Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Rakamlarla Barış Akademisyenleri davaları

10 Ocak 2016’da “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi”nin (BAK) “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirisi 1128 akademisyenin imzası ile yayınladı. Sonraki katılımlarla imza sayısı 2212 oldu.

10 Mart 2016 tarihinde Eğitim-Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler Şubesi’nde Barış Bildirisi sonrasında karşılaşılan baskı üzerine yapılan basın açıklamasından sonra metni okuyan dört akademisyen tutuklandı. Dört akademisyen hakkında Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2’de düzenlenen “terör örgütü propagandası yapma” iddiasıyla dava açıldı. Dört akademisyen 22 Nisan 2016 tarihinde gerçekleştirilen ilk duruşmada serbest bırakıldı. Dava, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (ACM) devam ediyor.

Bu ilk davayı takiben, Eylül 2017 itibariyle diğer akademisyenlere de davalar açılmaya başladı.

“BAK Dava Koordinasyon” gönüllüleri tarafından 22 Nisan 2016-17 Ocak 2019 sürecini kapsayan raporda belirtildiği üzere, ayrı ayrı mahkemelerde toplu olarak açılan davaların ilk duruşma tarihi 5 Aralık 2017 idi. İlk grup davalar çoğunlukla “İstanbul’daki üniversitelerde çalışan, İstanbul’daki üniversitelerden ihraç edilmiş, sözleşmesi feshedilmiş, emekli olmuş ya da emekliliğe zorlanmış akademisyenlere” açıldı.

Adliye koridorlarında geçen bir yıldan fazla sürede Barış Akademisyenleri davalarında neler yaşandı?

Akademisyen davaları 5 Aralık 2017 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde başladı. İlk aşamada Barış Bildirisi’ne imza atan 499 akademisyene ayrı ayrı ve 22 farklı mahkemede davalar açıldı. Şimdiye kadar 652 kişiye dava açıldı. Bu süreçte Barış Akademisyenleri 167 gün adliyeye gitti. Toplam olarak 1332 duruşma görüldü.

(Görülen 1. duruşma: 517, 2. duruşma: 393, 3. duruşma: 263, 4. duruşma: 92, 5. duruşma: 40, 6. duruşma: 12, 7. duruşma: 5, 8. duruşma: 5, 9. duruşma: 5)

108 kişi hakkında “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verildi. Bunlardan 92’sine 15 ay, ikisine 18 ay, 14’üne ise 22 ay hapis cezası verildi ve hüküm beş yıl süre için ertelendi.

Bu süreçte 25 akademisyen hakkında ceza verildi. Bunlardan beş kişi 15 ay, 15 kişi 27 ay, bir kişi 18 ay, iki kişi 30 ay, bir kişi 25 ay ve bir kişi de 36 ay hapis cezası aldı.

Mahkemeler, 22 kişi hakkında yetkisizlik kararı verdi.

Mahkemeler, 72 akademisyenin dosyalarını Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi uyarınca yargılanma talebiyle Adalet Bakanlığı’na yolladı.

15 ay ceza verilen iki, 18 ay ceza verilen bir akademisyenin cezaları ise ertelendi.

Mahkemelerin tamamı “terör örgütü propagandası yapma suçunu sabit görerek” sanıkları Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2 maddesinin 1. ve 2. bendine göre cezalandırdı. Cezalarda indirime gidildi.

Ceza indirimine gidilmeyen davalar da oldu

28. ACM’de duruşması görülen Mimar Sinan Üniversitesi Arş. Gör. Yonca Güneş Yücel’in davasında heyet “sanığın suç sonrası ve yargılama sürecindeki davranışlarını” gerekçe göstererek cezada indirime gitmedi.

Güneş Yücel hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) konusunda irade beyanında bulunmadı. HAGB kararı verilebilmesi için sanığın rızası gerekiyor. Heyet, hapis cezasını “suçun tekrarlanmayacağı yönünde olumlu kanaat oluştuğu” gerekçesiyle Güneş Yücel’i 2 yıl denetimli serbestliğe tabi tutarak erteleme karar verdi.

Bunun yanı sıra 37. ACM, HAGB kararını kabul etmeyen Lütfiye Bozdağ’ı 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Ceza indirimi yapılmadı ve ceza ertelenmedi. Prof. Gencay Gürsoy’a 2 yıl 3 ay ceza verildi ve erteleme kararı verilmedi. Prof. Şebnem Korur Fincancı’ya ise, 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi ve ceza ertelenmedi.

Bazı davalarda ceza artırımı yapıldı

Bilim Üniversitesi’ndeki işinden çıkarılan S.B.’nin 13. ACM’de görülen davasında mahkeme heyeti, TMK 7/2’den verdiği cezada “sanığın eylemini zincirleme olarak gerçekleştirdiği” gerekçesiyle artırıma gitti. Akademisyenin 1 yıl 10 ay 15 gün hapisle cezalandırılmasına, “yargılama sürecindeki davranış ve tutumları nedeniyle” cezasından indirim yapılarak 1 yıl 6 ay 22 gün hapisle cezalandırılmasına karar verildi.

Cezaların açıklandığı örnekler de mevcut

Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel ve Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Büşra Ersanlı’nın cezaları, 32. ACM heyetince “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etmediği” ve “mahkemede suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı” gerekçeleriyle açıklandı.

Gülsün Güvenli’ye “taziye ziyareti yükümlülüğü”

Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Gülsün Güvenli’ye 1 yıl 3 ay hapis cezasının yanı sıra, “şehit ailesine taziye ziyareti” yükümlülüğü getirildi. Güvenli’nin avukatları karara itiraz etti. Karar, savcının itirazı gerekçe gösterilerek iptal edildi.

Mahkeme heyetlerinde karara şerh düşen hakimler de oldu

13. ACM’de S.B.’nin karar duruşmasında ilk kez bir üye hâkim “terör örgütü propagandası yapmak suçuyla” verilen cezaya muhalefet şerhi düştü.

Üye hakim, söz konusu eylemde “örgüt propagandası değil örgüte yardım suçunun oluştuğunu, ancak sanığın bildirinin tamamına katılmadığını söylemesi nedeniyle örgüte yardım suçunun da manevi unsurlarının oluşmadığını” söyleyerek oy çokluğuyla verilen karara muhalefet şerhi koydu.

25. ACM’de de karara bağlanan ilk dosyada mahkeme heyeti, TCK 220/7 (terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek) maddesini dayanak göstererek TCK 314/2 (üyelik) ve TMK 5/1 (cezalarda artırım) maddeleri üzerinden 25 ay ceza verirken, mahkeme heyetinden bir hâkim TMK 7/2 uyarınca ceza verilmesini gerektiğini belirterek karara şerh koydu.

33. ACM’de görülen Candan Badem’in karar duruşmasında ise, mahkeme heyetinden bir hâkim, 1 yıl 10 ay 15 gün verilen ve ertelenen hapis cezası kararına beraat talebiyle şerh düştü.

TCK 301 kararları veren mahkemeler

Bazı mahkeme heyetleri “sanıklara isnat edilen suçun vasıf ve mahiyetinin Türk Ceza Kanunu (TCK) 301. maddesinde belirtilen suçu oluşturma ihtimaline binaen” Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni istenmesine karar verdi. Bu kararı veren mahkemeler şöyleydi: 13. ACM, 14. ACM, 29. ACM, 22. ACM, 35. ACM, 34. ACM.

Davaları birleştiren mahkemeler de oldu

Avukatların 13. ACM’de Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy hakkında devam eden davası ile diğer davaların birleştirilmesi talebi reddedilirken, davaları kendi içlerinde birleştiren mahkemeler de oldu. 35. ACM, 33. ACM, 30. ACM, Mustafa Çakar başkanlığındaki 29. ACM, 24. ACM ve 13. ACM kendi içindeki dosyaları birleştirdi. 

Haklarında yakalama kararı çıkarılan akademisyenler

Yurt dışındaki dokuz akademisyen için yakalama ve zorla getirilme kararı verildi. Yapılan itiraz üzerine bir akademisyen hakkında çıkarılan yakalama kararı kaldırıldı.

“BAK Dava Koordinasyon” gönülleri tarafından 22 Nisan 2016-17 Ocak 2019 tarihleri arasındaki süreci kapsar bir biçimde hazırlanan raporda, dava açılan 16 ildeki akademisyenlerin yarıdan fazlasının (yüzde 65,9) çalışmış ya da çalışmakta olduğu üniversitenin İstanbul sınırları dahilinde olduğu belirtildi. Yine rapora göre, sanık akademisyenlerin yüzde 35,8’i kamudan ihraç edildi, vakıf üniversitesinde sözleşmesi feshedildi ya da emekliliğe zorlandı. .

Davalar İstanbul’da 18 farklı mahkemede devam ediyor. İstanbul dışında Ankara, İzmir, Antalya, Adana ve Eskişehir’de de davalar görülüyor.

Akademisyenlerin yüzde 13,5’i ilk duruşmada ifade verirken, yüzde 56’sı ise ikinci duruşmada (celsede) ifade verdi.

Ek savunma talebinde bulunan mahkeme heyetleri

Akademisyen yargılamalarında TMK 7/2 “terör örgütü propagandası” suçlamasıyla dava açılmakla birlikte 25. ACM heyeti “örgüte üye olmamakla beraber örgüte yardım” suçlamasıyla TCK 220/7, TCK 314/2 ve TMK 5/1 maddeleri kapsamında ek savunma istedi. Adli tatile kadar olan süreçte 24. ACM “örgüte üye olmamakla beraber örgüte yardım” suçundan cezalandırma talep etti. Heyet değiştikten sonra ek suçlama yapılmadı.

Prof. Füsun Üstel’e verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezası istinaf mahkemesi (üst mahkeme) tarafından onaylanarak kesinleşti.

Barış Akademisyenleri davalarında akademisyenlerin bazıları savunmalarını uzman oldukları alanlara dayandırırken, savunmalarda defalarca “Barış Bildirisi”nin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgusu yapıldı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.