Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İBB’nin altı bin yeni taksi teklifi üçüncü kez reddedildi – İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu: “Halkın vicdanına havale ediyorum”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) İstanbul’a altı bin yeni taksi plakası kazandırılmasına ilişkin teklifi, Ulaşım Koordinasyon Merkezi Müdürlüğü (UKOME) toplantısında yeniden görüşüldü. İBB’nin yeni taksi teklifi üçüncü kez bakanlıkların ve esnaf odaları temsilcilerinin oylarıyla reddedildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, karar sonrası “Bu talimatı halkın vicdanına havale ediyorum” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçen haziran ayında İstanbul’a altı bin yeni taksi plakası kazandıracaklarını duyurmuş, taksiciler bu açıklamaya tepki göstermişti. İmamoğlu konuyla ilgili, “İstanbul halkının taksi ihtiyacı olup olmadığına karar verecek makam, Bağcılar Oto Galerisi’ndeki birkaç taksi galericisi değildir” demişti. Teklif, İBB tarafından UKOME toplantısına daha önce iki kez getirilmiş, haziran ve eylül aylarındaki topantılarda reddedilmişti. Bugün (26 Kasım) yapılan toplantıda teklif yeniden sunuldu. Teklif, esnaf odaları ile Milli Eğitim Bakanlığı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı temsilcilerinin oylarıyla reddedildi.

İmamoğlu, teklifin reddedilmesi sonrası paylaştığı tweette, “Bu ret kararı teklifin tekrar gelmesine mani değil. 16 milyon İstanbullu’ya ve binlerce taksi sürücüsü esnafımıza verdiğimiz sözün takipçisiyiz” dedi.

İstanbul’da toplam 17 bin 395 taksi bulunuyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) hazırladığı çalışmada, İstanbul’da olması gereken taksi sayısı 40 bin olarak belirlenmişti.

İBB Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Orhan Demir, toplantıda yaptığı sunumda taksilerin yarattığı soruları, çözüm modelini ve İBB’nin hedeflerini şöyle anlattı: “Temel sorunları, önerdiğimiz modeli ve hedefi açıklayacağım. 17 bin 395 taksi var İstanbul’da. Bu taksilerin 30 yıldır sayıları aynı ama İstanbul’un nüfusu yedi milyondan 16 milyona çıktı. Karşı tarafa geçmeyen, sıkışık yerlere gitmeyen, güzergâha göre hareket eden taksiler var. Bu sorunlarla karşılaşmayan çok az insan vardır. Nedeni ne? Mevcut sistemde bir plaka sahibi var, bir galeri var bir de kiracı var. Toplanan cironun yüzde 32’sini plaka sahibi alıyor, yüzde 7’sini kiracı, yüzde 3’ünü galerici alıyor. Yüzde 42’sini taksici hiç çalışmayana bırakıyor, yüzde 11 yakıtı da ekleyin. Aracı yıkatacak, durağa ücret ödeyecek, SGK primini de kendisi ödüyor. Şoförün eline geçen para, toplam hasılatın sadece ve sadece yüzde 13’ü. Dünya örneklerine bakalım. Taksi plakalarının lisansı süreli veriliyor. Bizde ise süresiz. Siz belli sürelerle verirseniz, bireyselliği, kuralsızlığı ortadan kaldırabilirsiniz. Nasıl dağıtılırsa dağıtılsın, bireyselleştikçe bu sorunların yaşanmamasının olanağı yok.” 

“Son 11 yılda taksilerin ücretleri yüzde 125 arttı” diyen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Enflasyon yüzde 320, yakıt yüzde 152, döviz yüzde 405, asgari ücret yüzde 325 arttı. Taksinin plaka değeriyle karşılaştırıldığında ne oluyor diye baktık. Döviz artışı ile taksi plaka değeri arasındaki artışın arasında büyük bir fark var. Şu anda plaka değeri 2,2 milyon Türk Lirası. Sorun burada. Taksi esnafının elinde taksi yok, taksileri işleten şoförler, en mağdur olanlar.”

İstanbul’da taksi başına 862 kişinin düştüğünü söyleyen Demir, İBB’nin son araştırmasına göre halkın yeni taksi modelini istediğini belirtti. Demir, “Örneğin, metrosu gelişkin Paris’te taksi başına 300 civarında kişi düşüyor. Halkımızın yüzde 75’i ‘Taksi sayısının artırılmasını istiyoruz’ diyor. Yeni yapılan araştırmada bu talep yüzde 93’e çıktı. Sadece 2019 yılında İBB Beyaz Masa’ya gelen taksi şikayet sayısı 103 bin 669. Ortalama her bir taksi bir yılda altı kere şikayet edilmiş. Korkunç bir şey bu” diye konuştu.

İBB’nin önerdiği model şöyle:

  • Taksi plakaları, İBB’nin mülkiyetinde olacak. 
  • İhale süreci şeffaf yürütülecek.
  • Kiralama süreli olacak. 
  • Özgün tasarıma sahip, internet bağlantılı, geniş hacimli taksiler kazandırılacak, 
  • Orta vadede elektrikli ve hibrit araçlar kullanılacak, 
  • Şoförlere sabit maaşla beraber performansa göre ücret sağlanarak sigorta ve özlük hakları korunacak, 
  • Vatandaşın ve şoförlerin hayatını kolaylaştıracak mobil uygulama sisteme entegre edilecek, 
  • Avrupa Birliği yolcu taşımacılığı hizmet kalitesi standardına sahip işletmeler tarafından işletilecek.

“Rapor Orhan Demir’in söyledikleriyle çelişiyor”

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyüp Aksu ise İBB Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Orhan Demir’in sunumunun ardından söz aldı ve şunları söyledi: “Ekmeğimizi İBB yok etmeye çalışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu aynı şekilde ziyaret edildiğinde ‘Taksi plakaları sizin sigortanız, sahip çıkmalısınız’ demişti. Gördüğümüz durumda bu yerine getirilmiyor. Sizler seçimlerden önce söylemiştiniz, ‘İstanbul’u şeffaf bir şekilde, ortak akılla yöneteceğiz’ demiştiniz. Bizimle hiç irtibat kurulmadı. Esnaf odalarıyla görüştüğünüzü, anlaştığınızı açıkladınız ama biz fikrimizi bile beyan edemedik. ‘Bizler seçildiğimizde her sektörün masası olacak, ortak akılla konuları istişare edeceğiz’ dediniz, bizim hiçbir konuda fikrimiz alınmadı. Güzel vaatlerden dolayı esnafımız size gereken desteği verdi ama şu an esnafımız malesef tedirgin. Belli ki seçim öncesi bağlı gruplara söz verildi, bunu yerine getirmeye çalışıyorsunuz. Ama bizlere verilen sözler hâlâ tutulmadı. Daha önce iki defa toplantıya geldi, tekrar ısıtılarak gündeme getiriliyor. Yakın mesafeye gidilmiyor veya kabahatler işleniyor gibi konularla karşı karşıyayız. Bu sebeplerden dolayı kaliteyi artıracağız deniyor. Bir şoför yanlış yapıyorsa bu belediyenin sorunu. Demek ki eğitim veremiyor, denetleyemiyor. İETT, metrobüs, travmaydan gelen şikayetlerin oranıyla taksi sektörüne dair şikayetlere bakın. Bilimsel veriler, taksiye ihtiyaç yoktur diyor. Taksiciyle yolcuyu buluşturan sisteme ihtiyacımız var ama İBB bu konuda bir dayatma yapıyor. Belediyenin hazırlattığı raporun 19, 20. sayfasında ‘Taksi sayısı yüzde 81 oranında yeterlidir’ diyor. ‘Taksi kullanıcıların yüzde 15’i taksi sayısını az bulmuştur’ diyor. Rapor zaten Orhan Bey’in ifadeleriyle çelişiyor.”

Yeni yönetimin taksicilere hiç eğitim vermediğini söyleyen Aksu, şöyle devam etti: “Şoförlerle, taksilerle ilgili tüm yetkiler İBB’de. Var olan 17 bin 395 taksi rehabilite edilirse durum rahatlıkla çözülür. İstanbul’da trafik yoğunluğu biliniyor. Taksi sahibi, şoför olabilmek için belirlenen kriterler İBB’nin kontrolünde. Bir örnekle yapılanı anlatayım. Üç tane çocuğum var eğitim verememişim, ‘İki üç tane daha çocuk yapalım da evi düzene sokabiliriz’ diyoruz. Önce bu sistemi düzeltelim, taksi sayısını artırmadan. Biz, taksi sayısının artışı uygun değil diyoruz.” 

Tekrar söz alan Demir, Eyüp Aksu’nun sözlerine “Eyüp Bey’i çağırmıştık ama kendisi gelmedi. Esnaf odasında açıklama yaptı, taksicilere de ‘Gitmeyin’ dedi. Hemen sizin bıraktığınız rapordan bir şey okuyayım. Raporda, ‘Amacımız taksi sayısını belirlemeye yönelik değildir’ yazıyor. Taksiler yeterli diyorsunuz, BiTaksi’den verileri istedik. Salgından önce sabah saatlerinde yüzde 33’ü karşılanmış, akşam da yüzde 34. İstanbul’da yaşıyorsanız 165 taksi yolculuğu yapabilirsiniz asgari ücretle, ABD’de aynı yolculuğu ise 720 kere yapabiliyorsunuz. Singapur’da 263, Berlin’de 186 kere binebiliyorsunuz” diyerek karşılık verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise oylamadan önce şunları söyledi: “Eyüp Bey ciddi anlamda siyaset yaptı, siyasette de nirvana yaptı. Üç-dört sene zam vermediğini ifade ettiği insanlardan mutluluğunu dile getirdi. Tek siyasetçi benim herhalde, tek siyaset yapmayan pozisyona düştüm. ‘Hangi gruba söz verdiniz?’ diye hadsiz bir cümle kurdunuz. İki gruba söz verdik. Birincisi 16 milyon İstanbullu ve ikincisi 50, 60 binlik şoför esnafı. Katılımcılık konusunda sınıfta kalmış başkan olarak seni esnafa havale ediyorum. Katılımcılıkta sınıfta kalsam bu canlı yayınlanmazdı. İçinde başkan yardımcınız vardı, randevu istendi. ‘Kiralamayın, satın’ teklifi yapıldı bana, o masada. O masada da buna kimse karşı çıkmadı. Gerçekleri yutkunarak konuşan bir insan değilim, şeffafça halkımızla bunu paylaşırım. Zamla ilgili trollerin önünde kurban edildiğimde açıklama yaptınız mı? Yok. ‘Hakkı olduğu için yaptım, politik mesele olmaktan çıkaralım’ dedik. Satın alınmış 17 bin taksiyle derdimiz yok ki daha fazla kazanın. Beni bundan sonrası ilgilendiriyor. ‘Salgında kapıya beş bin taksiyi dizeceğiz’ mi dedik? Kimse bunun üzerinden popülizm yapmasın. Oda da ihaleye girsin, alsın. Rekabeti yaratacağız. Kentin geleceğini değiştirmek istiyoruz. Kimse koro şefliği yapmasın. Taksi sürücüsü kardeşlerime zerre zarar verecek bir işi yapmam. Ama bu işten çıkar sağlayan, ismi galerici olan, simsarların para kaybetmesi umrumda değil. Benim derdim önce 16 milyon. ‘Bugün bir kanaatle seçildin ama İstanbul’u yönettirmeyiz’ diyen akıl var ise o akıl duvara toslar, yürümez o akıl. Burda anlamlı bir oylama yapacağız, tarihe not düşeceğiz. Siyaset bu masaların işi değil. Öyle bir dinledim ki sanki pırıl pırıl süreç yönetilmiş bugüne kadar, eğitimler verilmiş, vatandaş, sürücü mutlu gibi. Sanki ben başka bir yerde yaşıyorum.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.