İstanbul Şehir Üniversitesi’nin faaliyet izni geçici olarak durduruldu ve yönetimi Marmara Üniversitesi’ne devredildi. Halkbank’ın tedbir kararıyla başlayan süreç hızlı bir şekilde işletilirken kısa süre öncesine kadar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gözdesi olan Şehir Üniversitesi, adım adım hedef haline geldi.
İstanbul Şehir Üniversitesi’nin bulunduğu Dragos Kampüsü, 2009 yılında Özelleştirme İdaresi tarafından üniversiteye tahsis edildi ve 2015 yılında arazinin devri kararı verildi. Meslek kuruluşları tarafından 16 kez arazinin tahsisiyle ilgili dava açılırken bu davalardan 15’i üniversitenin lehine sonuçlandı. TMMOB’nin açtığı dava ise Danıştay’a taşındı ve Danıştay 13. Dairesi İdari Mahkemesi 2018’de devir işleminin durdurulmasına karar verdi. İşlem daha sonra iptal edildi, dava ise sürüyor.
Üniversitenin Halkbank ile ilişkisi ise 2016’da kampüs inşaatı için aldığı krediyle başladı. Kredi karşılığında kampüs arazisindeki sekiz parsel teminat olarak gösterildi. Devir işleminde bir parsel üzerinde yürütmeyi durdurma kararı olsa da Halkbank, kredi teminatının riske girdiğini söyleyerek kredi limitlerinin üniversite tarafından kullanılmasına izin vermedi.
Halkbank yetkilileri ile üniversite yönetimi 9 Ekim 2019’da bir araya gelerek yapılandırma planı hazırladı. Rektör Peyami Çelikcan’ın iddiasına göre anlaşma sağlanmak üzereydi. Ancak bu tarihten yalnızca iki gün sonra, yani 11 Ekim 2019’da Halkbank’ın üniversitenin tüm mal varlıklarına tedbir konduğu açıklandı.
2010’da Şehir Üniversitesi açılışını dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu birlikte gerçekleştirmişti. Erdoğan, üniversitenin 2010-2011 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde bir de konuşma yapmıştı.
Birçok AKP’li milletvekilinin çocuklarının okuduğu üniversiteye tavır yıllar içinde AKP’deki tartışmalarla birlikte değişirken üniversitenin mal varlıklarına Ekim 2019’da tedbir konuldu. İki ay içinde de üniversitenin faaliyeti durduruldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Aralık’ta yaptığı konuşmada “Bitmedi ve bunlar Halk Bankası’nı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halk Bankası’ndan bunlar kredi talebinde bulunuyorlar. Halk Bankası bunlara ciddi bir kredi veriyor fakat ödeme planlarında maalesef bunlar Halk Bankası’na ödemelerini yapmıyorlar. Tabii Halk Bankası’na ödemelerini yapmayınca, banka da bu defa kendilerini sürekli olarak uyarıyor. Şu anda Halk Bankası’na olan borçları aklımda kaldığı kadarıyla 417 milyon noktasında” diyerek Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nu hedef almıştı.
Abdullah Gül’ün eniştesi, 24. Dönem AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ise 13 Aralık’ta Gül ile Erdoğan arasındaki telefon görüşmesini paylaşarak, Gül’in şu sözlerini aktarmıştı: “Ülkemizin en seçkin hocaları burada görev yapıyor. Açılışını Tayyip Bey ile beraber yaptığımız, Mütevelli Heyet Başkanı olarak hepimizin yakından tanıdığı Ömer Dinçer’in görev yaptığı güzide bir üniversite… Vakıf üniversitelerini denetleyen YÖK’ün raporlarında en ufak bir sıkıntı yok. Düşüncelerimi başka bir mecrada açıklayabilirdim ama maksat üzüm yemek olsun dedim ve Tayyip Bey’i aradım. Kendisine de ‘Siz bir çözüm yolu bulabilirsiniz, devir işlemini yanlış bulmakta haklı olabilirsiniz, ama hukuk içinde bir çözüm üretilebilir, mesela şartları olgunlaştırılmış yeniden tahsis düşünülebilir’ dedim. Sonra da: ‘Üniversite kendi gelirleriyle borcunu ödeyebileceğini söylüyor, bunu Ömer Dinçer de teyit ediyor, Halk Bankası’yla üniversite daha önce anlaşmıştı, kaldı ki teminatlar da yeterli, bu kolaylık başka işletmelere gösteriliyorsa bir üniversite bunu haydi haydi hak eder, bu çerçevede bir çözüm bulunabilir’ diye ilave ettim.“
Borç yapılandırma kulüplere ve şirketlere uygulandı
2016’da çekilen kredi üç sene bitiminde ödenmediği için İstanbul Şehir Üniversitesi’nin mal varlıklarına tedbir konurken, futbol kulüplerinin 10 milyar TL civarındaki borcu yakın bir zamanda yapılandırıldı. Üstelik borç beş yıllık vadeye yayıldı. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, 22 Kasım’da katıldığı bir programda bazı futbol kulüplerinin faizi bile ödeyemez hale geldiğini belirtmişti. Ancak futbol kulüplerine tanınan hak üniversiteye tanınmadı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bir başka örnek de iş dünyasından. Yıldız Holding, geçen sene 10 bankaya mektup yazdı ve toplam 7 milyar dolarlık borcun 5.5 milyar dolarlık kısmı, bankalarla anlaşma sağlanarak yapılandırıldı. Yıldız Holding bu alanda tek firma da değil. Borcu yakın zamanda yapılandırılan bir başka büyük kurum ise Doğuş Grubu. Holdingin yönetim kurulu başkanı Ferit Şahenk, “Beş şirketimizin altındaki yaklaşık 2.3 milyar euro tutarındaki kredilerimizi yeniden vadelendirmeye tabi tutuyoruz” açıklaması yapmıştı. Yıldız Holding ve Doğuş’un yanı sıra Arkas, OTAŞ, GAMA, Emay İnşaat gibi inşaat ve enerji şirketleri de yapılandırmadan faydalanan kurumlar arasında yer aldı.
Mahkeme, 1.2 milyar TL teminatı kabul etmedi
Şehir Üniversitesi’nin toplam borcu 417 milyon TL. Süren davanın son duruşması 8 Kasım 2019’da yapıldı. Üniversite yönetimi 417 milyon TL’lik borca karşılık parsellerle birlikte 1.2 milyar TL teminat gösterirken mahkeme heyeti sadece Tuzla arazisini teminat olarak saydı. Diğer yedi parsel ise teminat olarak kabul edilmedi. Bir başka deyişle kredi çekilirken kabul edilen parseller, mahkemede borcun ödenmesini teminat altına almak için kabul edilmedi.
Rektör Peyami Çelikcan kararın ardından “Masada otururken işlemlerin yapılıyor olması iyi niyetle bağdaşmıyor. Sorunu müzakere yoluyla mevcut mevzuat dahilinde çözme imkanı varken dönem ortasına gelmiş bir üniversitenin eğitim faaliyetlerini sekteye uğratacak kararlar almak hukuki olarak da insani anlamda da doğru değil” dedi.
Üniversitenin 12 Kasım’da yaptığı açıklama:
Üniversitenin öğrencileri ve mezunları 18 Kasım’da bir eylem yaparak, tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, siyasi gerekçelerle üniversitenin, öğrencilerin ve akademisyenlerin cezalandırıldığını söyledi.