ABD merkezli düşünce kuruluşu Stratfor tarafından 27 Eylül’de yayınlanan “Rusya’nın Suriye’de İsrail hava saldırılarını caydırma planları ters tepebilir” başlıklı analiz, 17 Eylül’de Suriye’de Rus keşif uçağı IL-20’nin düşürülmesinin ardından, Rusya ve İsrail’in Suriye’deki planları, eylemleri ve bunların sonuçlarına ilişkin çarpıcı öngörülerde bulunuyor.
Analizin ilk kısmında yer alan değerlendirmede, Rusya’nın Suriye hava savunma sistemini güçlendireceği, ancak bu kapsamda alınacak önlemlerin İsrail’i Suriye’de hava saldırıları gerçekleştirmekten alıkoyamayacağı ve İsrail’in bu konudaki ısrarının, Rusya’nın bunu engellemeye yönelik artan çabalarıyla birlikte Suriye’deki iç savaşı daha geniş ölçekli bir çatışmaya doğru tırmandırma ihtimalini artıracağı belirtiliyor.
Analizin geri kalan kısmında yer alan tespitler ise şöyle:
Rusya’nın eylemleri krizi tırmandırabilir
“Suriye ordusuna ait hava savunma sisteminin İsrail’in hava saldırısına mukabele etmek amacıyla 17 Eylül’de kazara Rus keşif uçağını düşürmesinin ardından Moskova, Suriye hava sahasının güvenliğini sağlamaya yöneldi. Ancak Rusya’nın bu eylemleri, İsrail’in Suriye’deki İran mevcudiyetine yönelik hava saldırıları düzenlemesini engellemeyecektir. Hatta, bunlar İran ve İsrail arasındaki gerilimin tırmanma riskini artırabilir.
Rusya Suriye’de bir felaket yaşamaktan kaçınıyor
Büyük resme bakıldığında, Rusya’nın Suriye’de büyük bir çatışmadan kaçınmak için İran’a karşı İsrail’in eylemlerini sınırlandırma çabası içerisinde olduğu görülüyor. Özellikle 17 Eylül’de Rus uçağının düşürülmesinden sonra Rusya, Suriye’nin hava savunma sistemini iyileştirmek suretiyle bölgesel bir tırmanış riskini asgariye indirmeye çalışıyor. Ancak, Rusya’nın bu çabaları İsrail’i Suriye’deki hava saldırıları konusunda caydırmayı başaramayacak. Hatta, Rusya’nın Suriye hava savunma ağını kuvvetlendirmesi çatışmayı daha da kötüleştirebilir.
Rusya’nın Suriye hava savunmasına yönelik planı
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Suriye’nin hava savunmasını güçlendirmek üzere üç bölümden oluşan bir plan ortaya koydu. Buna göre ilk olarak, Rusya S-300 uzun menzilli füze sistemlerini artık modası geçmiş olan S-200’leri kullanan Suriye ordusuna verecek. Daha sonra, hedefleri daha iyi tespit etmek ve Rus savaş uçaklarını düzgün bir şekilde tanımak için Suriye hava savunma ağının komuta-kontrol işlevlerini iyileştirmeye çalışacak. Son olarak, Rusya İsrail’in Suriye’deki hedefleri takip eden savaş uçaklarına müdahale etmek için sinyal bozma gibi elektronik karşı-önlemlerin kullanımını artıracak.
Rusya’nın adımları İsrail’i durduramayacak
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Bu adımlar şüphesiz, İsrail’in Suriye’de hava saldırıları icra etmesini zorlaştıracak, ancak saldırıları durduramayacaktır. İsrail, hedefi uzaklaştırıcı nitelikteki füze saldırıları düzenleme ve yeni F-35’leri konuşlandırma gibi taktikler kullanarak, kendi pilotlarına yönelik artan riski azaltabilir. İsrail daha önce Suriye’de, İran ve Hizbullah hedeflerine saldırı düzenleme planlarını devam ettirdiğini duyurmuştu.
Rusya ve İsrail, Suriye’de karşı karşıya gelebilir
Bu konuda İsrail’in ayak diremesi nedeniyle tehlike şu an İsrail güçleri ile Suriye’deki Rus birlikleri arasında karşılaşma riskinin artması olarak beliriyor. Suriye’nin hava savunma ağına daha geniş bir şekilde dahil olması Rusya’ya Suriye’deki hava savunma operasyonlarında dost, tarafsız ve sivil uçakların kazara hedef alınması riskinin asgariye indirilmesinde daha fazla kontrol sağlayacak. Ancak, bu durum Rus askeri personelini İsrail ve Suriye arasındaki ateş hattına da sokacak. Nitekim İsrail, kendi savaş uçaklarına kilitlenen füze sistemlerini vurmakta tereddüt etmeyeceğini açıklamıştı. Bu tehdit, Rus personelin Suriye hava savunma ağına nasıl müdahil olduğuna bağlı olarak onlara da uzanabilir.
İsrail, Rusya’nın prestijine zarar verebilir
Rusya, gelecekte Suriye hava savunma sistemi ile İsrail savaş uçakları arasındaki karşılaşmalarda zayiat vermekten kurtulsa bile yine de bazı konularda ciddi mahcubiyetler yaşayabilir. İsrail, Rusya’nın Suriye’ye vermeyi planladığı S-300 hava savunma sistemini işlemez hale getirmek için seyir füzeleri ile anti-radyasyon füzelerini devreye sokabilir. Bu da uzun süredir hava savunma sistemlerinin kabiliyetlerini överek reklamını yapan Moskova’nın kârlı silah anlaşmalarının önemli bir kısmına halel getirebilir. İsrail ayrıca, sistemin Suriye’deki varlığına rağmen S-300’lerin şöhretini sadece hava saldırılarına devam etmek suretiyle de zayıflatabilir. Buna ek olarak, yeni F-35’ler düşürülecek olursa bu uçaklar da prestij kaybına uğrayabilir. Daha az olası fakat tehlikeli olan bir diğer ihtimal ise Rusya’nın İsrail’e karşı kendi hava savunma sistemini çalıştırarak daha önce açıkladığı caydırıcı önlemlerin başarısından emin olmaya karar verecek olmasıdır.
Sonuçta, Rusya’nın Suriye’de daha geniş ölçekli bir çatışmayı önleme gayretleri pekala zıt bir etki yaratabilir. Moskova, İsrail’in hava saldırılarını engelleme konusundaki tehditlerine devam ederse, Suriye iç savaşının bölgesel bir savaşa dönüşmesi riskini artıracaktır.”
