Medya ombudsmanı (okur temsilcisi) Faruk Bildirici bugün kişisel blogunda yayınladığı yazısında, Journo internet sitesinin 22 Temmuz’da yayınladığı “Satılık haber: 50 liradan başlayan fiyatlarla isterseniz röportajınızı da yayımlatırız” başlıklı haber ve ardından başlayan tartışmaları ele aldı.
“İnternet medyası üzerinde bu kadar gürültü koparan bir haber ve sonrasındaki tartışmaları, hem medyada bir durum tespiti yapabilmek, hem de Türkiye gazetecilik hafızasında bir deneyim olarak yer almasını sağlamak amacıyla inceledim” diyen Bildirici yazısına şöyle devam etti:
“Journo’nun haberini ve ardından gelen tartışmaları sağlıklı ve nesnel biçimde değerlendirebilmek için iki soruya yanıt aramak gerek. Birincisi; internet medyasında parayla haber yaptırılabildiği doğru mu? İkincisi; bu doğruysa nasıl haber yapılmalı, Journo’nun haberi gazetecilik tekniği açısından yeterli mi?
Doğrudan parayla içerik pazarlanması kadar pespaye bir yöntem ne denli yaygın, kim nasıl yapıyor bilemiyorum. Ama sadece internet medyasında değil basılı ve görsel medyada da reklam ve PR metinleriyle gazetecilik ürünlerinin iç içe geçtiği örneklere hemen her gün, her an rastlıyoruz. PR şirketlerinin hazırladığı metinler, haber, yorum hatta söyleşi görünümü altında yayımlanabiliyor. Bu tür metinlerin çok azında ‘Bu bir ilandır’ ya da ‘Advertorial’ uyarısı konuluyor. ‘Sektör sayfası’ başlığıyla reklam metinleri yayımlamak da iyiden iyiye sıradan bir uygulama.”
Faruk Bildirici’nin yazısının tamamını okumak için tıklayınız.