Bir ambulans servisi pilot olmadan uçabilecek teknolojiyle donatılmış küçük bir helikopter kullanacak. Bu helikopteri türdeşlerinden ayıran en önemli şey burnuna takılan ufak ve siyah bir küp.
New York Times’ta yer alan habere göre, yetkililer bu yeni helikopterin acil durumlarda 911’den gelen çağrılara havadan cevap verebileceğini belirtiyor. Bu helikopter ve burnuna takılan siyah küp çok daha önemli bir amaca hizmet edecek: Kendi başına uçabilen ve yolcu taşıyabilen küçük hava aracı yapmak.
Şimdilik helikopteri deneyimli pilotlar kullansa da ilerleyen zamanlarda bir Silikon Vadisi start-up’ı olan SkyRyse onları yönlendirecek. SkyRyse, sürücüsüz araçlarda olduğu gibi küçük helikopterleri ve diğer hava araçlarını otonom uçuş gerçekleştirecek donanım ve yazılımla donatmaya çalışıyor. Bu kapsamda helikopterin burnuna 360 derecelik kameralar ve radar sensörleri yerleştirildi.
SkyRyse’ın ortak kurucularından Mark Groden konuyla ilgili olarak “Otonom hava araçlarının yolcu taşıyabilmeleri için daha pek çok şeyin olgunlaşması gerekiyor. Fakat şu an bizi o noktaya taşıyabilecek teknolojiyi geliştiriyoruz” dedi.
Sikorsky, Xwing ve Aurora gibi şirketler de şu an benzer teknolojiler üzerinde çalışma yürütüyor. Son olarak Uber beş ile on yıl içerisinde geliştireceklerini açıkladıkları hava taksi servisiyle pilotsuz hava ulaşımını mümkün kılmak istiyor.
Bu tarz çalışmaların sebebi aslında çok basit: Pilotların maliyeti çok yüksek ve uçuşlar arasında dinlenmeleri gerekiyor. Otonom uçuş, yeni bir tür yolcu hizmetine öncülük edebilir ve çağımızın hava yolları anlayışını kökten değiştirebilir. Ama kültürel ve teknolojik olarak bu tarz bir uçuşun gerçekleşmesi için uzun bir süre gerekiyor. Robot şirketi Vecna’nın genel müdürü Dan Patt “Bu sadece kendi başına uçabilen hava taşıtı yapma meselesi değil. Aslında bu güvenli bir şekilde uçmanın kanıtını oluşturmak meselesi”diyor.
Dünyada halihazırda otonom uçuş ve sürüş adına otomatik pilot sistemi, dronelar ve sürücüsüz araçlar gibi birtakım tecrübeler sabit. Fakat otonom hava aracı yapmanın sürücüsüz araba yapmaktan daha zor olduğunu da belirtmek gerekiyor. Hava araçları çok geniş bir alanda hareket edebiliyorken sürücüsüz arabalar yayaların ve diğer araçların da kullandığı dar yolları kullanmak zorunda. Ayrıca bilgisayarlar bir uçağı ya da helikopteri yönlendirmede çok daha maharetli.
Ufak dronelar da otonom uçuşa uzanan yolda bir mihenk taşı olmuştu. Silikon Vadisi’nin start-uplarından Skydio’nun ürettiği dronelar siz ormanda ağaçlar arasında gezinirken sizi takip edebiliyor. Start-up’ın genel müdürü Adam Bry, dijital kameralar ve görselleri analiz edebilen matematiksel sistemlerle donatılan benzer teknolojinin havada yolcu taşımacılığına da uyarlandığını söylüyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
İniş ve biniş süreci, havada gerçekleşen çarpışmalardan sonra otonom uçuşu bekleyen ciddi zorluklardan. Şirketler güvenli bir şekilde kendi başına uçabilen hava araçlarını yapsalar da bunu kamuya taşımanın yıllar alabileceğini öngörüyor. SkyRyse tarafından kullanılan Robinson R44 model helikopterden 6000 tane üretildi. Bu helikopterler yoğun nüfuslu yerlerde kullanılmaya uygun olmayabilirler. Bu yüzden de Aurora gibi şirketler ve KittyHawk gibi Silikon Vadisi start-up’ları yeni bir tür hava aracı yapıyorlar.
Elbette hâlâ en büyük zorluk, insanları otonom uçuşun güvenli olduğuna ikna etmek gibi görünüyor.
