Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

TBMM’de bugünkü grup toplantılarından öne çıkanlar – Devlet Bahçeli: “Gündeme gelmek için kendilerine saldırı organize edenler, suç ve suçluyu uzaklarda araştırmasınlar”

Bir aylık aranın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) siyasi partilerin grup toplantıları yeniden başladı. Bugün, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grup toplantılarını düzenledi. İlk grup toplantısı MHP tarafından yapıldı.

Devlet Bahçeli: “Saldırılarla ülkücü, milliyetçi hareket arasında ilişki yoktur”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli konuşmasının başında geçen hafta gazeteci ve siyasetçilere yapılan sokak saldırılarına yer verdi. Saldırılarla hiçbir bağlantıları olmadığını belirten Bahçeli, konuya ilişkin şunları söyledi: “Bazı gazeteci ve siyasetçilere yönelik son zamanlardaki saldırılar ile milliyetçi, ülkücü hareket arasında bağ kurmak zorba ve zorlama bir isnattır. Taraf olmadığımız bir saldırının faili olarak gösterilmek ucuz bir provokasyon taktiğidir. Hiç kimse şiddet ihalesini üstümüze yıkmaya çalışmasın.”

Gündeme gelmek için kendilerine saldırı organize edenler suç ve suçluyu uzaklarda araştırmasınlar”

Bahçeli konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Gündeme gelmek için kendilerine saldırı organize edenler veya sudan sebeplerle ve kişisel anlaşmazlıklarla husumet çemberine sıkışanlar, tavsiyem odur ki suç ve suçluyu uzaklarda araştırmasınlar. Sicili kabarık bir siyasetçinin evinin balkonuna kamera yerleştirip kavga anını kayda aldırması, sonra da dönüp masumiyet pozuna bürünmesi, bununla da yetinmeyip ‘Bana saldırdılar’ çığırtkanlığına tevessül etmesi bildik bir numaradır. Bu numaralar eskimiş, alıcısı da kalmamıştır.”

“HDP’nin kapatılması adalete, hakkaniyete ve milli iradeye aykırılık teşkil etmeyecektir”

HDP’nin kapatılması tartışmalarına da değinen Bahçeli, HDP’nin kapatılması çağrısını tekrarlayarak, “Bizim parti kapatılmasıyla ilgili görüşlerimiz çok açıktır. Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye’nin çıkarlarını her düşüncenin üstünde tutan siyaset anlayışının temsilcisidir. Siyasi partilerin kapatılarak cezalandırılması yerine anayasanın temel ilkelerine aykırı hareket eden parti üyelerinin sorumlu tutulması her zaman dile getirilmiştir. Siyasi partilerin kapatılması halinde bu partilere oy veren seçmenler ve bu konuda sorumluluğu olmayan parti yöneticileri de cezalandırılmış olacaktır. Bu itibarla partinin sağduyulu davranan yöneticileri ve teşkilatıyla kapatılacak fiilleri gerçekleştirenlerin ayrı tutulması bir başka önemli konudur. Şiddeti ve terörü siyasal bir amaç olarak kullanan ve anayasal düzeni yıkmak amacıyla şiddeti ve şiddet kullanmaya dayalı faaliyetleri savunan siyasi partilerin bu çerçevenin dışında tutulması hukuk devletinin vazgeçilmez gereğidir. İşlenen faillerin ve sonuçlarının ağırlığı dikkate alındığında HDP’nin kapatılması adalete, hakkaniyete ve milli iradeye aykırılık teşkil etmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti bir çadır devleti değildir” diye konuştu.

“Yeni ABD başkanı, akıl sağlığını yitiren Trump’ın hatalarını tekrar etmemeli”

6 Ocak 2021 günü Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kongre binasına yapılan baskını “tökezleyen hegemonyanın deşifresi, bir dönemin bitişinin resmi, yeni bir dönemin miladının remzi” olarak niteleyen MHP lideri Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletler arasında kalıcı dostluk veya düşmanlıktan bahsetmek mantıksızlıktır. Hiçbir ülkeye ‘İlle de bizi sevin’ demiyoruz, en azından çıkarlarımıza ve egemenlik haklarımıza hürmet etmelerini bekliyoruz. Yeni ABD başkanının, akıl sağlığını yitiren Trump’ın hatalarını tekrar etmemesi, iki devlet arasında ittifak hukukuna, yapıcı ve iyi niyetli ilişkilere destek vermesi samimi dileğimizdir.”

Pervin Buldan: “Demokratik siyaset ısraramızdan vazgeçmedik ve hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz”

HDP grubuna seslenen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kısa bir 2020 değerlendirmesi yaparken partiye yönelik kapatma tartışmalarını değerlendirdi. Buldan, “Biz çizgimizden ve demokratik siyaset ısrarımızdan vazgeçmedik, sapmadık ve hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Altı milyonun iradesini yok sayanların karşısına 12 milyon olarak çıkacağız” dedi.

“AKP-MHP iktidarından kurtulmanın yolu sandıktır”

Siyasette hukuk dışı yolların meşrulaştırılmaya çalışıldığını kaydeden Buldan, “Kaybettiklerini gören iktidar ortakları kendi aralarında gizli kapaklı görüşmeler yapıyorlar. HDP’yi devre dışı bırakma çabası içindeler. Hukuk dışılık normalleştirilmeye çalışılıyor. Muhalefete düşmemek için halkı korkutma, muhalefeti bölme, çatıştırma ve tasfiye etme düşüncesi içindeler. Ne yaparlarsa yapsınlar kaybedecekler. Başta erken seçim olmak üzere AKP-MHP iktidarından kurtulmanın yolu sandıktır. Sandığa ve halklarımıza güveniyoruz” diye konuştu.

“Demokratik siyaseti 15 Temmuz’un darbeci ruhuyla tasfiye etme planı yapıyorlar”

Buldan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında 22 Aralık 2020’de verdiği kararı da gündeme taşıdı. Buldan konuyla ilgili şunları söyledi: “Bize dayatılan adaletsiz yaşamı kabul etmiyoruz. AİHM , Selahattin Demirtaş dosyasıyla ilgili 22 Aralık’ta tarihi bir karar vermişti. Bu karar tüm tutuklu siyasetçileri kapsamaktadır. Kobani davası da AİHM’nin tespit ettiği üzere siyasi bir davadır. Bu ülkeye zerre kadar faydası olmayanlar demokratik siyaseti 15 Temmuz’un darbeci ruhuyla tasfiye etme planı yapıyorlar.”

“AB’ye üyelik süreci ancak bir iktidar değişimiyle mümkün olur”

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) yeniden yöneleceğine ilişkin söylemlere yönelik, “Adalet sosyal medyadan aranan bir olgu olmaktan çıkartılmalıdır. AB’nin yolu düşünce özgürlüğünden, demokrasiden ve barıştan geçer. İktidarın bu adımları atacak iradesi olmadığını biliyoruz. AB’ye üyelik süreci ancak bir iktidar değişimiyle mümkün olur” diyen Buldan, ekonomi ve aşı tartışmaları hakkında ise şunları söyledi: “Kendi yandaşlarının borçlarını sıfırlayan iktidar, esnafın borçlarını silmiyor. Sokaktaki halkı işsizlik ve yoksulluk ile baş başa bıraktınız. 50 milyon aşı gelecek dediler, şu an dokuz buçuk milyon var. Bir söyledikleri diğerini tutmuyor.”

Kemal Kılıçdaroğlu: “AK Parti’nin yapmak istediği önemli bir şeyi ne zaman engelledik?”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine ocak ayında öldürülen gazeteci, aydın ve devlet görevlilerini anarak başladı. Sonra Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik eleştirilerini yanıtlayan Kılıçdaroğlu, “AK Parti ne yapmak istedi de Cumhuriyet Halk Partisi engel oldu? Ne yaptık? Bir şey yaptık, evet, hatalarını, yolsuzluklarını açıkladık tek tek. Bu bizim hakkımız. AK Parti’nin yapmak istediği önemli bir şeyi biz ne zaman, nerede engelledik? Yok böyle bir şey” dedi.

Sarayın dışına çıkamıyor, esnafın elini sıkamıyor”

Erdoğan’ın ekonomiyi yönetemediğini ve halkın gerçeklerinden koptuğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Sarayın dışına çıkamıyor, esnafın elini sıkamıyor. Bunu biz yapacağız. Bütün kötülüklerin anası işsizliktir. Üniversite mezunu milyonu aşkın işsizimiz var. Bir aile çocuğunu üniversitede okutmak için ne kadar zorluk çekiyor biliyor musunuz? Ülkeyi yönetenlerin yatırımdan, kalkınmadan, işsizlikten söz ettiğini duydunuz mu? Döviz ve faizi sürekli ekonominin ana ekseni olarak gördüğünüz andan itibaren kendinizi yurtdışındaki sermayeye teslim etmiş olursunuz” diye konuştu.

“Günde ortalama 273 esnaf ve zanaatkâr dükkân kapatıyor”

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bazı dostlar, bugün de geldi yanıma, diyorlar ki dükkânlar kapanıyor, şirketler kapanıyor. İşte, açıklıyorum rakamı. Kapanan falan yok” sözlerini ise şöyle değerlendirdi: “Erdoğan şirket kapanmadığını zannediyor. Halkının sorunlarından haberdar olmayan bir kişi ülkeyi yönetemez. Günde ortalama 273 esnaf ve zanaatkâr dükkân kapatıyor. Kapalı dükkânlardan elektrik parası da istiyorlar. Saray sosyetesinin ve beslemelerin işi tıkırında ama vatandaş perişan vaziyette. Senin verdiğin talimat bürokraside geçer, ekonomide geçmez. Erdoğan talimat verdi diye fiyatlar düşmez. Erdoğan bir devlet nasıl ve hangi kurallarla yönetilir bunu bilmiyor.”

“CHP’li belediyeler olmasaydı Türkiye çok daha büyük sorunlar yaşardı”

Salgın döneminde CHP’li belediyelerin önemli sorumluluklar üstlendiğini ama pek çok faaliyetinin hükümet tarafından engellenmeye çalışıldığını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Ben sizin oyunuza değil sorunlarınıza talibim. Sorunlarınızı biz çözeceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yoksul semtlerde ekmek büfesi kurmak istedi, maske dağıtmak istedi. Onlara bile el koymaya kalktılar. CHP’li belediyeler olmasaydı Türkiye çok daha büyük sorunlar yaşardı.”

Melih Bulu’ya görevi bırakma çağrısı

Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda ise cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu‘ya görevi bırakma çağrısı yaptı ve“Görevi bıraktığınız zaman bilgiye ve bilime olan saygınız artacaktır. Herkes sizi böyle anacaktır. Kendisine böyle bir tavsiyem var” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.