Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Önce Yıldırım, sonra Soylu, ardından Albayrak ve nihayet Erdoğan: Fatima Çelik’in “Büyük Trabzon Buluşması” izlenimleri


Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Trabzonlularla buluşmasını izlemek üzere İstanbul Şirinevler’deki Sinan Erdem Spor Salonu’na doğru yola çıkıyorum. Metrobüs durağı ile spor salonu arasındaki patika yolda insanlar, üzerinde Recep Tayyip Erdoğan yazan Trabzonspor atkılarıyla yürüyorlar. Salonun önündeki ana caddedeyse trafik sıkışmış.

Yolun sonunda bizi güvenlik görevlileri karşılıyor. Üst geçitte çantalar aranıyor, beni arayan polis memuru oldukça kibar. Spor salonunun bahçesinde çok sıkı iki ayrı aramadan geçiyoruz. Ara ara özel harekât polisleri tatbikat yapıyorcasına hareketleniyor, çatılarda keskin nişancılar bekliyor.

Sinan Erdem’de sigara içmek bir günlüğüne serbest

Salonun arka bahçesi onlarca İETT otobüsü, belediyelere ait özel minibüsler ve emniyet araçlarıyla dolu. Buluşmanın çok yoğun geçeceği, insan kalabalığından belli.

Şimdiden horon tepiliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem’deki kalabalığı selamlarken.

Program henüz başlamasa da salon tıklım tıklım dolu. Koridorda insanlar yasak olmasına rağmen sigara içiyor. Sanırım bugüne özel bir ayrıcalık bu.

Salonun içinden sloganlar duyuluyor: Re-cep Tay-yip Er-do-ğan! Sahneye Karadenizli bir müzik grubu çıkıyor. Salondakiler, şarkılara eşlik ediyor, horon tepiyor. Bu buluşma, onlar için bir nevi hafta sonu eğlencesi.

Derken program başlıyor. Sırasıyla Trabzon Dernekleri Federasyonu Başkanı İsmail Şatıroğlu, AKP İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Muş ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank kısa birer konuşma yapıyor. Hepsinin gündeminde elbette 31 Mart Yerel Seçimleri, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu ve HDP’nin bu seçimlerde izleyeceği strateji var.

Saatler ilerledikçe salon iyice doluyor. Oturacak yer kalmadığı gibi, ayakta durmak da bir hayli zorlaşmış. Nefes alabilmek için tribünlerden dışarı çıkıyorum. Koridorda sigara içen insanların arasına karışıyorum. Bir grup kadın sesten şikayet ediyor. Haklılar, ses sisteminde ciddi bir sıkıntı var, konuşulanlar anlaşılmıyor, mikrofon sürekli patlıyor. Biri diğerine “Başım şişti, gidelim artık” diyor. Diğeri, “Reis’in boyunu posunu görmeden, bir selam vermeden şurdan şuraya gitmem” diye itiraz ediyor.

AKP’nin İstanbul adayı Binali Yıldırım, Trabzonlular Buluşması’nda büyük ilgi gördü.

Binali Yıldırım’dan iş ve aş vaadi

Program sahneye AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın çıkmasıyla devam ediyor. Salondakiler çok büyük bir coşkuyla alkışlıyorlar onu. Tribünlerden sloganlar yükseliyor: Trabzon seninle gurur duyuyor!

Binali Yıldırım, sloganın geldiği yere dönerek, “Asıl biz sizinle gurur duyuyoruz. Boşuna demiyoruz; bize her yer Trabzon!” diyor. 31 Mart’ta yalnızca belediye başkanını değil, aynı zamanda “İstanbul’u Cumhuriyet’in 100. yılına taşıyacak kadroları” seçeceklerini anlatıyor. 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatıyor. Kendisine verilecek her oyun iş, aş ve bereket olarak geri döneceğini söylüyor. Konuşmasını dualarla bitiriyor.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da sahneye Trabzonspor atkısıyla çıktı.

Süleyman Soylu HDP, CHP, SP ve İYİ Partilileri terörist olmakla suçladı

Daha sonra sahneye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu çıkıyor. Trabzonlular hemşerileri Soylu’yu, Binali Yıldırım’dan çok daha büyük bir coşkuyla karşılıyor. Soylu, burada oldukça sert bir konuşma yapıyor. HDP’li milletvekillerine “PKK’lı, KCK’lı” diyor. CHP, Saadet ve İYİ Parti’nin “325 PKK’lıyı” belediye meclis listelerine sokmaya çalıştığını iddia ediyor. “Karadeniz evladı PKK’ya yem olmaz” diye bağırıyor, salonda alkış kopuyor.

Soylu, Türkiye’nin terörle mücadelede en şanlı günlerini yaşadığını söylüyor. “Allah bizi mahcup etmesin” diyor. Salondakiler buna hep bir ağızdan “Amin” diye cevap veriyor. Protokoldekiler Soylu’yu ayakta alkışlıyor.

Müzik dinletisi tekrar başlıyor. İnsanlar doyasıyla horon tepiyor, şarkı söylüyor.

Berat Albayrak konuşurken.

Albayrak: Dolar Allah’ın izniyle inecek

Şimdi sıra, Soylu gibi Trabzonlu olan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ta.

Albayrak, Türkiye’nin son beş yıldır büyük bir kurtuluş savaşı verdiğini, ekonomik ve siyasi açıdan dünyadaki hiçbir ülkenin maruz kalmadığı saldırılarla karşı karşıya olduğunu söylüyor. Türkiye’nin her saldırıdan güçlenerek çıktığını iddia eden Albayrak, bunun sebebi olarak “Türkiye’nin ve bu milletin başındaki liderin vasfı”nı gösteriyor. Diğer konuşmacılar gibi Bakan Albayrak da 15 Temmuz’u hatırlatıyor ve konuyu ekonomiye getiriyor. Son birkaç aydır sosyal medya aracılığıyla dolar üzerinden bir algı operasyonu yürütüldüğünü iddia eden Albayrak dinleyicilere, “Dolar kaç oldu, kontrol edin bakalım” diye soruyor –1 dolar o esnada 5,37 Türk lirası– Gelen cevap üzerine “Allah’ın izniyle daha da inecek” diyor.

Albayrak, seçimlerin hem hizmet hem de beka seçimi olduğunu dile getiriyor. Hizmet kısmının kendileri için kolay olduğunu, asıl meselenin beka sorunu olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz günlerde Ekrem İmamoğlu’nun Ülke TV’de katıldığı bir televizyon programına referans vererek İmamoğlu’nun seçim vaatlerini küçümsüyor. Albayrak dinleyicilere sık sık “Televizyonları izliyor musunuz?” diye soruyor. Kanallarda her şeyin açık açık görülebileceğini söylüyor. CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin belediye meclislerine “yüzlerce teröristi sokmaya çalıştığını” iddia ediyor.

Ve beklenen an… Cumhurbaşkanı Erdoğan sahnede.

Ve o beklenen an geliyor. Recep Tayyip Erdoğan sahneye çıkmak üzere. Salonun ışıkları kısılıyor, sunucu, izleyicilerden telefonlarının fenerlerini yakmalarını istiyor. Salon bir anda yüzlerce ateş böceğiyle dolu bir alan görünümüne kavuşuyor. Protokol de dahil salondaki herkes ayağa kalkıyor. Önce “Dombra” şarkısı çalıyor, Erdoğan’ın sahneye çıkmasıyla “Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi” şarkısı başlıyor. Erdoğan şarkıya, dinleyiciler de Erdoğan’a eşlik ediyor, salondan sloganlar yükseliyor.

Erdoğan hem Yeni Zelanda katliamının görüntülerini izlettirdi hem de “Ayasofya cami olacak” dedi

Erdoğan, konuşmasına Muhsin Yazıcıoğlu’nu anarak başlıyor. Aynı gün Van’da gerçekleştirdiği mitingi “siyasi tarihinin en büyük mitingi” olarak nitelendiriyor. Kılıçdaroğlu’ndan “Bay Kemal” diye bahsettiği esnada seyirciler yuhalamaya başlıyor. CHP ve HDP’nin bekaya karşı ittifak kurduğunu iddia ediyor. Ardından Yeni Zelanda’daki terör saldırısının görüntülerini izlettiriyor.

Seyirciler, bu görüntülere hep bir ağızdan “Allahu Ekber” diye bağırarak tepki gösteriyor.

Erdoğan, seçimlerden sonra “Ayasofya’yı müze olmaktan çıkarıp cami ismiyle ibadete açacaklarını” söylüyor. Salondakiler ve protokoldekiler bu vaat karşısında ayağa kalkıyor, Erdoğan’ı coşkuyla alkışlıyor, slogan atıyorlar. Erdoğan, “Burası Konstantinopol olmayacak, Allah’ın izniyle burasının adı İslambol. Bunu herkes böyle bilsin” diyor.

ABD’nin Golan Tepeleri kararına Erdoğan, “Trump ile Netanyahu ABD’de Golan Tepeleri’yle ilgili anlaşma yapıyorlar. 1967 Birleşmiş Milletler kararıyla buraların tamamı Suriye’ye ait. Nasıl olur da buraları İsrail’e peşkeş çekersin” diyerek tepki gösteriyor.

Erdoğan: “Kürdistan” diyenler Irak’a defolsun

Ardından ekranlara her mitingde gösterdiği video geliyor. Seyirciler, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve şu an hapiste bulunan HDP milletvekillerinin görüntülerini izliyor. Erdoğan, “Türkiye’de Kürdistan diye bir yer yok. Böyle diyenler Irak’a defolsunlar” diyor. Seyirciler hep bir ağızdan yuhalamaya başlıyor. Erdoğan, 31 Mart’ta bir Osmanlı tokadı atacaklarını söylüyor.

Erdoğan konuşmasını bitirmediği halde saatler 23.00’e yaklaştığında, salondakilerin bir kısmı ayrılıyor. Dışarıda büyük bir kalabalık ve hengâme var. İnsanlar, onları oturdukları semte götürecek otobüsü bulmaya çalışıyor. Herkes Erdoğan’ı gördüğü için çok mutlu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.