Anayasa Mahkemesi, (AYM) eski CHP İstanbul Milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem’in tutuklanması ile ilgili, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine hükmetti. AYM ayrıca Erdem’e 30 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Erdem, kendisine ödenecek tazminatı “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”na bağışlayacağını açıkladı.
Erdem’in “adil yargılanma hakkının ihlali” ve “cezaevlerinde inanç özgürlüğünün ihlali” hakkında yapmış olduğu başvurular ise reddedildi. “kötü muameleye maruz kalmak” ile ilgili başvuru ise AYM tarafından “kabul edilemez” bulundu.
Erdem, AYM kararları hakkında, “Anayasa Mahkemesi birçok maddeyi reddetti. Reddetme gerekçesi de başvuruların bir kısmında iç hukuk yollarını tüketmemiştik. Belki gündemine alır diye bir değerlendirme yapmış hukukçu arkadaşlar. Esasen falanca reddedildi, bu talep reddedildi, şu talep reddedildi. Ama kişi hak ve hürriyetinin ihlali kabul edildi vurgusu diğer maddelerdeki başvurularımızın iç hukuk yollarını tüketmemiş olduğundan kaynaklı” dedi.
“Tutukluluğun siyasi olduğu tescillenmiş oldu”
Erdem, AYM’ tarafından verilen kararı Medyascope’a şöyle değerlendirdi: “Verilen karar, dosya ile ilgili nihai bir karar değil. Bu dosya kapsamında geçirdiğim 490 günlük tutukluluğumun ihlal olduğu, güvenlik ve hürriyet hakkımı ihlal ettiğini onayan bir karardı. Bu açıdan memnunuz tabii ki. Ama eksik memnunuz. Biz düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında bir ihlal vurgusu yapılmasını da bekliyorduk. Ama bu olmadı. Bu olmasa da tutukluluğun siyasi olduğu tescillenmiş oldu. İşlemin yapıldığı kişi bir milletvekiliydi. Dolayısıyla burada bir hukuki açmaz, bir boşluk ya da hata olarak kodlamak mümkün değil. Zaten kararda da böyle bir vurgu var. Tutuklamalarda ahlaki durum ve statüye bakmak gerekir. Yani nereye kaçacak bu adam. Ben dışarıdayım 8-9 aydır, beni kaçma şüphesiyle tutuklayan arkadaşlar neredeler, daha benim dosyam onaylanmadı. Ben Türkiye’deyim yani, kimse bir yere kaçmıyor.”
“Heyetlerin kanaati oluşmamış, kanaatleri birileri oluşturmuş”
Erdem, kararın neden siyasi olduğunu ise şöyle açıkladı: “Hukuk açısından biz tamamen siyasi saiklerle tutuklandık. Benim tutukluluğum hiçbir zaman heyetlerin oybirliği ile gerçekleşmedi. Benim tahliye olup tutuklandığım gece, üst mahkemede dahi muhalefet şerhi vardı. Zaten Anayasa Mahkemesi bunu vurgulamış. Hiçbir zaman heyette bu kişinin tutuklanması gerektiği kanaati oluşmamış demiş. Buradan da şöyle bir sinyal vermiş kararda, bariz bir siyasi müdahale var iması yapılmış. Heyetlerin kanaati oluşmamış, kanaatleri birileri oluşturmuş.”
