Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sinan Aygün suçlamalarında geri adım attı, “rüşvet” kelimesini kullanmadı

Eski CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı rüşvet istemekle suçlamasıyla başlayan tartışma gündemdeki yerini koruyor. Yavaş, Aygün hakkında suç duyurusu bulundu. Aynı zamanda CHP’den ihracı istenen Aygün, bugün Ankara’da bir basın toplantısı düzenledi. Daha önce “rüşvet” ifadesini kullanan Aygün bu kez ağız değiştirerek, “25 milyon TL okul parasıydı” dedi.

TOGO Kuleleri’nde düzenlenen basın toplantısına çok sayıda gazeteci katıldı. Aygün, toplantıdan önce basın mensuplarına birer metre dağıttı ve “Mansur Yavaş’a da bu metrelerden birini yollayacağım” dedi.

950 milyon rant sağladı mı?

TOGO Kuleleri’nin bulunduğu arsanın emsal değerinin Melih Gökçek döneminde “haksız” olarak 1,5’tan 2,1’e yükseltildiği ve buradan 950 milyon rant sağlandığı iddialarına değinen Aygün, “Bu caddenin emsal ortalaması 2,55. Ben de bu yüzden belediyeye (Melih Gökçek zamanında) müracaat ederek 2,5 istedim, belediye 2,5’u reddetti, emsal 2,1’e indi. Benim hakkım 2,5’tu ama tartışmaya girmek istemedim. Mansur Yavaş 950 milyon rant sağladığımı söylüyor. Bu kadar yanlış bir hesap olması mümkün değil. Eğer sadece rantı 950 milyon ise, 550 milyona buradaki her şeyi veriyorum, gelsin alsın” diye konuştu.

“Mansur Yavaş’a oy veren bir insan olarak söylüyorum…”

Aygün, Mansur Yavaş’ın 25 bin metrekarelik inşaat alanına 120 bin metrekare inşaat yapıldığı ve buradan rant sağlandığı söylemine ilişkin olarak da şunları söyledi: “Yedi kat alttaki 40 bin metrekare otopark olan yeri rant olarak söylüyor. Altta da beş para etmeyen depolar var. Adamın hiçbir konuda bilgisi olmadığı için ‘Otoparkı, kazan dairesini, su deposunu satacak’ diyor. Ben 22 bin metrekare inşaat yaptım. Kotun altı da 3 bin 500, yani toplam 26 bin (…) Bu kadar bilgisiz, cahil bir insan nasıl bu belediyeyi yönetecek? Ankara’yı kötü günler bekliyor. Ben bunları Mansur Yavaş’a oy veren bir insan olarak söylüyorum.”

Aygün ayrıca, “Yavaş, Ankara’da bu şekilde 80 dosya bulunduğunu, toplam rantın 30 trilyon olduğunu söyledi. 30 trilyonu benim hesabımı yaptığın gibi 950 milyondan yaptıysan vay bu belediyenin haline! Böyle bir belediye başkanı ve siyasetçiyle yazık olur Ankara’ya. Öyle bir laf attı ki, bütün müteahhitler zan altında kaldı” dedi.

“Beni belediyeye çağırıp, ‘Ne vereceksin?’ dediler”

Sinan Aygün, 12 Aralık’ta, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne çağrıldığını, sekiz meclis üyesi ile görüştürüldüğünü ve orada kendisine belediyenin inşaatın mühürlenmesiyle ilgili davayı istinafa götürmesi için “Ne vereceksin?” diye sorulduğunu iddia etti. Aygün, bunun akabinde böyle bir şeyin hukuksuz olduğunu söylediğini ve oradan ayrıldığını kaydetti. Aygün sekiz meclis üyesinin beşinden şikayetçi olmadığını, bunun gerekçesinin ise onların konuşmaması olduğunu söyledi.

“25 milyon TL okul bedeliydi”

Aygün basın toplantısında, yaptığı suç duyurusuna konu olayı yeniden anlattı: “Daha sonra bana ‘Okul yap’ dediler. Bir okulun maliyeti arsa dahil 6,5-7 milyondur. (CHP’li belediye meclis üyesi) Berkay Gökçınar, bana, ‘Olur mu abi, okul 25 milyon’ dedi. Ben de sinirlenerek kalktım.”

Aygün, bir gazetecinin, “O kişiler sizden 25 milyon lirayı, kendi ceplerine indirmek için mi istediler?” sorusunu, “Hayır, böyle bir şey yoktur. ‘Okulun bedeli 25 milyon tutuyor’ dediler” diye yanıtladı. “Bedel 7-8 milyon ise geri kalan parayı ne yapacaklar?” sorusuna ise “Yargı sürecini etkilememek adına bu konuda bir şey diyemem” karşılığını verdi.

25 milyon TL’den “haraç” olarak bahsetmişti

Sinan Aygün daha önce, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin mühürleme kararını istinafa taşıması için Mansur Yavaş ve ekibinin kendisinden 25 milyon TL istediğini iddia etmiş, Yavaş ve üç meclis üyesi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Aygün, Beyaz TV’de katıldığı Dinamit programında şu iddiayı ortaya atmıştı:

“14 Aralık’ta kız kardeşimi iki meclis üyesi aradı, ‘Abinle görüşmek istiyoruz’ dedi. Ofisime geldiler, ‘Abi sen bize bir şey söyle de biz bunu bağlayalım’ dediler. ‘Neyi bağlayacaksınız, siz ne istiyorsunuz?’ dedim. ’25 milyon’ dediler. Ben de ayağa kalktım, ‘Ben hayatımda kimseye haraç vermedim, benden bu parayı isteyemezsiniz’ dedim, çıkıp gittiler. Bunların hepsinin kaydı var.”

Mansur Yavaş ise Tele1’de Uğur Dündar’ın programına katılmış ve bu iddiaya şöyle yanıt vermişti: “Bir konuşmada ‘Okul ne kadara olur’ diyorlar. ‘1-2 milyon mu’ diye soruyorlar. Karşıdaki kişi ‘Olur mu, 25 milyon falandır’ diyor. 25 milyon işi oradan çıkıyor. Savcıya verilen dilekçede ‘Benden para istediler’ demiş. Rüşvet dememiş. ‘Okul yap’ demek para istemek midir? Üstelik beni de görmemiş. Olayla alakam bile yok. Bir kumpasın peşindeler.”

“Kamu kurumunun davayı istinafa götürmemesi suç”

Sinan Aygün ayrıca, davanın istinaf mahkemesine götürülmemesinin suç olduğunu belirterek “Kamu kurumu aleyhine sonuçlanan bir davada kamu kurumunun bunu sonuna kadar götürmesi gerekiyor. Kurumun 30 gün içinde itiraz etmesi lazım. Bu süre 13 Aralık’ta doluyor. ‘Bunu istinafa götürün’ diyoruz, yetmiyor Mansur Yavaş’ın özel kalemine ve hukuk işleri müdürlüğüne dilekçe veriyorum, ‘Bakın siz bunu kaybederseniz ben kaybetmiyorum, ruhsatımı veren sizsiniz, çok büyük tazminat ödersiniz’ diyorum. 13 Aralık’ta saat 16.57’de, sürenin bitimine üç dakika kala UYAP’tan istinafa başvurdular. Başvurdukları dilekçe çok güzel bir dilekçe. ‘Mühürlenmenin iptaline karar verin’ deniyor. Aradan 28 dakika geçiyor, 17.25’e geliyoruz. Başvuru iptal ediliyor. ‘İstinafa gidilmesinde idaremizin bir yararı yoktur. Aksine istinafa gidilirse, idaremize külfet vardır.’ Evet var, 40 TL, başvuru ücreti. Sen nasıl istinafa gidilmeme talimatı verirsin? Gitmezsen iki tane müebbet hapis cezasını kabul edersin” diye konuştu.

Yavaş ise, yine Uğur Dündar’ın programında, istinafa başvurunun kendisinin onayı olmadan gerçekleştiğini söylemiş ve olayın akabinde ilgili memuru görevden aldığını belirtmişti.

“FETÖ’cülükle suçlanacak en son insan benim”

Mansur Yavaş’ın kendisine yönelik FETÖ suçlaması ile ilgili olarak ise Aygün şunları söyledi: “Türkiye tarihinde FETÖ’cülükle suçlanacak en son insan benim. Bana bu örgüt 11 sene 4 ay ceza verdi, biz Ergenekon hâkimlerinin yargılandığı davaya müdahil olarak gidiyoruz.”

Aygün, inşaatı ile ilgili imar değişikliği kararının darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016’da çıkmasına ilişkin ise, “O gün belediye meclisinden kaç karar çıktı? 51 karar çıktı. Darbe gecesi ben sokaklardaydım. AKP Genel Merkezi önünde Şamil Tayyar ve diğer milletvekilleriyle beraber halkı sokağa davet ediyorduk” dedi.

Sedat Peker’le birlikte olduğu görüntü soruldu


Sinan Aygün, bir gazetecinin Sedat Peker’le yan yana olduğu görüntüleri sorması üzerine şöyle konuştu: “Sedat Peker’i tanırım. Birkaç düğünde, açılışta karşılaştık. Tanışmışlığım odur. Mart 2019’da, şu arkadaki istinaf mahkemesinde karşılaştık. Bir Ankaralı olarak, ‘Şurada bir ofisimiz var, gelin çay ikram edeyim’ dedim, o da geldi. Sonra kapıya kadar geçirdim, uğurladım.”

Basın toplantısı 1 saat 45 dakikanın ardından sona erdi. Toplantının başladığı dakikalarda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Sinan Aygün hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na “terörizmin finansmanı hakkındaki kanuna muhalefet ve terör örgütüne yardım etmek” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Aygün, dün de üyesi olduğu CHP’den kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilmişti.

Ne olmuştu?

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara’da eski CHP milletvekili Sinan Aygün’e ait TOGO Kuleleri inşaatında eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek döneminde yapılan imar planı değişikliğini kamu yararına aykırı olduğu gerekçesiyle yargıya taşımıştı.

Aradan aylar geçerken dava, Mimarlar Odası’nın istediği şekilde sonuçlanmış ve Oda bunun üzerine, Mustafa Tuna’nın başkanlığı döneminde Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden inşaatı mühürlemesini talep etmişti.

Tuna, bu talebi “hukuken” gerçekleştiremeyeceğini belirtmiş, Mimarlar Odası ise inşaatı mühürlemediği için Büyükşehir Belediyesi’ne dava açmıştı.

Dava 24 Ekim’de belediye aleyhine sonuçlandı, belediye istinafa başvurmadı ve inşaat 16 Aralık’ta mühürlendi.

Konu kamuoyunun gündemine bu sırada girdi. Sinan Aygün, 16 Aralık’tan önce, Mansur Yavaş ve ekibinin belediyenin davayı istinafa taşıması için kendisinden 25 milyon TL istediğini öne sürdü, Yavaş ve üç belediye meclis üyesi hakkında suç duyurusunda bulundu. İddiaları reddeden Yavaş ise Aygün’e, karşı suç duyurusuyla yanıt verdi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.