Timur Göksel, hem Lübnan’ın güneyindeki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) sözcüsüyken (1979-1995) hem de aynı kuruma danışmanlık yaptığı yıllarda (1995-2003), gazetecilere –ülkemizde onun gibi kamuya hesap verme sorumluluğu olan kurumların sözcüleri arasında nadir rastladığımız için biz Türkiyeli olanlara şaşırtıcı gelen bir şekilde– nezaketle davranırdı. Ne zaman arasak –ki tahmin edersiniz kurum için çalıştığı yıllarda İsrail bölgede çok aktifti, biz de çok sık aradık- sorularımızı yanıtlamak için daima, günün hangi saati olursa olsun, hazır ve nazırdı.
We learned with great sadness of the passing of Timur Goksel today in #Beirut, his adopted home. Timur dedicated his life to #ServingForPeace, incl. 24 yrs as #UNIFIL Spokesperson & Senior Political Adviser (1979-2003). Previous Al-Janoub magazine profile: https://t.co/2VDhc3xa4r pic.twitter.com/HAsNL4TYNI
— UNIFIL (@UNIFIL_) February 3, 2021
2006’da artık 1968’den beri çalıştığı Birleşmiş Milletler’den emekli olmuş, ama öğrencileri engin birikiminden mahrum kalmasın isteyen Beyrut Amerikan Üniversitesi’nin hocalık teklifini geri çevirmemişti. Aynı yıl 12 Temmuz’da uluslararası kamuoyunda İsrail-Hizbullah savaşı, Lübnan’da ise Temmuz Harbi olarak bilinen, o büyük çatışma patlak verdi. BM tarafından ateşkes sağlanana dek, 34 gün boyunca, o sırada çalıştığım kurum olan NTV’de, adeta bölgedeki muhabirimiz gibi kullanmıştık onu. Gece gündüz arardık. Liyakatliydi ve vicdanlı: Kamuoyunun, tarafların karşılıklı propaganda savaşına kurban olmadan olanı-biteni bağlamı da bilerek anlayabilmesi için, bilinmesi elzem olan ezen-ezilen ilişkisini de mutlaka yanıtların içine yedirirdi.
Ben onunla sadece yayınlarda, haber için konuştum. Bazı meslektaşlarım onunla Beyrut’ta bir araya gelme şansına da sahip oldular. Hakkında tek bir kötü söz duymadım. Beyrut âşığı, iyi bir insandı. Şahitlik ederim herkesin huzurunda.
Uzun süredir sağlık sorunları olduğunu biliyorum. En son altı-yedi ay önce Medyascope’a mülakat vermesi için aramıştım. Sağlık sorunları olduğunu, yayına çıkmasının mümkün olmadığını söyleyip, özür dilemişti. 76 yaşındaydı.
Tedavi için yattığı hastanede koronavirüs bulaşmış ve dün (3 Şubat) Kovid-19’a bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmiş. Sevenlerinin, onu tanımış olan herkesin, yakınlarının başı sağ olsun.
Zor bir coğrafyada, sıcak savaşın içinde ve düşmanlıkların, kutuplaşmanın sürekli canlı tutulduğu –yerel ve uluslararası- topluluklarla beraber yaşadı. Nefret ve düşmanlık körükleyerek varlık gösteren muktedirlerle mesafesini daima korudu, doğrularına sadık kalarak yaşamayı seçti. İyi insandı dedim ya, dilerim iyi de yaşamış olsun.