Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Le Monde: İflas eden Lübnan, IMF’yi yardıma çağırdı

Le Monde’dan Benjamin Barthe’ın haberine göre; Lübnan‘da Hassan Diab hükümeti, bazı düzenlemeleri hâlâ belirsiz olan geniş reform planı karşılığında, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) en az 10 milyar dolar destek almayı umuyor.

Lübnan Başbakanı Hassan Diab, 30 Nisan’da, ülkesinin ekonomi ve maliyesini kurtarma planını açıkladı. 21 Ocak’tan beri işbaşında olan Diab, ülkenin gayri safi milli hasılasının (GSYH) yüzde 170’ine karşılık gelen 92 milyar dolarlık kamu borcunu karşılamak ve ekonomiyi tekrar yoluna koymak için IMF’den yardım istemeye karar verdi.

Diab, reform planı sayesinde en az 10 milyar dolar destek almayı ve 2018 Nisan ayında Paris’te gerçekleştirilen CEDRE Konferansı’nda (Lübnan’ın gelişimi için düzenlenen ekonomi konferansı) vaat edilen 11 milyar doların da önünün açılmasını umuyor. Önceki Lübnan Başbakanı Saad Hariri tarafından taahhüt edilen reformlar, hükümetin yetersizliği nedeniyle uygulanmadığı için bu fonlar asla ödenmemişti.

Lübnan’da, IMF’ye başvuru birkaç ay öncesine kadar bir tabuydu. Şimdilerde, Diab hükümetini destekleyen koalisyon ortaklarından Şii Hizbullah hareketinin, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ülkeyi denetlemesi halinde plana karşı çıkması ihtimali tedirginlik yarattı. IMF uzmanlarının, devlet hesaplarına ve bankalara burunlarını sokmasını istemeyen diğer partiler de bu konuda hevesli değil. Bir yabancı diplomat durumu şöyle açıklıyor: “Hizbullah destekçisi İran da IMF’den yardım istemeye karar verdi, açıkçası durum umutsuz gözüküyor. Şii hareketi artık karşı çıkamayacağını anladı.”

Sokaklar tekrar hareketlenmeye başladı

Salgının 25 ölü ve 741 vaka ile kontrol altına alındığı ülkede, kısıtlamalar aşamalı olarak kaldırılmaya başlandı ve sokaklar tekrar hareketlendi. Trablusşam’da ordu ile çatışmalarda bir protestocu hayatını kaybetti. Pazartesiden beri her iki taraftan da düzinelerce insan yaralandı.

Anlaşmazlık çöküşün ortasında yeniden başladı

Hükümetin toparlanma planında, CEDRE Konferansı’nda sunulan tasarruf önlemlerine ek olarak, Lübnan Merkez Bankası ve özel bankaların yeniden yapılanması var. Planda ülkenin toplam zararının, GSYH’nin 1,5 katına eşdeğer olan 68 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

IMF’nin 2015’te yayımlanan bir raporuna göre, Lübnanlı mevduat sahiplerinin yüzde 1’i, toplam banka mevduatlarının yüzde 50’sine sahip. Hükümetin, yöntemleri konusunda belirsizliğini koruyan planı, hesaplarının bir kısmına el konulmasından endişe eden mevduat sahipleri arasında kuşku uyandırdı. Başbakan Diab, mevduatların yüzde 98’inin etkilenmeyeceği sözünü verdi.  

Eliti değil halkı kurtarmak

Zengin mevduat sahiplerinin zararlarının nasıl karşılanacağının planda belirtilmemesi bir başka tartışma konusu. Üç seçenek değerlendiriliyor: Hisse transferi yoluyla banka sermayesine katılım, güçlenmesi umulan yurtdışı fonları ile tazminat ödenmesi ya da kamu varlıklarının özelleştirilmesi yoluyla borçların ödenmesi. Bankalar Birliği tarafından desteklenen bu son seçenek, aktivistleri dehşete düşürüyor. Yozlaşma karşıtı sivil toplum kuruluşu Sakker El-Dékkéné’nin kurucusu Rabih El-Chaër, “Eğer bu insanların devlete el koymalarına izin verirsek, çaldıkları tüm parayı aklamış olacaklar” diyerek bu seçeneğe karşı çıkıyor.

IMF’nin çok gelişmiş bir sosyal vicdana sahip olmadığını belirten Lübnan Politika Araştırmacıları’ndan Sami Zoughaib, anlaşmaya varılırken elitlerin değil, halkın kurtarılmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Diab’ın kademeli borç temizleme planı, borcu yıl sonuna kadar GSYH’nin yüzde 102’sine, 2030’a kadar da yüzde 70’ine düşürecek. Başbakan Diab, 2020 yılında sert bir daralmanın ardından (-%13), 2022’den itibaren en kısa sürede büyümeye dönmeyi öngörüyor.

CEDRE Konferansı ile Ekim 2019’da eski Başbakan Saad Hariri’nin görevi bırakması arasında, açıklanan reformlardan hiçbiri gerçekleştirememişti. Ülkeyi kurtarmak için son 30 yıl boyunca tasarlanan sayısız plandan neredeyse hiçbiri pratikte uygulanamadı. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.