Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ekonomi Tıkırında (19): Tünelin ucundaki neyin ışığı?

Ekonomi Tıkırında’nın 19. programında Sedat Pişirici, ekonomi yönetiminin iddia ettiği gibi tünelin ucunda ışık görünüp görünmediğini değerlendirdi.

Yayına hazırlayan: Tuğba İçer

İyi günler. Bu hafta da ekonomi tıkırında mı değil mi anlamak için değerlendirmek için karşınızdayım. Önce göstergelere bakalım. Enflasyon, Nisan 2019 verileri itibari ile tüketici fiyatlarında %19,50, üretici fiyatlarında %30,12 seviyesinde. Gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enflasyon oranı ise %31,86. İşsizlik oranımız Ocak 2019 itibari ile %14,7 seviyesinde, Türkiye’de resmen 4 milyon 668 bin işsiz var. Çarşamba günü şubat ayı işsizlik verisini açıklayacak Türkiye İstatistik Kurumu. Kişi başı yıllık gelirimiz 10 bin doların altında. Gösterge faiz %24 seviyesinde. İç borcumuz 600 milyar liradan fazla, dış borcumuz 446 milyar dolar. Akaryakıtın litresi 7 lira, dolar 6 lira 10 kuruş, euro 6 lira 87 kuruş. Borsa İstanbul günü %2,78 oranında bir düşüşle kapadı. Bankalardaki mevduatın yarısı döviz, Türkiye’nin risk primi bu gün 500 baz puanı geçti. Yarın da sanayi üretimi verisini açıklayacak Türkiye İstatistik Kurumu.

Ne oldu geçen hafta? 6 Mayıs pazartesi günü Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın Çin’le sürdürülen vergi anlaşması üzerine twitler attığını gördük. Bu twitler nedeniyle haftaya 6 liradan başlamış olan dolu kuru 6 lira 10 kuruşu gördü. Aynı gün içinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Yüksek Seçim Kurulu temsilcisi Recep Özel, kurulun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal ettiğini duyuran twitler attı, akşam saatlerinde de Yüksek Seçim Kurulu resmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal ettiğini ve seçimin 23 Haziran 2019’da yenileneceğini duyurdu.

Dolar kuru salı ve çarşamba günleri 6,10 TL ile 6,20 TL arasında dalgalandı. Perşembe günü kur 6,20 TL’nin de üzerinde çıktı, piyasa kapanışında 6,24 TL’yi görmüştü perşembe günü, euro da 7 lirayı aşmıştı. Bu gelişme o gün İstanbul Borsası’nı da etkilemişti, borsada 1,72 oranında bir değer kaybı yaşanmıştı o gün. Gösterge faizin oranı o gün piyasa kapanışında %B5,23’dü. Merkez bankası aynı gün, 9 Mayıs Perşembe günü TL’de yaşanan değer kaybını durdurabilmek için iki müdahalede bulundu ama her iki müdahale de arzu edilen gevşemeyi sağlamadı. Kurda dalgalanma cuma günü de devam etti, dolar haftayı 6,80 TL’den, euro 6,84 TL’den kapadı.

Cuma gecesi Türkiye’de piyasalar kapalıyken bir de baktık ki kamu bankaları Asya piyasalarında 4,5 milyar dolar satarak kuru 6 liranın altına indirdi ama bu sabah kur yine 6 liranın üzerinde haftaya başladı.

Bu gün Reuters Haber Ajansı enteresan bir haber yayınladı. Habere göre, adının açıklanmasını istemeyen üç ekonomi yöneticisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçede oluşan açığı kapatmak üzere Merkez Bankası’nın olağanüstü durumlarda kullanmak üzere bir kenarda tuttuğu yasal rezervden 40 milyar lirayı bütçeye aktarmak için çalışma yapıyormuş. Bu habere göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı bir yasa taslağı Türkiye Büyük Meclisi’ne getirilecek, o yasaya dayanarak Merkez Bankası’nın 40 milyar lirası bütçeye aktarılacak. Neden? Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre yine Türkiye’nin bütçesi 2019’un ilk çeyreğinde 36,2 milyar lira açık vermiş durumda, açığın yıl sonuna kadar 80,6 milyar liraya ulaşması bekleniyor. Lafı uzatmayalım yani ekonomi tıkırında değil, ekonominin tıkırında olmadığını bu gidişle de olamayacağını ekonomi yönetimi de öngörüyor ama ne yapacağını bilemeden sağda solda bulduğu bütün mali kaynaklara, parasal kaynaklara saldırıyor.

Hafta sonu pazar günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak CNN Türk televizyonunda, canlı yayında soruları yanıtladı. Diyor ki “Enflasyonda keskin düşüş olacak”. Yeni ekonomi programıyla daha istikrarlı bir sürece girilmeye başlanmış. Diyor ki bakan “Faizler hala yüksek, düşmeye devam edecek. Özellikle bir kaç ayda keskin bir düşüş yaşayacağımız çok daha güçlü bir dengelenme sürecini ortaya koyacak”. Bakan “Enflasyon düşüyor, düşecek, düştü” dedikçe enflasyon yükseliyor. Hazine ve Maliye Bakanı enflasyon hakkında konuşmasa sanki daha iyi olacak. 

Başka ne diyor Hazine ve Maliye Bakanı, mart ve nisan aylarında Sosyal Güvenlik Kurumu’na 520 bin yeni giriş olmuş. Yani demek istiyor ki 520 bin istihdam yaratıldı. O bunu söyleyince hemen aklımıza önce kendisinin, sonra AKP Genel Başkanı’nın, daha sonra tekrar AKP Genel Başkanının, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne ilişkin olarak ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin genel kurulunda, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üyesi şirketlerden 2,5 milyon yeni istihdam yaratılması talebi geliyor. Hem AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, defaten bu talepte bulunsa da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği üyesi şirketler bir türlü 2,5 milyon adet istihdam yaratamıyorlar. Hadi varsayalım ki Hazine ve Maliye Bakanı’nın söylediği doğru, 520 bin giriş oldu Sosyal Güvenlik Kurumu’na, kalan 2 milyon istihdam nerede? Varsayalım ki doğru, bir az önce söyledim ocak ayı itibari ile 4 milyon 668 bin resmi işsizimiz var, 4 milyon istihdam nerede. Laf ile peynir gemisi yürümüyor, baskı ile istihdam yaratılmıyor. 

“Döviz kurları artık vatandaşı artık daha az etkiliyor” demiş Hazine ve Maliye bakanı. Bakınız Türkiye İstatistik Kurumu geçen hafta finansal yatırım araçlarının nisan ayındaki reel getiri oranlarını açıkladı. Buna göre nisan ayında en çok kazandıran finansal yatırım aracı Amerikan Doları, en yüksek aylık reel getiriyi Amerikan Doları sağlamış, üç aylık getiride de Amerikan doları önde. Yıllık değerlendirmede de en yüksek getiri Amerikan dolarında. Biraz önce göstergelerden söz ederken söyledim, Türkiye’de bankalardaki mevduatın yarısı dövizde. Halkımız -Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy verenler de dahil olmak üzere- dövizden bir türlü vazgeçmiyor. Hazine ve Maliye Bakanı ise “Döviz kurları artık vatandaşları daha az etkiliyor” diyor, diyebiliyor. Ona göre aslında vatandaşın değil de ithalat yapan vatandaşın sorunuymuş döviz kuru. Nasıl daha az etkiliyor anlayamıyorum! Enerji ve ısınma için petrol ve doğalgaz ithal eden bir ülkeyiz. Geçen yıl ağustostaki borç krizinin pik yaptığı günlerden sonra art arda üç ay, üç kez elektrik ve doğalgaza zam yapan ülke Türkiye değil mi? Zam yapan yönetim bu yönetim değil mi?  Elektrik ve doğalgaza zam yaptığınız andan itibaren bu bir domino etkisiyle zaten pek çok sektöre, pek çok işe, hizmete, mala, onların nihai fiyatına yansıyor.

“Mali yapısı Türkiye kadar şeffaf bir ülke yok” demiş Hazine ve Maliye Bakanı. Merkez Bankası’nın rezervini bilmiyoruz efendim. Merkez Bankası’nın rezervine ilişkin açıklamalar dünya finans piyasalarında samimi bulunmadığı için de şu sıralar dolar kurunda böyle ciddi bir dalgalanma yaşıyor ülkemiz. “Seçimin normal şartlarda bir etkisi olmaz” demiş. Nasıl olmaz seçimin normal şartlarda bu kurlara etkisi? Bakınız Türkiye’de yaşadığımız kur sıkıntısının, kur dalgalanmasının sebepleri bir seçimin iptali. Ondan önce Rus S-400 füzelerini almak, kullanmak konusundaki ısrar. Ondan önce F-35 savaş uçakları ile ilgili olarak Amerika ile didişmek. Yanı sıra biraz önce söyledim, Merkez Bankası’nın döviz rezervi hakkındaki şüpheler, sadece yerli değil yabancı, şüpheler uluslararası şüpheler. Tasarruf sahibinin dövizde kalma arzusu ki finansal yatırım araçlarının reel getiri oranlarına ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu verileri de bunu gösteriyor ve en nihayetinde esasen hükümetin başının ve hükümet üyelerinin finansal piyasalara, ekonomi çevrelerine çok da inandırıcı gelmeyen açıklamaları. Bunların hepsi Türkiye’nin yaşadığı -siz deyin borç krizi, ben diyeyim ekonomik kriz- içinden geçtiğimiz bu krizi, yaşadığımız bu krizi daha da derinleştiriyor.

Hazine ve Maliye Bakanı pazar günü televizyonda yaptığı, o televizyonun söylediğine göre de “samimi” açıklamasında, “Tünelin ucundaki ışık daha görünür halde” demiş. Cari dengede sıfıra yaklaşıldığını belirtmiş Albayrak. Bu gün Merkez Bankası, mart ayı ödemeler dengesi verilerini açıkladı. Ödemeler dengesi martta 589 milyon dolar açık vermiş, 12 aylık cari açığımız 12 milyar 829 milyon dolar. 

Albayrak, “2019’da enflasyon başta olmak üzere dünyayı ilgilendiren travmatik bir olay yaşamadığımız sürece, etkili ve dengeli bir noktaya ulaşılacak. Tünelin ucundaki ışık daha görünür halde” demiş. Ben verilere bakıyorum, genelde sizler de verilere bakıyorsunuz, bu programı izliyorsanız verilerden haberdarsınız, en azından verilere nerelerden ulaşacağınızı biliyorsunuz, tünelin ışığında siz bir ışık görüyor musunuz bilmiyorum. Ama tünelin ucunda bir ışık varsa, bu ışık dikkat edelim trenin ışığı olmasın, tren bizi ezip geçmesin. İyi günler efendim.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.