8 Kasım’da Fransa’nın Lyon kentinde ekonomik sebeplerle kendini yakan lise öğrencisinin ardından bu kez Paris’in kuzeyindeki Seine-Saine Denis bölgesinde bir liseli daha kendini yaktı.
Fransa’nın için bulunduğu ekonomik koşullardan ve özellikle gençleri etkileyen güvencesizlikten ötürü 8 Kasım’da Lyon’da kendini yakan liselinin ardından, 26 Kasım’da bu kez Paris’in kuzeyinde Seine-Saine Denis bölgesindeki bir liseli daha okuduğu lisenin koridorunda kendini yaktı. Kendini yakma sebebinin ekonomik sorunlar olup olmadığı bilinmiyor ancak öğrenci sendikaları öğrencilerin içinde bulunduğu güvencesiz koşullara tepki göstermek amacıyla 26 Kasım günü bir yürüyüş düzenleyecekler.
Güvencesizlik, istatistiklere bakılarak açıklanmaya çalışıldığında sadece ruhsuz birtakım sayılardan ibaret olarak görülebilir fakat “güvencesizler” için bunu yaşamak ve anlatmak hem çok zor hem de son yaşananlar da göz önünde bulundurulduğunda hayati olabiliyor.
Fransa’da bir sosyoloji departmanında çalışan ve soyadını vermek istemeyen Hind, hayat pahalılığından ötürü bazı öğünleri atladığını ancak bunu anne ve babasına, onları endişelendirmemek için anlatmak istemediğini söylüyor. Hind’in annesi bir lisede memur olarak çalışırken, babası işsiz; iki kardeşi ise kendisi gibi okuyor.
Reims şehrinde psikoloji bölümünde ikinci sınıf öğrencisi olan Ketsia da anne ve babasını endişelendirmek istemediğini için yaşadığı maddi zorlukları onlarla paylaşmıyor. Ketsia, aynı şehirde müzikoloji okuyan kardeşi ile birlikte aynı evi paylaşıyor. “Ufak bir iş bulmak istiyorum çünkü kardeşimle aldığımız burs doğrudan kiraya gidiyor” diyor. Ketsia ayrıca Reims yakınlarında akrabaları olduğunu ve yemeği onlarda yiyebileceklerini söylüyor ve ekliyor: “Yük olmak istemiyoruz.”
Fransa’da öğrencilerin yüzde 45’i paraları olmadığı için sağlık hizmeti almıyor
Peki bu zorlukları yaşayan öğrencilerin oranı ne? Le Monde‘da yayınlanan habere göre Ulusal Öğrenci Yaşamını Gözleme’nin (UÖYG) 2016 yılında 46 bin öğrenci ile yaptığı çalışma, öğrencilerin yüzde 5,6’sı büyük bir güvencesizlik içerisinde ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlandığını gösteriyor. UÖYG’nin direktörü Feres Belghith’e göre toplumda ayrımcılığa uğrayanlar arasında öğrenciler önemli bir kesimi oluşturuyor. Ayrımcılık yaşayan öğrencilerin büyük bir bölümü ise ailelerinden uzakta yaşayan öğrenciler.
Diş Hekimliği bölümünde okuyan ve son sınıf öğrencisi olan 24 yaşındaki Laura, “Her şeyi hesaplıyorum, hesaplamak zorundayım” diyor. UÖYG’nin sayılarına göre, öğrencilerin yüzde 45’i paraları yetmediği için sağlık hizmeti almaktan kaçınıyor.
Dauphine Üniversitesi’nde görevli sosyolog Elise Tenret, güvencesizliğin bütün öğrencilik yaşamını etkilediği gibi, başarı, sağlık ve psikolojik durumu da etkilediğinin altını çizdi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.