Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kanser raporunu yayımladığı için yargılanan Bülent Şık’a 1 yıl 3 ay hapis: “Bir bilim insanı; yürütülen mücadelelere uzak duramaz, durmamalıdır”

Sağlık Bakanlığı’nın kanser raporunu yayımladığı için yargılanan gıda mühendisi Yrd. Doç. Dr. Bülent Şık’a “göreve ilişkin sırrın açıklanması” suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. 

Cumhuriyet gazetesinde geçen yıl nisan ayında “Türkiye’yi kanser eden ürünleri devlet gizledi, biz açıklıyoruz! İşte zehir listesi” başlığıyla yayımlanan yazı dizisi nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın şikayeti üzerine, Bülent Şık hakkında dava açıldı. Şık, “göreve ilişkin sırrın açıklanması” ve “açıklanması yasaklanan bilgileri temin etme ve açıklama” suçlamalarından bugün üçüncü kez hâkim karşısına çıktı. 

İstanbul Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi, duruşmayı salon küçük olduğu için 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Ancak bu salon da izleyici kapasitesini karşılayamadı. Duruşmayı Bülent Şık’ın kardeşi HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu yetkilileri izledi. 

Şık: “Kimyasal kirliliğin failleri, şirketler ve görevini yapmayan kamu kurumlarıdır!

Şık, esasa ilişkin savunmasında “kimyasal kirliliğin doğal bir fenomen olarak görülmemesi gerektiğine” dikkati çekti ve “kirliliğin faillerinin belli olduğunu” söyledi: “İnsan ve çevre sağlığını hiçe sayan şirketler ve görevini yapmayan kamu kurumları bu kirliliğin ve insanların uğradığı sağlık zararlarının failleridir. Ancak bu konularda ilgili kamu kurumlarından bir bilgi almak olanaksız.”

“Bileşiminde çeşitli toksik kimyasalları barındıran plastik çöpü ile birlikte ülkemize kanser de ithal ediliyor” diyen Şık, “Peki ülkemiz yurttaşları bu sorunları biliyor mu? Ülkemiz medyası, akademik kurumları bu sorunlar hakkında bilgilendirme, kamuyu uyarma görevini yerine getirebiliyor mu” diye sordu. 

Şık, bir yurttaşın çevre kirliliğini önlemek amacıyla yapılan mücadelelere destek olmasının ve eylemlere katılmasının olağan bir yurttaşlık hakkı olduğunu hatırlatarak, “Bir bilim insanı da bu konuda yürütülen mücadelelere uzak duramaz, durmamalıdır. Aksine bilgi birikimini ve yaptığı çalışmalardan elde ettiği sonuçları kamusal alana taşımayı, kamusal tartışmalar yaratmayı, bu konuda yürütülen kamusal tartışmaları alevlendirmeyi ve bu tartışmaların kıyısında değil içinde yer almayı asli bir sorumluluk olarak görmelidir. Toplumsal sorunlar karşısında kurumlar sessiz kalabilir ama bir bilim insanı sessiz kalmamalıdır” dedi. 

Atalay: “Bülent Şık bir bilim insanı olarak görevini yerini getirmiştir”

Şık’ın avukatı Can Atalay da “Ekolojik yıkımın faillerinden bahsetmemiz gereken bir tarihsel andayız. Bu yıkımı sadece biz konuşmuyoruz, dünya kamuoyu konuşuyor. Bu araştırmayı yayımlayan bir yurttaş hakkında iddianame hazırlanması, doğrudan Anayasaya aykırı. Bir kişinin hakkını kullanması nedeniyle cezalandırılması mümkün değil. Bülent Şık bir yurttaş olarak, bilim insanı olarak hakkını kullanmış ve görevini, ödevini yerine getirmiştir. Bu nedenle, Şık’a Türk Ceza Kanunu’nun 26. maddesi çerçevesinde ceza verilemez. Esas olarak hakkında iddianame düzenlenmesi gereken kamu görevlileri var. Suçu görüp biliyorlar. Buna rağmen suçu bildirme görevini gerçekleştirmiyorlar” diye konuştu

Pekin: “Şık, bu davayla uğracağına bilimsel üretimine devam edebilirdi”

Şık’ın bir diğer avukatı Tora Pekin de davanın, Şık’ın ifade özgürlüğüne müdahale olduğunu belirtti: “Demokratik toplumun gereklerine müdahale ediyor bu dava. Bülent Şık, bir yıldır bu davayla uğraşacağına kıymetli bilimsel üretimine devam edebilirdi. Bu bilgiler, daha önce medyada yayınlanmış bilgilerdir. Hocamızın yaptığı, bu bilgileri daha derli toplu bir şekilde yayınlamaktır. Öte yandan, bunların yayınlanması değil yayınlanmaması kamu yararına aykırıdır. Mahkemenizin, özgürlüklerin önünü açacak bir karar vermesini bekliyoruz.”

Avukatların savunmalarının ardından son sözü sorulan Bülent Şık, beraatını talep etti. Karar için ara veren mahkeme, Şık’ın “açıklanması yasaklanan bilgileri temin etme” suçundan beraatına, “göreve ilişkin sırrın açıklanması” suçundan da 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.