Almanya Başbakanı Angela Merkel, 7 Aralık’ta Hamburg’da gerçekleştirilecek Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Kongresi’nde genel başkanlık görevinden ayrılacak. Başbakanlık görevini ise sürdürecek olan Merkel’in yerine parti başkanlığı için aday olan üç isim var: Partinin hâlihazırdaki Genel Sekreteri ve Alman basınında kısaca “AKK” olarak anılan Annegret Kramp-Karrenbauer, mevcut Sağlık Bakanı Jens Spahn ve CDU’nun eski Parlamento Grup Başkanı Friedrich Merz.
Merkel’e en yakın isim olarak bilinen ve siyasi gözlemciler tarafından en güçlü aday olarak görülen Annegret Kramp-Karrenbauer, Almanya’nın en küçük eyaleti olan Saarland’da üç dönem üst üste eyalet başbakanlığı görevini yürüttü ve bu görevi üstlenen ilk kadındı. 56 yaşındaki Kramp-Karrenbauer, diğer adaylara göre daha liberal gözükse de özellikle bazı sosyal konularda tipik muhafazakâr görüşlere sahip. Buna rağmen; Kramp-Karrenbauer, kadınların daha çok siyasette yer almasını da destekliyor. Başbakan Merkel’e her zaman desteğini dile getiren Kramp-Karrenbauer, mülteciler ve göç konularında Merkel’in Almanya’da çokça eleştirilen politikalarının destekçisi. Bu durum, AKK’nın en zayıf noktası olarak görülüyor. AKK ayrıca, parti liderliğine seçilememesi halinde partideki görevlerinden ayrılacağını şimdiden duyurmuş durumda.
Göç ve iltica konusunda Kramp-Karrenbauer’den daha sert politikalara taraftar olan Jens Spahn ise halen Sağlık Bakanlığı koltuğunda oturuyor. Üç aday arasından en genci ve deneyimsizi olan, 38 yaşındaki Spahn, Kramp-Karrenbauer ve Merz ile karşılaştırınca en az şansa sahip aday olarak görülüyor. Partiyi daha sağa çekmeyi planlamakla ve popülist olmakla parti içinde bile sık sık eleştirilen Spahn, genel başkan seçilmesi halinde Başbakan Merkel’i her zaman destekleyeceğini söylüyor.
Daha önce partinin Parlamento Grup Başkanlığı görevini yürütürken Merkel ile ters düşerek görevden ayrılan Friedrich Merz ise iş dünyasına yakın bir isim olarak tanınıyor. Koyu muhafazakâr kimliğiyle bilinen 63 yaşındaki Merz’i, CDU’nun güçlü isimlerinden şu andaki Almanya Parlamentosu Başkanı ve eski Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble de destekliyor. Aktif siyasetten ayrılmasının ardından özel sektöre geçen Merz aynı zamanda Almanya’daki milyoner iş insanlarından bir tanesi. Merz her ne kadar Merkel ile yaşadığı görüş ayrılıkları sonrası görevinden ayrılsa da, genel başkan seçildiği taktirde Başbakan Merkel ile uyum içinde çalışacağını sürekli vurguluyor.
Adaylar propaganda turlarına devam ediyor
Öte yandan, Merkel’in yerine aday olan üç isim parti tabanıyla tanışma toplantılarına devam ediyor. Geçen hafta Lübeck kentinde partililere hitap eden adaylar, dün de Idar-Oberstein kentindeydi. 2 bin kadar parti üyesine seslenen üç adayın da söylemlerinde çok belirgin bir farklılık göze çarpmazken, gözle görülür bir şekilde ayrıldıkları tek konu, aralık ayında imzalanması beklenen Birleşmiş Milletler (BM) Göç Anlaşması’ydı. Her üç aday da kendi partilerinin Göç Anlaşması konusundaki tutumlarını eleştirirken, bu konuda en sert görüşlere sahip olan aday Jens Spahn’dı. AKK, “Bu anlaşmayı destekliyorum” derken, Spahn birçok ülkenin anlaşmadan çekildiğini dile getirerek, anlaşmanın onaylanmasını parti genel başkanlığı seçiminden sonraya bırakılmasını istedi. Friedrich Merz de, Göç Anlaşması’nın varlığından sadece bir ay önce haberi olduğunu, anlaşmanın daha fazla tartışılmaya ihtiyacı olduğunu, bu yüzden de anlaşmanın kabulü için acele edilmemesi gerektiğini söyledi. BM Göç Anlaşması, her ne kadar bağlayıcı olmasa da, göç ve iltica konusunda uluslararası standartlar getirmesi nedeniyle önem taşıyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
CDU Kongresi 6-8 Aralık tarihleri arasında Hamburg’da yapılacak. Partinin mevcut lideri Merkel genel başkanlık görevini bırakacağını açıklamış ancak bir sonraki genel seçimlerin yapılacağı 2021 yılına kadar başbakanlık görevini sürdüreceğini söylemişti. CDU 2021 yılındaki seçimlerden yine galip çıkarsa, genel başkan büyük olasılıkla başbakan olacağı için, CDU’nun aralıktaki kongresi Alman siyaseti açısından büyük önem taşıyor.
