Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Koronavirüsün altı can aldığı Ankara’daki özel huzurevinin sahibi Medyascope’a konuştu: “Devletten hiçbir yardım alamadık, salgınla kendi başımıza mücadele ediyoruz”

Ankara’nın Etimesgut ilçesindeki İlgievi Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi’nde 20 Ekim’den itibaren büyük bir hızla yayılan koronavirüs salgını 70’den fazla kişiye bulaştı, altı kişi hayatını kaybetti. Huzurevinin sahibi Cem Öztan, yaşanan süreci Medyascope’a anlattı.

“İlk yedi kişiyi alsalardı bu durum yaşanmayacaktı ancak ‘hastaneler dolu’ diyerek reddettiler”

İlk vakanın 20 Ekim günü tespit edildiğini söyleyen Cem Öztan, yaşananları şöyle anlattı: “Kurumumuz içindeki salgın 20 Ekim günü başladı. Önce bir personelimiz, ardından da altı yaşlımızda koronavirüs tespit ettik. Hemen Ankara İl Halk Sağlık Müdürlüğü’ne haber verdik. Ambulans gönderdiler ancak gelen sağlık görevlileri ‘Ankara’daki hastaneler tamamen dolu ve koronavirüs tespit ettiğiniz kişilerin ciddi bir ölüm riski yok’ diyerek bu yedi kişiyi almak istemedi. Kendi imkânlarımızla bu kişileri izole ederek tedavilerini  yapmaya çalıştık ancak biz hastane değiliz. Burası bir bakımevi ve aynı nitelikte imkânlara sahip değiliz. Salgın her geçen gün hızla yayıldı. 25 Ekim’de 24 kişide, 28 Ekim’de 12 kişide, 31 Ekim günü 11 kişide ve 4 Kasım’da da dört kişide daha koronavirüs tespit ettik. Bu şekilde virüs, birkaç kişi hariç huzurevindeki herkese üç buçuk hafta içinde yayıldı.”

“Altı kişi hayatını kaybetti, 16 kişi hastanede tedavi altında”

Şu ana kadar koronavirüse yakalanan altı kişinin hayatını kaybettiğini aktaran Öztan, durumu ağırlaşana ve solunum cihazına muhtaç hale gelene kadar hiçbir yaşlının hastaneye kaldırılmadığını belirtti: “Ambulanslar belki 10 kez geldi ve hiç kimseyi almadan geri gitti. Bu süreç içinde yalnızca durumu ağırlaşan ve solunum cihazına muhtaç hale gelen toplam 22 kişi hastaneye götürüldü. Hastaneye kaldırılan kişiler arasındaki altı yaşlımız hayatını kaybetti. 16 yaşlımız da şu an hastanede tedavi altında bulunuyor.”

“Personelimiz kaçtı, hemşirelerimiz de koronavirüse yakalandı”

Salgının hızlanmasıyla birlikte çok sayıda personelin huzurevinden ayrıldığını söyleyen Öztan, çalışanların yaşadığı paniğe ilişkin şunları söyledi: “71 kişiye koronavirüs bulaştı. Salgın başladığında toplam 79 yaşlımız vardı. Biz yaşlılarımızın ailelerine de haber verdik, üç aile akrabalarını buradan götürdü. Ancak personelimiz de büyük bir panik yaşadı. Bir kısmı kaçtı. Kaçanlar yerine de dışarıdan personel getirmeye çalıştık. Hatta öyle bir durumdayız ki öncelikli olarak koronavirüsü atlatan personele bakıyoruz.”

“Devletten bir dirhem yardım görmedik, salgınla kendi başımıza mücadele ediyoruz”

Huzurevi sahibi Cem Öztan, yaşanan süreçte sağlık çalışanlarına huzurevinde nasıl bakıldığını da şöyle anlattı: “Bizim toplam 12 personelimiz var. Bunların ikisi hemşire. Koronavirüs testlerini yaşlılara hemşirelerimiz yaptı düzenli aralıklarla. Test kitlerini Ankara İl Halk Sağlık Müdürlüğü’nden temin ediyoruz. Testleri her vardiya değişiminde hemşirelerimiz yapıyor. Hastaneye kaldırılmayan bütün yaşlılarımızla hemşirelerimiz ilgilendi ve şu an onlar da koronavirüse yakalandıkları için kendilerini karantinaya aldılar. Yaşlılarımız da bu yüzden şu aşamada düzenli bakım göremiyor. Şu an itibarıyla huzurevinde 54 yaşlımız var ve neyse ki koronavirüs yüzünden ciddi bir sağlık sorunu çeken hastamız kalmadı.”

İlk vaka tespit edildikten sonra karantina uygulaması talebini yetkililere ilettiklerini ancak herhangi bir cevap alamadıklarını ifade eden Öztan, kendilerine herhangi bir maddi yardım yapılmadığını ve her türlü tedbiri kendi imkânlarıyla almak zorunda bırakıldıklarını söyledi. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.