Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kurulan Uluslararası Lübnan Mahkemesi (Special Tribunal for Lebanon), eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri’nin 2005 yılında canlı bomba saldırısıyla öldürülmesine ilşkin davada kararını açıkladı. Hizbullah örgütünün ve Suriye’nin suikastla bağlantısına dair yeterli delilin olmadığına karar veren mahkeme, Hizbullah üyesi dört sanıktan Selim Cemil Ayyaş’ı ise suçlu buldu.
Middle East Eye’ın haberine göre, BM’ye bağlı Uluslararası Lübnan Mahkemesi, 2005 yılında suikaste kurban giden eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri davasında verdiği kararı bugün (18 Ağustos) açıkladı. Siyasi kariyeri boyunca Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başta olmak üzere Batı ve Körfez ülkeleri ile yakın ilişkiler kurmuş olan Hariri, İran ve Suriye’nin Lübnan siyasetine olan etkileri önünde bir engel olarak görülüyordu.
Hizbullah ve Suriye bağlantısına dair delil bulunamadı
Uluslararası Lübnan Mahkemesi, açıkladığı kararında, suikastın arkasında Hizbullah örgütü ve Suriye’nin olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığını belirtti. 2600 sayfalık karar metninde, “Mahkeme, Hizbullah ve Suriye’nin Refik Hariri’nin öldürülmesi konusunda motivasyonları olabileceğini reddetmemekle beraber mevcut olayda Hizbullah örgütünün ve Suriye hükümetinin suikast ile bağlantısını açığa çıkaracak doğrudan bir delilin olmadığı görüşündedir” denildi.
Sanıklardan Selim Cemil Ayyaş suçlu bulundu
DNA verilerine göre, 2005’teki suikastın erkek bir intihar bombacısı tarafından gerçekleştiği belirlenmiş ancak canlı bombanın kimlik bilgileri tespit edilememişti. Middle East Eye’ın haberine göre, yargılanan dört Hizbullah üyesinden biri olan Selim Cemil Ayyaş’ın (56) kullandığı telefonun suikastın gerçekleşmesinde etkili olduğu ortaya çıktı. Bu kapsamda mahkeme, Ayyaş’ı, Hariri suikastını planlayıp düzenlemek ve terör saldırısında bulunmaktan ötürü suçlu buldu. Diğer üç Hizbullah üyesi sanığın ise telefonlarla bağlantısına dair yeterli delil olmadığı belirtildi.
14 Şubat 2005’te 22 kişinin öldüğü ve 220’den fazla kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısından sonra BM’nin başlattığı soruşturma, 2007’de Uluslararası Lübnan Mahkemesi’nin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. 2009’da davayı tamamen üzerine alan mahkeme, 2011’de Hizbullah üyeleri Selim Cemil Ayyaş, Mustafa Emin Bedreddin, Hüseyin Hasan Anisi ve Esed Hüseyin Sebra hakkında “Hariri suikastını planlamak ve düzenlemek” suçlamasıyla tutuklama kararı verdi. Mahkemenin görev süresi, dava sürecinin uzaması nedeniyle 2017’de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından üç yıl daha uzatılmıştı.
297 tanığın ifadesinin ve 3 bin 131 belgenin delil olarak sunulduğu davaya yönelik mahkeme kararı, Beyrut’ta gerçekleşen patlamadan dolayı ertelenmişti.
Hariri, iç savaş sonrası Lübnan’ın inşasında büyük rol oynamıştı
1975-1990 yılları arasında Lübnan’ı kasıp kavuran iç savaştan sonra ülkeyi yeniden inşa etmesiyle bilinen Refik Hariri, Lübnan’ın en güçlü Sünni liderlerinden biriydi. Eski başbakan, iç savaştan sonraki süreçte beş kez başbakan seçildi. Hariri, 2004’te Suriye’nin Lübnan’ın içişlerine sürekli karışmasından kaynaklanan siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle başbakanlıktan istifa etmişti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Medyascope yorumcularından Yörük Işık, 2005’te Hariri’ye düzenlenen suikast ile ilgili davayı yorumladı.