The Guardian’da yer alan habere göre, Nikaragua’nın en ünlü gazetecilerinden Carlos Fernando Chamorro, Nikaragua Devlet Başkanı Daniel Ortega’nın basın üzerinde başlattığı baskı politikası sonrasında ülkesinden kaçarak Kosta Rika’da sürgün hayatı yaşamaya başladı. Chamorro’nun gazetesi, geçen aralık ayında polis tarafından basılmış ve iddiaya göre yağmalanmıştı.
“Nikaragua’nın önünde daha güzel günlerin olduğuna inanıyorum”
Çalışmalarına artık sürgünde devam edeceğini açıklayan Chamorro, Nikaragua vatandaşlarına, Ortega’ya karşı mücadele etmek için sosyal medyayı kullanmaya devam etmelerini çağrısında bulundu. Chamorro, gazeteciliği, sayıları giderek artan sürgündeki Nikaragualılar’ın evi haline gelen Kosta Rika’da sürdüreceğini söyledi.
“Diktatörlüğün son dönem krizini belgelemeye devam edeceğim”
Haberde belirtildiği üzere, Nikaragua’da medya üzerinde artan baskı,
bazı uzmanlar tarafından ülkenin Ortega yönetimi altında sürüklendiği otokrasinin son aşaması olarak nitelendiriliyor.
Ortega liderliğindeki Sandinist devrim sonrası yapılan ilk demokratik seçimlerde devlet başkanı seçilen Violeta Chamorro Americas’ın oğlu olan Chamorro, iktidara muhalefeti ile bilinen web sitesi Confidencial’ın editörlüğünü yapıyor.
Ünlü gazeteci, ülkeyi terk etmesinin sorumlusu olarak, medya üzerinde yoğunlaşan baskılar, şahsına yönelik yoğun tehditler nedeniyle Ortega yönetimini gösteriyor.
Chamorro, geçen nisan ayında başlayan politik karışıklık ve istikrarsızlıktan beri Ortega’nın kontrolü yeniden sağlamaya çalıştığı Nikaragua’yı terk etmenin, can güvenliğini ve özgürlüğünü korumasının tek yolu olduğunu belirtiyor.
Nikaragua’daki otoriter yönetim basın üzerindeki baskıyla da kendisini gösteriyor
Ünlü gazeteci, Nikaragua’da devam eden kriz boyunca ülkesini terk etmeyeceğini defalarca söylemişti. Chamorro, geçen ay başkent Managua’daki ofislerine yönelik polis baskınından sonra Guardian’a yaptığı açıklamada “Ben buradayım ve burada kalacağım” demişti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Geçen ay yaşanan polis baskınından sonra Confidential’daki gazetecilerden Yader Luna, Twitter’daki hesabından “Ortegacılık yalnızca şiddetle nasıl cevap vereceğini bilir. Onu iktidarda tutan tek şey vahşi güç” diye yazmıştı.
Chamorro’nun geçen ay haber merkezine yapılan polis baskınından sonra ülkeyi terk etmeyeceğine yönelik açıklamasından sonra uluslararası kınamaya rağmen Nikaragua’da basına yönelik baskı artarak devam etti.
Chamorro’nun ofisine yapılan polis baskınından bir hafta sonra “100% Noticias” kanalına polis baskını yapıldı ve kanalın iki yayın yönetmeni gözaltına alındı.
Gazetecileri Koruma Kurulu, yapılan operasyonları “Nikaragua hükümetinin ülkenin bağımsız basını üzerindeki baskısının kabul edilemez yükselişi” olarak nitelendirdi. Geçen hafta da Nikaragua’nın en büyük gazetesi La Prensa, hükümetin bariz bir biçimde kendilerini susturmasına yönelik girişimlerini protesto etmek amacıyla neredeyse boş bir kapak sayfası ile yayınlandı.
Twitter’da LaPrensaChallenge hachtag’i ile başlatılan kampanyada, gazetenin neredeyse boş olan ön sayfasının okuyucular tarafından doldurulmuş çeşitli hallerine yer verildi.
Önerilen manşetler şunlardı: “Onlar bizi susturmak istiyorlar ama gerçekler susturulamaz”, “SOS Nikaragua”, “Nikaragua kendisini Ortegacılık’tan özgür bir alan olarak tanıtıyor.”
Bir başka başlıkta da Ortega karşıtı hareketin dokuzuncu ayı kutlanıyordu: “Israr, inat, direniş ve asla vazgeçme.”