İtalya’da, aşırı sağcı Kuzey Ligi’nin lideri ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini’nin ‘mülteci’ statüsüne henüz uygun olmayan insanları koruyan yasayı kaldırmasını ardından, göçmenlerin kaldıkları yerlerden zorla tahliye edilmesine başlandı.
Seks ticaretinden kaçanların, zihinsel ve fiziksel hastalığı olan çocukların da içinde olduğu yüzlerce göçmen, İtalya’nın popülist hükümetinin mültecilerle ilgili çıkarttığı yeni kararnameyle birlikte geçici olarak ikamet ettikleri ‘hoş geldin merkezlerinden’ çıkartıldı.
İçişleri Bakanı Matteo Salvini’nin geçen hafta parlamentoda oylamaya sunduğu mültecilerle ilgili yasa, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella tarafından pazartesi günü onaylandı. Mülteci statüsüne uygun görülmeyen göçmenler için uygulanan insani koruma yasasının kaldırılmasını öneren yeni kararname, İçişleri Bakanlığı tarafından ivedilikle uygulandı. Geçen cuma günü 24 kişi Isola Capo Rizzuto adlı kasabada yer alan sığınma merkezinden ayrılmaya zorlandı.
Göçmenlerin tahliye kararı yalnızca insani yardım hakkı elde etmek için korunma taleplerinin onaylanmasını bekleyenleri değil, hâlihazırda ülkede ‘oturma izni’ olanları da etkiledi. Geçtiğimiz yıllarda İtalya’ya ulaşabilen mültecilerin büyük bir kısmı bahsi geçen insani koruma hakkını elde edebilmiş; bir diğer büyük kısmı ise süresi iki yıl olmak koşuluyla oturma ve çalışma izni alabilmişti.
5 aylık bebek ve zihinsel engelli bir çocuk da evsiz kaldı
Verilen tahliye kararı sonucu evsiz kalan göçmenlerin arasında 5 aylık çocukları olan genç bir çift, seks ticareti ‘mağdurları’ ve zihinsel engelli bir de çocuk var.
31 yaşında, Nijerya’daki seks ticaretinden kaçan bir göçmen The Guardian’a verdiği röportajda, “Polis gelip artık burada kalamayacağımızı söylediğinde kulaklarıma inanamadım. Bize ait olan bütün eşyaları aldılar. Benim yasal bir oturma iznim var ancak yakında başımın üzerinde bir çatı dahi olmayacak. Gerçekten korkuyorum” dedi.
İkamet ettikleri merkezden zorla tahliye edilmeleri sebebiyle evsiz kalan göçmenlere Crotone’deki Kızıl Haç sığınma evi ve bazı hayır kuruluşları ev sahipliği yapıyor.
Crotone’da bulunan Kızıl Haç sığınma evi yöneticisi Francesco Parisi, “Burada yaşananlar bir çılgınlık. Hiçbir şeyi olmayan insanları öylece sokağa atamazsınız. Bu, insan hakları ihlali. Biz şimdilik bu insanların ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz fakat umarım bu koşullar bir an önce değişir” diye konuştu.
Benzer bir uygulama İtalya’nın güneyde bulunan Basilicata bölgesindeki Potenza isimli şehirde de yaşandı. İçişleri Bakanlığı şehirde bulunan ve insani koruma altında olan göçmenlerin merkezleri terk etmelerin istedi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Salvini: “Bu yasa İtalyanlara bir hediye”
Salvini’nin ‘İtalyanlara bir hediye” olarak tanımladığı yasa, yüzlerce göçmenin evsiz kalması anlamına geliyor. İtalya Milli İstatistik Kurumu’nun yaptığı açıklamaya göre, 2020 yılında 130 bin kişi, İtalya’da yasal olmayan göçmen statüsünde olacak.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bürosu sözcülerinden Carlotta Sami’ye ise Salvini Yasası’nın doğuracağı tehlikeye şöyle dikkati çekti: “Burada tanık olduğumuz şeyin negatif etkilerinin yalnızca evsiz kalan göçmenler üzerinde olacağını düşünmüyorum. İtalyan toplumunda pek çok kişi de bu yasayla beraber illegal statüsüne geçirilecek. Yasa geriye dönük değilse şu anda ülkede bulunan göçmenler neden sokağa terk ediliyor? Aileler parçalanıyor; hamile kadınlar ve çocuklar evsiz bırakılıyor. Bu çok acımasızca.”
Libya’dan Avrupa’ya göçmen taşıyan Aquarius gemisi de engellemelerle karşılaşıyor
Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Sınır Tanımayan Doktorlar’ın Akdeniz’de katıldığı göçmen kurtarma operasyonları da zorla durduruldu. Yardım organizasyonu “Avrupa Devletleri’nin kurtarma operasyonlarına” zarar vermekle suçlanıyor. Göçmenleri taşıyan gemi Aquarius, Marseille açıklarında kaldı ve hareket etme izni yok.
İçişleri Bakanı Matteo Salvini göçmenlere yardım eden kuruluşları ve kurtarma gemilerini, insan ticareti yapan kişilerle işbirliği yapmakla suçluyor. Aquarius, göçmen kurtarma operasyonlarında rol alan son yardım gemisiydi.
