Özbekistan uyruklu Nadira Kadirova’nın, AKP İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde hasta bakıcılığı yaparken, Şirin’e ait tabanca ile intihar ettiği iddia edildi. Ceren Damar, Müzeyyen Boylu, Emine Bulut, Helin Palandöken de bireysel silahlanma sonucu katledildi. Araştırmalar bireysel silahlanmanın, kadın cinayetlerine etkisi olduğunu ortaya koyuyor.
Umut Vakfı’nın Türkiye’nin Silahlı Şiddet Haritası ve 2018 yılı raporuna göre, Türkiye’de en az 25 milyon silah bulunuyor ve bunların yüzde 85’i ruhsatsız.
Aynı raporda, 2018 yılında 341, son dört yıldaysa bin 338 kadının silahlı saldırı sonucu öldürüldüğü belirtiliyor.
Rapora göre kadın cinayetlerinin yüzde 28’i tabancayla, yüzde 25’i tüfekle, yüzde 28’i elleriyle boğarak ve işkence ederek, yüzde 19’u ise bıçakla işlendi.
Veriler, kadınların yüzde 44’ünün ateşli silahlarla öldürüldüğünü ortaya koyuyor. İşte rapordaki çarpıcı ifadeler:
“2018 yılında; 477 kadın cinayetinden 120’sinde tabanca, 89’unda tüfek, 132’sinde kesici ve delici aletler kullanıldığını görüyoruz. 136 kadın cinayetinde ise kadınlar boğularak, kafası bir yerlere çarpılarak, yakılarak, sert bir cisimle vurularak, dövülerek yani şiddet uygulanarak öldürüldü. Bu tabloya göre, cinayetlerin yüzde 44’ünde ateşli silahlar, yüzde 28’inde kesici aletler kullanılırken yüzde 28’inde öldürülen kadınlar dövüldü, boğuldu… Yani kadın cinayetlerinin yüzde 72’sinde silahlar kullanıldı. Bir önceki yılda yaklaşık yüzde 80’inde silahlar kullanılmıştı.”
Umut Vakfı, 30 Eylül’de de “Türkiye’de silahlı şiddet ve çözüm önerileri” başlıklı bir yazı yayınladı. Bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi için yetkililerin bir an önce hareket etmesi gerektiği vurgulanan yazıda, İçişleri Bakanlığı’nın internetten silah alımının önüne geçmesi gerektiği belirtildi:
“Silah edinme hakkı ve kullanımı; kişilerin kendisi ve yakınları için doğru beşeri ve insan ilişkileri becerisi, sağlıklı bir ruh hali, sorumluluk gerektirmektedir. Bu nedenle şiddetin her türü ve bireysel silahsızlanma için ‘acil olarak’ her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılması; çözümlerinin projelendirilip hemen uygulamaya geçmesi; İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere yetkililerin internetten bir tıkla silah alımının önüne geçmesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın ‘aile içi ve kadına yönelik şiddet’ konularında erkek, kadın ve çocuklara yönelik ülke genelinde eğitim projelerinin artırılması ve yaygınlaştırılmasını öneriyoruz.”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Ağustos 2019 Raporu’na göreyse 25 kadın ateşli silahlarla vurularak öldürüldü. Kadın Meclisleri de 28 Eylül “Bireysel Silahsızlanma Günü”nde, kadınların en çok ateşli silahlar ile öldürüldüğüne, kadınların yaşaması için bireysel silahlanmanın yasaklanması gerektiğine dikkat çeken bir bildiri paylaştı.
Türkiye’de kişiler nasıl silah sahibi olabiliyor, kimler silah ruhsatı alabiliyor?
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İçişleri Bakanlığı, Kasım 2018 itibariyle 273 bin 447 silah ruhsatı düzenlediğini açıkladı.
Jandarma Genel Komutanlığı’nın resmi sitesinde kimlerin ruhsatlı silah alabileceği belirtiliyor. Buna göre, hayatı harici tehlikede olan kişilere, bazı kamu görevlileri, devlet, belediye, özel idare ve kamu iktisadi teşebbüslerinde koruma, bakım ve onarım işlerinde çalışanlara, parayla ilişkisi olanlara, emekli bazı kamu görevlilerine silah taşıma ruhsatı veriliyor.
“Cinayetlerin çoğu ruhsatsız silahla işleniyor”
Eski CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, milletvekilliği yaptığı dönemde bireysel silahlanmayı gündeme getirdiğini ancak hâlâ bir sonuca varılmadığını söyledi.
Mehmet Tüm, milletvekillerinin görevi bittiğinde de silahları taşımaya devam ettiğini, işlenen cinayetlerin çoğunda ruhtsatsız silahlar kullanıldığını anlattı:
“Devletin milletvekillerine verdiği silahlar, ruhsatlı silahlar ve milletvekilliği devam ettiği süreçte bu silahlar taşınabiliyor, bittiği zaman da taşımaya devam ediyor. Zaten çok az ruhsatlı silah vardır, genelde cinayetlerin çoğu ruhsatsız silahla işleniyor ve ateşli dediğimiz silahlarla işleniyor, onu da çok rahat temin edilebiliyorlar.”
“Şiddet vakalarında ruhsatsız silah kullanılıyor”
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, silahlı ruhsat alımının özel bir kanunu olduğunu, herkesin ruhsatlı silah alamayacağını, belirli meslek grupları belirli kriterleri sağlıyorsa eğer silah alma hakkına sahip olduğunu söyledi. Ayrıca milletvekillerinin görevi bitse bile ruhsatlı silahlarının olacağını da belirtti. Emir’e göre, Türkiye’de bireysel silahlanma ciddi bir sorun:
“Asıl dikkat edilmesi gereken ruhsatsız silahlar. Ülkemizde maalesef ruhsatsız silah kullanımı, bulunması, taşıması son derece yaygın. Aslolan bireysel silahlanmayla topyekûn mücadele etmektir.”
“Erkek egemen ve militarist sistem çözüme yanaşmıyor”
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, kadına yönelik şiddetin çoğunlukla kendi yakınları tarafından, evlerde gerçekleştiğini söyledi. Genel siyasetin de kadına yönelik şiddette çok etkisinin olduğunu belirten Kerestecioğlu, eşitlik üzerine yeterince kafa yorulmadığını belirtti:
“Dünya çapında yeterince kampanyalar oluşturabilmiş, kamuoyu yaratmış değiliz. Çok şiddet yüklü ve şiddetinde pompalandığı bir dünyada yaşıyoruz, Türkiye de bu ülkelerden bir tanesidir. Bu nedenle de aslında bundan zarar görenler, bu silahların yöneldiği kadınlar oluyor.”