Kristal-İş’in örgütlü olduğu İzocam’da süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, ücret ve ücrete bağlı maddelerde anlaşma sağlanamaması üzerine Kocaeli Dilovası ve Mersin Tarsus’taki İzocam fabrikalarında greve çıkıldı.
İzocam’ın Dilovası ve Tarsus’taki fabrikalarında çalışan işçiler 2014 yılında sendikada örgütlendi. Şirket yönetimi sendikanın çoğunluğuna itiraz etti. Kristal-İş’ten yapılan açıklamaya göre, işveren bu itirazını yetkisiz bir mahkemeye yaparak yetki sürecini dört yıl geciktirdi. İşçiler bu gecikmeye rağmen sendikadan istifa etmedi. Bunun üzerine 4 işçiyi işten çıkaran İzocam yönetiminin sendikalaşmayı önleme çabaları sonuç vermedi. Kristal-İş’in yetkisi geçen yıl temmuz ayında kesinleşti. Ardından işverene yapılan yasal çağrı sonrası toplu sözleşme görüşmeleri başladı. Şirket yöneticileri ile masaya oturan işçiler, uğradıkları hak kayıplarının telafisini ve örgütlenme nedeniyle işten atılan arkadaşlarının işe iadesini istedi.
Görüşmeler sırasında taraflar idari maddeler konusunda uzlaştı ancak ücrete bağlı maddelerde görüşmeler tıkandı.
Genel-İş: “Asgari ücret oranı maaşlara yansıtılmalı”
DİSK/Genel-İş’in İzmir şubeleri düzenledikleri basın açıklamalarıyla, 696 sayılı KHK ile kadroya alınan işçilerin ücretlerine asgari ücrete gelen zammın yansıtılmasını istedi.
Genel İş 5 No.lu Şube’nin Karşıyaka çarşı girişinde yaptığı açıklamada Şube Başkanı Ali Haydar Kaya, “Yerel yönetimlerde ve belediyelerde halen çalışan taşeron şirket çalışanları kamu işçisi olarak istihdam edilmeli ve ilave tediye hakları 1 Nisan 2018 tarihinden bugüne geriye dönük olarak derhal ödenmelidir” dedi.
Yorum Basın Yayın işçileri haklarını istiyor
Ekonomik kriz gerekçesi ile dört aydır ücretleri ödenmeyen ve geçtiğimiz günlerde işten çıkarılan Yorum Basın Yayın işçileri, Ankara’da bulunan Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde basın açıklaması düzenledi.
İşçiler adına açıklamayı okuyan Sibel Polat, “İşveren ekonomik kriz bahanesi 4 aydır maaşlarımızı ödememektedir. Oysa aynı işveren milyonluk yatırımlar yapmakta, yeni ve son teknoloji makinalar almaktadır. Sözde kriz sürecinde dahi işin aralıksız sürdüğü, hatta mesai yapılarak iş yetiştirildiği düşünüldüğünde kriz bahanesinin işverenlerce işçi ve emekçiye karşı kötü niyetli kullanıldığı bir kez daha açıkça görülmektedir. Bizler sadaka değil emeğimizin karşılığı olan ücretlerimizi talep etmekteyiz” dedi
Flormar işçilerinin tüplü sobalarına da el konuldu
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Gebze’deki Flormar fabrikasında, Petrol-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkarılan 132 işçinin fabrika kapısı önünde direnişleri devam ediyor.
Daha önce fabrika önünde çadır kurmaları ve ateş yakmaları valilik tarafından yasaklanan işçilerin, yanlarında getirdikleri tüplü sobalara da polis tarafından el konuldu.
Çoğunluğu kadın olan işçilerin direnişi 250 günü geride bıraktı.
Kadroya alınmayan 250 sağlık çalışanı işsiz kalacak
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan yaklaşık 250 işçi, Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılmasının ardından çalıştıkları kurumların kapanacak olmasından dolayı işsiz kalacakları gerekçesiyle bir basın açıklaması yaptı.
İşçiler adına açıklamayı okuyan Yunus Bulut, “Bizler Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan taşeron işçileriz. Arkamda görmüş olduğunuz hastane ve arkadaşların son 10 günü kaldı. Biz MR, tomografi, yemekhane, sterilizasyon, kan almada personel olarak işsiz kalıyoruz. İşçi kadrosuna geçemedik. Bizlerin sesini duyun, seslerimizi duyacağınıza inanıyoruz. Çocuklarımızın, ailemizin geleceği için sizden ayrımsız kadro istiyoruz” dedi.
