Kadına yönelik şiddetle mücadele için hazırlanan İstanbul Sözleşmesi yeniden gündemde.
11 Mayıs 2011’de Türkiye’nin de içinde bulunduğu 13 ülke, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi amacıyla İstanbul Sözleşmesi’ne imza attı.
1 Ağustos 2014’te yürürlüğe giren bu sözleşme kadına yönelik şiddeti açıkça insan hakları ihlali sayıyor ve imza atan ülkeleri kararlaştırılan tedbirleri uygulamakla yükümlü kılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi hakkında “Muhafazakâr camianın rahatsız olduğu hükümler var’’ demesinin ardından iktidara yakın çeşitli gazete, televizyon ve kuruluşlarda İstanbul Sözleşmesi’nin aileyi korumadığı iddialarına yönelik haberler yer aldı.
Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları Başkanı Abdülkadir Karaduman da Ailenin Korunması ve Kadına Karşı şiddetin Önlenmesi Kanunu’nun ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan bu açıklamalara karşı kadın örgütleri tepki gösteriyor. Medyascope’a konuşan Avukat Leyla Süren İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için bir can simidi niteliğinde olduğunu söyledi. Süren, kadın hareketinin bu kazanımdan asla geri atmayacağını belirtti.