Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, kişisel blogundaki yazısında gazeteci Sedef Kabaş ve sanatçı Gülşen’in tutuklanma süreçlerini ve medyanın oynadığı rolü değerlendirdi.
Gazeteci Sedef Kabaş gibi Gülşen’in de aylardır hedefte olduğunu vurgulayan Bildirici, şöyle yazdı:
“CHP’nin, ‘128 Milyar dolar nerede?’ kampanyasının bunalttığı günlerdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bakanlar birbiriyle çelişen açıklamalar yapıyor ama bir türlü Merkez Bankası rezervlerinin nasıl olup da eridiğine mantıklı bir izah getiremiyorlardı.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında ‘CHP’nin 128 Milyar dolar yalanı’ başlıklı bir video izletti; orada gazeteci Sedef Kabaş’ın TEDX konuşmasından kısa bir kesit de yer alıyordu.
Erdoğan, milletvekillerine döndü, adını vermeden onu farklı bir yere konumlandırdı:
‘İşte Kılıçdaroğlu’nun rehberini öğrendiniz mi? O bayan. ‘Büyük söyleyeceksiniz’ diyor. O da ‘Emredersin’ diyor ve büyük söylüyor.‘
Erdoğan, açıkça onu hedef gösteriyor, Kılıçdaroğlu’na yalan söylemesini öğütlemiş gibi sunuyordu ama söyledikleri doğru değildi. Sedef Kabaş ne Kılıçdaroğlu’nun akıl hocasıydı ne de yalan söylenmesini öneriyordu. Sedef Kabaş’ın 2018 yılında yaptığı ‘algı ve gerçekler’ başlıklı konuşmasındaki cümleleri bile isteye çarpıtılıyordu.
Sedef Kabaş orada tam tersine gerçeği örtmek için kullanılan algı tekniklerini anlatıyordu. Sözünü ettiği tekniklerden biri de Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in ‘Büyük ve basit yalanlar söyleyin’ sözleriydi. Sedef Kabaş, bu tekniklere inanmamak gerektiğini vurguluyor, sözlerini ‘En büyük tehdit beyinlerin işgal edilmesidir. Aldanmayalım, aldatmayalım. Gerçeğin peşinde olalım’ diye tamamlıyordu.”
Faruk Bildirici’nin yazısının tamamını okumak için tıklayın.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.