Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cinsel tacizle suçlanan Hindistanlı bakanın görevden alınması beklenirken, bakan kadınları cezalandırmak istiyor

Hindistan siyaseti, ülkenin sert, kurumsallaşmış ataerkilliğine karşı çıkan bir grup cesur kadının maruz kaldığı, Trump destekçilerinin de içinde olduğu bir skandalla çalkalanıyor.

Dünyaya yayılan #MeToo hareketinin yansımalarından en geç etkilenen ülkelerden Hindistan’da medya ve film endüstrisi, siyasi kurumlarla bağlantılı yüksek profilli tacizcilere ve taciz vakalarına bayrak açtı. Ancak ülkede, ABD’de yaşanan Yüksek Mahkeme Yargıcı Brett M. Kavanaugh-Christine Blasey Ford vakasında olduğu gibi, özellikle üst düzey siyasetçilerin faili olduğu taciz vakalarını gün yüzüne çıkartma cesareti gösteren kadınlara karşı bir nefret dalgası ortaya çıktı.

Hindistan’da yaşanan kadın düşmanlığı vakalarının son düşündürücü örneklerinden biri M. J. Akbar. Eski bir gazete editörü olan Yardımcı Dışişleri Bakanı Akbar, 15 kadına tacizle, cinsel saldırıyla ve rahatsızlık vermekle suçlanıyordu.  İstifası ya da Başbakan Narendra Modi’nin kendisini görevden alması beklenirken, Akbar, hakkındaki ilk şikâyetçi olan yazar Priya Ramani’ye hakaret davası açtı. Ramani suçlamaları ispatlayamadığı takdirde 2 yıl hapis ile cezalandırılabilir.

Hindistan’da #MeToo hareketine karşı sanal linç vs. çeşitli karalama kampanyaları yürütülüyor. Akbar’ın Ramani’ye karşı başlattığı imza kampanyası, kadınların hukuk sistemine inançlarını neden kaybettiklerini anlamak için iyi bir örnek.

Hint hukuk sistemi para ve kas gücüne meyilli. Akbar’ın mahkemesindeki yeminli ifadede 97 kişiden oluşan bir avukat ordusu görev yapıyor. Hukuk firması, aslında 6 avukatın girebildiği davada, prosedürün bu olduğu konusunda ısrarcı. Davaya bakanlar, güçlü ve politik bağlantıları olan erkeklerin yanında durmak için çaba harcıyor. Kadınlar yargı sürecinde zorbalığa maruz kalıyor. Bu, bütün kadınlara yapılan “Susun yoksa sizin de peşinizden geliriz” şeklinde bir gözdağı!

Modi hükümeti kadınların tepkilerini sol-liberal komplosu olarak göstermeye çalışsa da yaptıkları kampanya iktidar partisi Bharatiya Janata (BJP) destekçilerini dahi utandırdı. Araştırmacı gazeteci ve aktivist Rashmi Das, bir röportajında yaşananlarla ilgili şöyle konuştu:

“Akbar’ın istifayı reddetmesi tümüyle utandırıcı. Politik olarak BJP’ye de zarar veriyor. Hükümet, büyük bir hata yapıyor. Biz kadınlar olarak, cinsel saldırıyı ideolojik ya da politik bir savaş olarak görmüyoruz. Öfkemizin partizan siyaset müzakerelerine indirgenmesi büyük bir hatadır. Sağ kanat partiyi temsil eden Akbar ya da sol kanat bir internet sitesinde çalışan Vinod Dua, yazar Chetan Bhagat, ünlülere danışmanlık yapan Suhel Seth, yönetmen Sajid Khan ya da yine yazar Kiran Nagarkar, eski liberal ikon Tarun Tejpal, iklim değişikliği evanjelisti R.K Pachauri fark etmiyor. Bu ağır suçlamalarla karşılaşan her erkek soruşturulmalı ve iddialara cevap vermelidir.”

Akbar her gün ofisinde oturup kendisine taciz suçlamaları yönelten kadını hedef gösterirken, hükümet kadınların nasıl düşündüğü ve hissettiğiyle hiç ilgilenmediğini gösteriyor. Bakanın yüz kızartıcı açıklamaları, ülkedeki diğer erkeklerin de hayatta kalanı utandırma seremonilerine yol açıyor. Mizojinist (kadın düşmanı) söylentiler kadınların çok flörtöz ve saf oldukları yönünde. Aktör Alok Nath kendisini tecavüzle suçlayan film prodüktörü Vinta Nanda’ya hakaret davası açabilmek için karısını kullanmaktan çekinmedi.

“Kadınlar olarak şu an olduğumuzdan daha kızgın olmalıyız”

Nanda ise geri adım atmamaya kararlı: “Bizi hiçbir kanıtları olmadan suçluyorlar, korkutmaya çalışıyorlar. Saklanmamızı bekliyorlar fakat bu olmayacak. Sonuna kadar savaşmaya hazırım çünkü doğrunun yanındayım. Alok Nath’ın bana dava açmak için karısını kullanmasına inanamıyorum. Bu benim için patriyarkanın (ataerkillik) ta kendisi.”

Bu olayların nasıl sonlanacağının Hindistanlı kadınların görünürlüğü açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Nanda sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hindistan’da 2004 ve 2012 yılları arasında 20 milyon kadın işini bıraktı. Kadınların çalışma oranları düşmeye devam ediyor. Erkekler cinsel taciz davalarında cezadan muaf tutuldukça bu oranların yükselmesi şaşırtıcı olmayacak. Bir kadın olarak bu tarihi değişim noktası bana ilk kez umut verdi. Artık kolektif sesimizin daha fazla reddedilemeyeceğini düşünüyorum. Fakat Akbar’ın hâlâ ofisinde, Hindistan’ı uluslararası alanda temsil ettiği gerçeği beni dehşete düşürüyor. Hemen istifa etmeli ya da kovulmalı. Kadınlar olarak şu an olduğumuzdan daha kızgın olmalıyız.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.