Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Arakanlı Müslümanlar’ı katleden Myanmar askerlerinden ikisi suçlarını itiraf etti: “‘Gördüğünüz herkesi vurun, köyleri yakın’ emri aldık”

Myanmar askerî gücü Tatmadow’a mensup iki asker, ordu mensuplarının Rohingyalar’a (Arakan bölgesinde yaşayan insanlar) yaptığı katliamı itiraf etti.

New York Times muhabirleri Hannah Beech, Saw Nang ve Marlise Simons’ın haberine göre geçen ay Myanmar’dan kaçan iki kişi Tatmadow liderlerinin Rohingya’da işlediği suçlarla ilgili konuşturulmak üzere Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bulunduğu Hollanda’daki Lahey kentine getirildi. İki er Myo Win Tun ve Zaw Naing Tun’un ifadeleri alındı ve video olarak kaydedildi. Böylece ilk kez failler tarafından Rohingyalar’a katliam yapıldığı dile getirilmiş oldu.

Er Zaw Naing Tun, yaklaşık 20 köyü yakıp yıktıklarını ve bazı cansız bedenleri toplu mezarlara gömdüğünü itiraf etti. Er Myo Win Tun ise kimseyi ayırt etmeden öldürdüklerini, cansız bedenleri toplu mezarlara gömdüğünü ve bir kadına tecavüz ettiğini anlattı.

“Sivil katliamlar yaptık, insanları toplu mezarlara gömdük”

Verdiği ifadede 2017’nin ağustos ayında 353 ve 365 Hafif Piyade Taburları’nın bir “temizlik operasyonuna” giriştiğini anlatan Myo Win Tun, kendilerine Rohingya’nın yakılması talimatı geldiğini söyledi. Tun aynı zamanda tabur üslerine yakın noktalarda toplu mezar için toprak kazdığını da itiraf ederken Rohingya halkının isyan etmesiyle birlikte bölgede sivil katliamlarının da başladığını belirtti. Myo Tun diğer askerlerle birlikte sekiz kadın, on beş erkek ve yedi çocuğu aynı mezara gömdüklerini söyledi.

Myo Tun itirafında, hiç kimseye ayırt etmeden öldürdüklerini, ölenleri mezarlara tekmeleyerek attıklarını ve bir kadına tecavüz ettiğini de anlattı.

“20 köyü yaşayanlarla birlikte ateşe verdik”

Diğer Er Zaw Naing Tun ise kendi piyade taburunun 20 köyü içinde yaşayanlarla beraber yaktığını itiraf etti. Zaw Tun aynı zamanda silahsız 10 kişiyi teslim alarak ellerini bağladıklarını, daha sonra öldürerek köyün kuzeyindeki toplu mezarlara gömdüklerini açıkladı.

“Kadınlara tecavüz edilirken nöbet tuttum”

Pek çok detay ise hayatta kalanların verdikleri ifadelerle ortaya çıkıyor. Katliamdan sağ kurtulan görgü tanıklarından birisi Ngan Chaung köyünde Ağustos 2017’de 353 Hafif Piyade Taburu’nun iki hanede yaşayan insanları öldürdüğünü ve kadınlara tecavüz ettiğini söyledi. Zaw Tun da ifadesinde kadınlara tecavüz edilirken nöbet tuttuğunu itiraf etti.

“Girdiğiniz köyü yok edin”

Zaw Tun, bölgeden sorumlu albayın girdikleri köyleri yok etmelerini emrettiğini belirtirken kameraya bakarak “30 masum Müslüman kadın, erkek ve çocuk öldürülüp tek bir mezara gömüldüğünde ben de oradaydım” dedi.

Myanmar Hükümeti toplu mezarları reddetmiş ve organize bir katliam olmadığını savunmuştu

İki askerin ifadeleri ile mültecilerin ve katliamı görüp hayatta kalan kişilerin anlattıkları örtüşüyor. Tanıkların beyanlarına göre yaşlı insanların başları kesilirken çok sayıda kadın tecavüze uğradı. Bangladeş’de bir mülteci olarak yaşayan Rohingyalı Basha Miya büyükannesinin, köyündeki 16 insanla birlikte piyade üslerine yakın bir toplu mezarda yattığını söylemişti.

Katliamdan sağ kalan kişiler toplu mezarlar olduğunu ifade etseler de Myanmar hükümeti bu iddiaları reddetmişti. Hükümet Başdanışmanı Daw Aung San Suu Kyi, Rohingyalar’a karşı organize bir katliam uygulanmadığını savunmuştu. Sadece birkaç asker ufak cezalar alırken bu kişilerin sorumsuz insanlardan ibaret olduğu söylendi. Hatta Myanmar yetkililerinden Rohingya halkının uluslararası alanda sempati kazanmak için kendi köylerini yaktığını dile getirenler bile oldu. Ancak iki askerin itirafları bu savunmaları da geçersiz kılıyor.

“İki ayda 6 bin 700 Rohingyalı öldürüldü”

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü 2017 Ağustos ve Eylül aylarında 730’u çocuk 6 bin 700 Rohingyalı’nın öldürüldüğünü belirtirken Birleşmiş Milletler’e (BM) göre ise 2017 ve 2019 yılları arasında yaklaşık 200 yerleşim yeri yok edildi.

“İlk kez failler tarafından katliamlar itiraf edilmiş oldu”

Fortify Rights isimli insan hakları kuruluşunun Direktörü Matthew Smith, ilk kez Myanmar ordusundan katliamları gören ve düzenleyen insanların yaşananları açıkça anlattığını vurgularken bu gelişmenin Rohingya Katliamı davası için oldukça önemli bir aşama olduğunu belirtti.

“Biraz adalet olması hiç olmamasından daha iyidir”

Katliam dosyasını Myanmar’a karşı savunan Kanadalı avukat Payam Akhavan, iki askerin kimliğine dair açıklamada bulunmazken Myanmar’da kalan 600 bin Rohingyalı’nın bir daha katliam yaşamaması için, yaşananların hesabının verilmesinin son derece önemli olduğunun altını çizdi. Akhavan, “Cezasızlık bir seçenek değildir. Biraz olsun adalet olması, hiç olmamasından iyidir” dedi.

BM, 25 Ağustos 2017’den sonra Arakan Eyaleti’nden kaçıp Bangladeş’e sığınan Rohingyalar’ın sayısının 720 bin olduğunu duyurmuştu.

Kızılhaç Örgütü ise 2018’de Myanmar’dan kaçanların sayısının bir milyona ulaştığını açıklamıştı. Rohingya Katliamı aynı zamanda dünyadaki en hızlı mülteci akınlarından birini başlattı. Haftalar içinde yaklaşık 1 milyon kişi bölgeden kaçmak zorunda kaldı.

Katliamlardan kaçan Rohingyalar’ın çoğu şu an Bangladeş’teki mülteci kamplarında bulunuyor. Bir kısmı ise Malezya’da yaşıyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.