ABD’li rahip Andrew Brunson’ın 35 yıla yakın hapis istemiyle yargılandığı davanın dördüncü duruşması İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Brunson’ın ‘terör örgütü adına suç işlemek’ ve ‘casusluk’ suçlamalarıyla yargılandığı davada tanıklar, ifadelerini değiştirerek birbirlerini yalanladı. Savcı, Brunson’ın adli kontrol şartının kaldırılmasını ve 10 yıla kadar hapsini istedi. Beraatini isteyen Brunson ise ”Türkiye’yi seviyorum, masumum” dedi.
NBC tarafından, Brunson konusunda ABD ile Türkiye’nin anlaşma yaptığı iddia edilirken ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert iddiayı reddetti. Peki, Brunson’ın yargılanması ABD-Türkiye ilişkilerini nasıl etkiledi, bugüne kadar karşılıklı olarak neler söylendi?
Working very hard on Pastor Brunson!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) October 12, 2018
Brunson’ın avukatı İsmail Cem Halavurt’un talebiyle, Manisa’daki Yeniden Doğuş Kilisesi’nin rahibi, SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Rahip iadesinde, Brunson’ın bu kilisenin kurulması talimatını verdiğini ve iddia edilen ilişkiyi reddetti.
Duruşmada, yaralanan YPG’lilerin İzmir’e getirildiği ve bir hastanede tedavi edildiği iddiası da gündeme geldi. Bu konuda tanık Büşra Fatmagül’e “Tanıdığınız bir doktor üzerinden Brunson, Suriye’den getirilen YPG’lileri tedavi ettirdi mi?” diye soruldu. Fatmagül, böyle bir olayın yaşanmadığını söyledi.
Tanık Levent Kalkan daha önce, Brunson’ın yardımcısı olduğunu iddia ettiği Agit’in 8 yıl eylemlere katıldığını ve bunu da bir diğer ev arkadaşı olan Volkan Sürer’den duyduğunu söylemişti. Mahkemeye getirilen Sürer’e Kalkan’ın iddiası soruldu. Sürer de “Ben böyle bir şey bilmiyorum, aslında ondan duymuştum bu iddiayı” dedi. Sürer’in konuşması üzerine Kalkan “Çok şaşırdım” dedi. Ardından Sürer verdiği ifadesinde “Ben bombacı mombacı görmedim, ben bomba yapıldığını görmedim. Ben terörist de görmedim. Benim için tüm Suriyeliler teröristtir. Ben milliyetçi biriyim” dedi.
Duruşmanın sabahki oturumu tanıkların birbirlerinin ifadelerini yalanlamasına sahne oldu. Tanık ifadelerinin ardından duruşmaya bir saat ara verildi.
Carol E. Lee ve Courtney Kube imzalı haberde, BM Genel Kurulu’nda Türkiye-ABD arasında anlaşmaya varıldığı iddiasının tartışma konusu olduğu belirtildi. Habere göre anlaşmaya, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton önayak oldu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Brunson konusunda neler söylendi, neler yapıldı?
Brunson’ın yargılanması, ABD’de Kongre’de defalarca görüşülen ve birçok girişimde bulunulan bir konu durumunda. ABD, ilk olarak Brunson’ın avukatlarıyla görüştürülmediğini açıklamış, ancak bu yasak daha sonra kaldırılmıştı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, mart ayında bir açıklama yaparak, Brunson’ın en son 6 Şubat’ta avukatı ve konsolosluk yetkilileriyle görüştüğünü söyledi.
Amerikalı Senatör Thom Tillis ile ABD’nin inanç özgürlüğü temsilcisi Sam Brownback ilk duruşmayı izlemek için İzmir’e gelmişti. Brunson’ın serbest kalması için Amerikan Hukuk ve Adalet Merkezi bir imza kampanyası başlatmış ve 480 bin kişi bu imza kampanyasına katılmıştı.
Türkiye tarafında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2017’nin Eylül ayında yaptığı açıklamada “Papazı verin, diyorlar. Bir papaz da sizde var; bize verin yargılayalım, biz de onu size verelim. Ama ‘Onu karıştırma’ diyorlar” demişti.
Erdoğan, dördüncü duruşma öncesi dün yaptığı açıklamada ise “Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olması sebebiyle, ben yargıya müdahale edecek konumda değilim. Ben, demokratik bir cumhuriyet, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanıyım. Dolayısıyla yargı ne karar verirse, o karara uymak zorundayım. O işin muhatabı olanlar da yargı kararına uymak zorundadırlar. Olay budur” diye konuştu.
ABD-Türkiye ilişkileri ne durumda?
Brunson, tüm uluslarası medya tarafından bir pazarlık unsuru olarak tartışılıyor. Özellikle The Economist dergisi Brunson’ı ABD ile Türkiye arasında bir piyon olarak nitelendirmişti.
Brunson’ın tutuklanmasının yanı sıra, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzelerini alma talebi, Suriye’de YPG ile süren karşılıklı ilişkiler, ABD’de yargılanan Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın durumu ve ABD Hazine Bakanlığı’nın Halkbank’a ceza keseceği söylentileri ABD ile ilişkilerini kötü bir noktaya getirdi. Fethullah Gülen’in iadesi konusu ise Türkiye’nin en fazla direttiği konu olarak gündemdeki yerini koruyor.