirleyici olacak ve adaylar da şimdiden çıkmaya başladı. Çok sayıda ismin, İstanbul ve Ankara için aday olacağı anlaşılıyor; özellikle İstanbul konusunda, kazanma ihtimali az da olsa gözüktüğü için mesela Gürsel Tekin hemen bu konuda ilk işareti verdi.
Burada tabii CHP’de eğer kurtultay olmazsa, Kılıçdaroğlu yönetiminin nasıl bir yerel seçim stratejisi izleyeceği önemli. İstanbul’a ve Ankara’ya örneğin, parti içerisinden üst düzey birtakım isimleri mi gösterecekler? Onlar –biliyorsunuz– kazanamazlarsa, tekrar milletvekillikleri devam edebiliyor, yoksa yepyeni birtakım iddialı olabilecek isimler mi bulacaklar? İlçelerde özellikle nasıl bir yenilik olacak? Garanti olan yerlerde nasıl bir yenilik olacak? Ama bütün bunların hiçbir şekilde konuşulmadığını ve CHP’de hâlâ büyük ölçüde bir köşe kapmacanın oynanmakta olduğunu ve bunun böyle daha uzun bir süre böyle süreceğini görüyoruz ve bu hal tabii ki tabanda çok ciddi bir kırılmaya, burukluğa, ümitsizliğe ve bir nevi boykota yol açıyor.
CHP önümüzdeki yerel seçimde seferber olacak bir seçmen tabanı ve örgüt bulamayabilir, sandıkların başında duracak, gece geç saatlere kadar duracak gönüllüler bulamayabilir; çünkü 24 Haziran’da yaşanan başarısızlıkla CHP hiçbir şekilde yüzleşmedi, yüzleşmek bir yana kendi içerisindeki tartışmalarla, kendi içerisindeki kapışmalarla, klik savaşlarıyla bugüne kadar geldi. Bundan sonra da bunu yapabileceğe benzemiyor. Sonuçta CHP çok ağır yaralı bir parti olarak karşımızda duruyor ve şu haliyle baktığımızda, kurultay olsa da olmasa da bu partinin yaralarını sarabilecek mecali gözükmüyor. Kendi yarasını saramayan CHP’nin Türkiye’nin yaralarına merhem olma ihtimaliyse tabii ki imkânsız.
Evet, söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.