Ishaan Tharoor’un The Washington Post’taki haberine göre, Çin devleti Uygurlara adeta bir distopya yaşatıyor. Çin devletinin Uygurlara yönelik baskısı zaman zaman gündeme geliyor. Adı terörizm ve ayrılıkçı hareketlerle anılan bölgede Çin devleti özellikle Temmuz 2009’daki ayaklanmalardan sonra bölgedeki uygulamalarını sertleştirdi. Fakat merkezi yönetimin uygulamalarının sadece terör eylemlerine bulaşanları hedef almadığı, bölgede genel olarak etnik ayrımcılık yapıldığı sık sık dile getiriliyor.
Pekin yönetimi çoktandır gazetecilerin Uygurların çoğunlukta olduğu Şincan bölgesi hakkında haber yapmasını engelliyor. Bir şekilde bölgeye ulaşan yabancı gazeteciler güvenlik güçleri tarafından takip ediliyor. Gazetecilerin görüştüğü kaynaklar da sürekli tehdit altında.
Fakat bu hafta Çinli üst düzey yetkililer, Şincan’da ne olup bittiği konusunda nihayet bir açıklama yapma zorunluluğu hissettiler. Açıklama, BM insan hakları uzmanlarından oluşan bir heyetin bölgede olan bitenlere dair hazırladığı bir rapordan sonra geldi. Rapora göre, şimdiye dek iki milyon kişi toplama kamplarına gönderilmiş olabilir.
The incarceration facilities in Xinjiang are often called, like this one which is shown at an official opening, "education and transformation centers" (教育转化中心). pic.twitter.com/6S7mOz6StY
— Chris Buckley 储百亮 (@ChuBailiang) August 13, 2018
Heyet, içinde Uygurlar dışında Kazak, Kırgız gibi başka Müslüman azınlıkların da yaşadığı “bütün Şincan bölgesinin, içinde hiçbir insan hakkına saygı gösterilmeyen, gizli tutulan bir toplama kampına benzediğini” belirtiyor. Heyetin vurguladıkları arasında Müslümanların potansiyel “devlet düşmanları” olarak görüldüğü, insanlara propaganda yapıldığı, yemek alabilmek için marşlar söylemeye ve İslam’ı reddetmeye zorlandığı da bulunuyor. Rejim, şüphelilere “ideolojik hastalıkların bulaştığını” iddia ediyor.
Cenevre’ye gönderilen Çin heyeti iddiaları kesin olarak reddetti: “Bir milyon Uygur’un yeniden eğitim kamplarına gönderildiği tamamen gerçek dışı.” Fakat Çin yönetimi bile bölgede güvenlik uygulamalarının sıkılaştırıldığını reddetmiyor. Birkaç yıl önce Şi Cinping, “yerden göğe kadar” gözetleme düzenekleri kurulması için çağrı yaptı.
The Economist’te yayınlanan bir makaleye göre yönetim, 2016 yılından beri Uygur nüfusun hareketlerini kontrol etmeye daha fazla para ve güç ayırdığı iddia ediliyor. Makalede Çin rejimi Apartheid rejimlerine benzetilerek “ırkçı” ve “totaliter” olarak adlandırılıyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.