Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İnsan Hakları Okulu Raporu: “OHAL döneminde akademiyi etkisi altına alan korku iklimi, artık ‘yeni normal’ haline dönüştü”

İnsan Hakları Okulu’nun “OHAL Sonrası Akademik Özgürlük İhlallerini İzleme Raporu 2021” başlıklı çalışmasında, 20 Temmuz 2016’da ilan edilip, 19 Temmuz 2018’de kaldırılan Olağanüstü Hal (OHAL) döneminin akademik faaliyetler üzerinde yarattığı etki “korku iklimi” olarak tanımlandı ve bu etkinin “yeni normal” haline dönüştüğü belirtildi. 

İnsan Hakları Okulu tarafından “OHAL Sonrası Akademik Özgürlük İhlallerini Araştırma Raporu 2021” başlığıyla yayımlanan ve kurumun 2019’da yaptığı araştırmanın sonucu olarak yayımladığı raporun devamı niteliğini taşıyan çalışmada, OHAL döneminde akademik faaliyetler üzerinde etkili hale getirilen korkunun halen devam ettiği vurgulandı.

Akademisyenlerle yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen verilere yer verilen raporda, akademik faaliyetlerde sansür ve otosansürün ciddi bir oranda yaygınlaştığı aktarıldı.

“Akademisyenler OHAL öncesi ve sonrasını ayırt edemiyor”

Raporda, OHAL dönemindeki akademik atmosferin değişmeden devam ettiğinin altı çizilerek şöyle denildi: “(…) çoğu akademisyen, OHAL öncesi ve sonrası arasındaki farkı artık ayırt edemediklerini, daha önce neyi nasıl ifade ettiklerini bile unuttuklarını dile getirmiştir. Derslerde, akademik yayınlarda, projeye başvurularında, sosyal medya kullanımında hatta meslektaşlar ile iletişim sırasında özgür hissedilmediği için oto-sansüre başvurulmaktadır. Dolayısıyla bu baskı ortamı, akademik işbirliğini zedelemiş ve akademik üretime ve akademiye dair inanç yitimine yol açmıştır.”

“Akademik dereceler ‘yıpranma mertebeleri’ne dönüştü”

Akademisyenlerin, sözleşme uzatma kaygısıyla güvencesizlik hislerinin bu dönemde de devam ettiğinin belirtildiği raporda, eleştirel tartışma ortamından büyük ölçüde uzaklaşıldığı vurgulanarak şu tespitlere verildi: “İş güvencesinin önünde çok ciddi bir tehdit olarak duran akademik yükselme kriterleri ve performans baskısı akademik dereceleri ‘yıpranma mertebelerine’ dönüşmüştür. Akademisyenler sözleşmelerinin yenilenmemesi kaygısıyla yaşamak zorunda bırakılmışlardır ve akademik üretimleri, kadro alabilmek için puan toplama amacına özgülenmiştir. Öğrenci şikâyetlerinin OHAL sonrasında azaldığı tespit edilmiştir. Hem koronavirüs salgınındaki uzaktan eğitim ortamının yarattığı zaman kısıtı nedeniyle derslerin baskın olarak ‘teknik’ bilgi aktarımına hasredilmesiyle eleştirel tartışma ortamından uzaklaşma hem de derslerin kayıt altına alınmasının yarattığı ilave oto-sansürün etkisiyle şikâyetlerin azalmış olduğu gözlenmiştir.”

“AKP eleştirisinden korkuluyor; derslerde Türkiye yerine büyük oranda farklı ülke örnekleri inceleniyor”

Raporda ayrıca, akademisyenlerin anlatımlarını Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Türkiye siyaseti odaklı örneklendirmeler yerine dünyadan örneklerle desteklemek durumunda kaldığı belirtildi: “(…) akademide bu döneme özgü tabu alanları ortaya çıkmıştır: ‘AKP eleştirisi’ ve ‘güncel Türkiye sorunları.’ Nitekim akademisyenler derslerinde AKP eleştirisi içerecek bölümleri çıkardıklarını ve örneklerini büyük oranda Türkiye dışındaki ülkelerden seçtiklerini, teknik ve kuramsal konulara ağırlık verdiklerini dile getirmişlerdir.”

“Türkiye’nin siyasi iklimi değişmeden akademide de bir iyileşme olmaz”

Akademisyenlerle yapılan görüşmelerle elde edilen verilerin sunulduğu raporda, akademisyenlerin OHAL’in yarattığı baskı ve korku ikliminin yol açtığı tahribat nedeniyle akademiye olan inançlarını yitirdiklerine, üniversitenin geleceği konusunda umutlu olamadıklarına ve bir değişim olacaksa bunun genel olarak Türkiye’nin siyasi ikliminin değişmesiyle mümkün olabileceğini düşündüklerine yer verilerek, “Türkiye’nin siyasi iklimi değişmeden akademide de bir iyileşme olmaz” görüşünün altı çizildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.