Ekrem İmamoğlu’nun Garipçe Köyü ziyaretinden izlenimler

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendi gibi Karadenizli yurttaşların yoğunlukta olduğu Sarıyer’deki Garipçe Köyü’nü ziyaret etti. İmamoğlu’na eşi Dilek ve kızı Beren İmamoğlu da eşlik etti. İşte Canan Coşkun’un izlenimleri.

Ekrem İmamoğlu Garipçe Köyü’nü ziyaret etti.

Ekrem İmamoğlu, mazbata tartışmaları sürerken bugün İstanbul’daki ziyaretlerine devam etti. Bu kapsamda Sarıyer’deki Garipçe Köyü’ne gitti. Burada yoğunlukla Karadenizli yurttaşlar yaşıyor. Köyün sokaklarında Karadeniz’e özgü keşan şal dolamış insanlarla karşılaşmak mümkün. İmamoğlu, köyün denize çıkan ucunda bulunan bir balıkçıda basın mensupları ile bir araya geldi. İmamoğlu’na eşi ve kızı da eşlik ediyordu. Basın mensuplarının bulunduğu masalara Trabzon usulü kuymak getirildi. Bu sırada İmamoğlu, masaya gelerek kuymağın nasıl karıştırılması gerektiğini gösterdi ve tabaklara servis etti.

İmamoğlu kuymağın nasıl karıştırılması gerektiğini gösterdi.

İmamoğlu, masaya getirilenlerden atıştırdıktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlamak üzere deniz kenarına yöneldi. Bu sırada yanına kızı Beren geldi. Babasına “Yine mi konuşacaksın baba?” diye sordu. İmamoğlu, “Evet” deyince “O zaman ben gidiyorum” dedi ve gitti. Bu durum, gülüşmelere neden oldu.

İmamoğlu’nun açıklamalarında öne çıkanlar şöyleydi:

“Büyükçekmece konusunda kimseyi kandırmayın”

“Büyükçekmece, nüfus hareketliliği bakımından İstanbul’un makul ilçelerinden biri. Çok yoğun nüfus hareketliliği yok. Örneğin Esenyurt gibi çok nüfus hareketliliği yaşamayan ilçelerden birisidir. İnsanları aldatmayalım. Ne kadar yakın çevresi varsa ocağın [ayının] başında oraya nakletmişsin. Bunlar belli. Nakledilmiş. Kendi mi gelmiş, peşinden severek mi gelmiş bilmem ama birbirini çok seven insanlar, aynı adrese 11-12 kişi seçmen nakli yaptırıyorsa, üzücü. Ben, buradan isim isim vermeyeceğim. Belli zaten isimleri. Hatta o tarihte kaç yüz kişinin Başakşehir’den nakledildiği de belli.”

“Büyükçekmece sokaklarında polisimizi de meşgul ederek kendi sorumluluklarından geri çekerek ev ev, adres adres dolaştırıyorlar. Hukuken böyle bir hakları yok. Böyle bir nüfus hareketi de yok. Altını çizerek söylüyorum, yalan. İnsanları rencide edecek bir süreç yaşatıyorlar Büyükçekmece’ye. Yanlıştır, yapmayın bunu.”

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Anadolu Ajansı’nın yaptığı bir rezalettir”

“Bana göre, Anadolu Ajansı’nın yapmış olduğu iş ve işlem, yüzyılın en büyük medya rezaletidir. Bir kumpas. O gece süreci manipüle etmeye çalışmıştır. Ama bizim süreci en sağlam şekliyle yönetmemiz, elimizdeki verilerle vatandaşı bilgilendirmemiz onları kilitlemiştir. Bu rezaleti sona erdirmiştir ve kumpası engellemiştir. Bu manipülasyonun bir parçası olarak, AK Parti İl Başkanı’nın ‘Kazandık’ deyip AK Parti’ye gelen hemşehrilerimi, dostlarımı aldatıp onların alkışlamasına vesile oluyorsa, daha kötüsü Binali Yıldırım’ı ikna edip çıkıp ‘Kazandım’ açıklamasını yaptırıyorsa, işte bu 100 yıllık basın rezaletidir. Seçim gecesi elimizde veri olmasaydı süreç toparlanacaktı. Sabah erken saatlerde İstanbul afişlerle donatıldı. 2-3 saatte basılıp organize edilecek işler değil. Bir soru önergesi vereceğiz.”

İmamoğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladıktan sonra köy halkıyla selamlaştı. Kimi onunla fotoğraf çektirdi kimi derdini anlattı. Yaşlı bir teyze, İmamoğlu’na sorununu anlatırken A Haber muhabiri mikrofonu isminin Saniye olduğunu öğrendiğimiz teyzeye uzattı. Teyze, bu sırada muhabire öfkelenerek, daha önce o kanala derdini anlattığını ancak çözüm bulunmadığını söyledi. İmamoğlu da, “Onu atma, dur. Daha yeni geldi. Çok gelmiyor aramıza” dedi. Bu sohbet de gülüşmelere neden oldu. İmamoğlu, yağmur bastırdığı için eşi, kızı ve mahalle muhtarı Elvan Aslan ile bir süre deniz kenarındaki masada oturarak sohbet etti.