Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Daha İyi Yargı Derneği: “Yargı Reformu Strateji Belgesi, teknik bir strateji belgesi değil, politika belgesi olarak değerlendirilmeli”

Daha İyi Yargı Derneği, yargının güçlendirilmesi amacıyla Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Yargı Reformu Stratejisi Belgesi hakkında bir rapor yayınladı. Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Avukat Mehmet Gün tarafından açıklanan raporda, “Yargı Reformu Strateji Belgesi, teknik manada bir strateji belgesi olmasından daha çok bir politika belgesi olarak değerlendirilmektedir” denildi.

Raporda, Yargı Reformu Strateji Belgesi sekiz maddede değerlendiriliyor:

-Hak ve Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesi,

-Yargı Bağımsızlığı, Tarafsızlığı ve Şeffaflığının Geliştirilmesi,

-İnsan Kaynaklarının Nitelik ve Niceliğinin Artırılması,

-Performans ve Verimliliğin Artırılması,

-Savunma Hakkının Etkin Kullanımının Sağlanması,

-Ceza Adaleti Sisteminin Etkinliğinin Artırılması,

-Hukuk Yargılaması ile İdari Yargılamanın Sadeleştirilmesi ve Etkinliğinin Artırılması,

-Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri.

“Madde 9’daki ‘rehber’ ifadesi, ‘bağımsız ve tarafsız’ yargı makamlarına bu belge ile talimat veriliyormuş gibi algılanabilecek mahiyettedir”

Raporda, Hak ve Özgürlüklerin Korunması ve Geliştirilmesi başlığı altında, “Devletimizin bekası, toplumun huzur ve güvenliği için terörle ve terör örgütleriyle etkin ve kararlı mücadele edilmesi herkesin arzusudur. Fakat terörle mücadelenin masum insanların hak ve özgürlüklerini haksız yere ve makul olmayan şekillerde sınırlandırması haklı görülemez. Bu husustaki hassas ve ince çizgiyi, kararları ile yargı organları çekecektir. Öte yandan sayfa 7’de Madde 9’daki ‘Belge aynı zamanda uygulayıcılara yönelik bir rehber olarak da okunmalıdır’ ifadesi ‘bağımsız ve tarafsız’ yargı makamlarına bu Belge ile talimat veriliyormuş gibi de algılanabilecek mahiyettedir.

“Strateji Belgesi, yargı bağımsızlığının en önemli yönü olan ‘bağımsız işlev gösterememe’ sorununu ihmal etmektedir”

Raporda, yürütme gücünün kendisini denetleyerek dengelemesi, hukukun üstünlüğü için ise tam bağımsız olması gereken yargıyı ıslah etmek istemesinin kendi içinde çelişkili olduğu belirtilirken şu değerlendirmeye yer verildi: “Bu çelişkinin bir sonucu olarak Strateji Belgesi, AB İlerleme Raporu’nun ‘geriye gidiş’ olarak değerlendirdiği HSK üyelerinin yürütme tarafından seçilmesine ve kurumun Adalet Bakanı ve müsteşarı olmaksızın işlevini gösteremez olmasına karşı eleştirilere bir cevap içermemektedir.

‘Yargı bağımsızlığının sağlanmasının birçok temel enstrümanı bulunmaktadır. Bunların tümü esasında hâkim ve savcıların güçlendirilmesine hizmet etmektedir ve hâkim ve savcıların mesleki açıdan güçlendirilmesine yönelik hedefler öngörülmüştür’ diyen Strateji Belgesi; yargı bağımsızlığının en önemli yönü olan ve izin verilmedikçe yürütme unsurlarına karşı ‘bağımsız işlev gösterememe’ sorununu hepten ihmal etmekte; yargı bağımsızlığını hâkim ve savcıların güçlendirilmesinden ibaret görmekte; sadece sınırlı ilerleme vaat etmektedir.”

“Bilirkişilik, oldukça yozlaşmış bir kurumdur”

Raporda bilirkişilik kurumuyla ilgili de ciddi eleştiriler yer aldı: “Bilirkişi bulma, görevlendirme ve takibi işlerini hâkime yaptırmak, hepsi özel şahıslar olan bilirkişilik yapanları gayrıresmi hâkim imiş gibi muamele etmek ve neredeyse hâkim yardımcısı mevkiine getirerek korumak tarafların iddia ve savunma hakkına açık ve haksız bir müdahale niteliğindedir. Bilirkişilik, oldukça yozlaşmış bir kurumdur. Gittikçe daha sıkı şekilde kurumsallaştırılması ve yozlaşmış bu kuruma hem idari olarak hem de yargısal olarak sahip çıkılması bilirkişilikteki bozuşma, yozlaşma ve çürümüşlüğü olduğu gibi yargıya taşımaktadır. Bilirkişilik sorunun kök sebebi bilirkişilik kurumunun kullanılma şeklidir. Bilirkişi görüşü edinmek tarafların ve avukatlarının hakkı ve görevidir. Buna mahkemeler asla müdahale etmemeli, raporların mahkemede tartışılması ile yetinilmelidir.”

“Kamuoyu mülakat sınavından değil, yapılış şeklinden şikayetçi”

Raporda hâkim ve savcılık mesleklerine giriş için yapılan mülakat sınavlarının yapılış şekline de şu eleştiriler getirildi: “Strateji Belgesi’nde, hâkim ve savcılık mesleklerine girişteki mülakat sınavının geniş temsile dayalı bir heyet tarafından yapılacağı belirtilmektedir. Kamuoyu mülakat sınavından değil, yapılış şeklinden şikayetçidir. Mülakat sınavları ve sonucunda verilen kararlar demokratik yönetimin temel şartı olan şeffaflık ve hesap verirlik unsurlarını yerine getirmemektedir.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.