Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Türkiye’de koronavirüsün bir yıllık seyri: Toplam 2 milyon 807 bin 387 vaka, 29 bin 160 can kaybı

Türkiye’de ilk koronavirüs vakası, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından 10 Mart 2020’yi 11 Mart’a bağlayan gece duyurulmuştu. İlk vakanın duyurulmasının üzerinden bir yıl geçti. Koronavirüs ile birlikte geçen bir yılı, bu bir yılda yaşananları, önemli gelişmeleri derledik. 

Video: Okan Yücel, Özgür Özdemir, Deniz Eker

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 7 Ocak 2020 tarihinde Çin’de ortaya çıkan virüsün, SARS olmadığını, yeni tip bir koronavirüsten kaynaklandığını duyurdu. 11 Ocak’ta ise koronavirüsten kaynaklı ilk ölüm, hastalığın ortaya çıktığı Çin’de yaşandı. Çin’in Vuhan kentinde bir pazardan alışveriş yaparken koronavirüs kaptığı tahmin edilen 61 yaşındaki bir Çinli hayatını kaybetti. 

Çin dışında koronavirüs ilk kez 13 Ocak’ta Tayland’da, 21 Ocak’ta da Amerika Birleşik Devletleri’nde görüldü. 24 Ocak’ta ise Fransa’da, yani Avrupa’da ilk vaka görüldü. Ocak ayının sonunda DSÖ, “Küresel acil durum” ilan ederken, Çin dışında ilk ölüm de 2 Şubat 2020’de Filipinler’de yaşandı. 

Türkiye’de ilk vaka 11 Mart’ta açıklandı

Dünyada hızlı bir şekilde yayılan virüs, Türkiye’ye resmi olarak 10/11 Mart 2020’de geldi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının tespit edildiğini açıklarken, aynı gün DSÖ, koronavirüsü “pandemi” ilan etti. 

Türkiye’de ilk olarak 12 Mart’ta ilk ve orta dereceli okullar tatil edildi, kamu görevlilerinin yurtdışına çıkışları izne bağlandı, spor müsabakalarının seyircisiz oynanmasına karar verildi. Türkiye’de koronavirüsten kaynaklı ilk ölüm ise 18 Mart’ta duyuruldu. Bakan Koca, “Bugün ilk kez bir hastamı kaybettim. Toplumu temsilen en yakın takip eden kişilerdenim. Kendisi 89 yaşındaydı” dedi.

Önlemler arttı

18 Mart’ta Yunanistan ve Bulgaristan sınır kapıları kapatıldı. 20 Mart’ta ise önlemler arttırıldı. Tüm özel ve vakıf hastaneleri pandemi hastanesi ilan edilirken barlar, gece kulüpleri, tiyatrolar, sinemalar, spor salonları ve kafeler kapatıldı. Camilerde toplu ibadet sonlandırıldı, yurtdışından dönen herkese iki hafta karantina zorunluluğu getirildi. 

Bu tedbirlere ek olarak 21 Mart’ta da 65 yaş ve üstü ile kronik hastalığı olanlara sokağa çıkma yasağı getirildi. Bu, koronavirüsten kaynaklı Türkiye’de kayda geçen ilk sokağa çıkma kısıtlaması oldu. 46 ülke ile uçuşlar durduruldu, kuaförler, güzellik salonları kapatıldı, kamu kurumlarında esnek ve uzaktan çalışmaya izin verildi.

Umre ziyaretinden dönen kişiler, Ankara, Konya, Kayseri ve Isparta’da öğrenci yurtlarında karantinaya alındı. Nisanda ise Bakan Koca, koronavirüsün tüm Türkiye’ye yayıldığını açıkladı, vakaların illere göre dağılımı ilk kez paylaşıldı. Paylaşılan verilere göre vakaların yüzde 60’ının İstanbul’da olduğu ortaya çıktı, İstanbul “Türkiye’nin Vuhan’ı” diye adlandırılmaya başlandı. 

İlk sokağa çıkma kısıtlaması ve Bakan Soylu’nun istifası

3 Nisan 2020’de alınan kararla 30 büyükşehir ve Zonguldak iline giriş çıkışlar yasaklandı, 20 yaş altına da sokağa çıkma yasağı getirildi. İlk hafta sonu sokağa çıkma yasağı 10-13 Nisan 2020 tarihleri arasında yaşandı. Bu yasağın cuma akşamı yasağa saatler kala duyurulmasının ardından insanlar marketlere akın etti. Bu görüntülerin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Sorumluluğu kabul ediyorum” diyerek istifa etti ancak istifası AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilmedi. Bu gelişmelerin yanı sıra 41 yerleşim birimi karantinaya alındı, yurtiçi havayolu ulaşımı izne tabi tutuldu, marketlerin çalışma saatleri düşürüldü. 

10 Nisan’da dünya genelinde koronavirüsten ölenlerin sayısı 100 bini aştı. 23 Nisan’da Türkiye’de vaka sayısı 80 binin üzerine çıktı. Sağlık Bakanlığı, ücretsiz maske dağıtılacağını, telefonlara gelen kısa mesaj ile eczanelerden maske alınabileceğini açıkladı. Ancak maske dağıtımı konusu tartışmalara yol açtı, eczacıların açıklamasına göre piyasada maske bitti, herkes ücretsiz maskeden yararlanamadı.

Salgınla mücadelede ikinci aşama

Mayıs ayında ise Bakan Koca, iyileşenlerin sayısının ilk defa yeni hasta sayısını geçtiğini duyurdu ve salgınla mücadelede ikinci aşamaya geçildiğini paylaştı. Buna göre kontrollü açılma yaşanacaktı. 4 Mayıs 2020’de açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, maske satışına izin verildiğini söyledi, 11 Mayıs’ta ilk olarak alışveriş merkezleri (AVM), berber ve kuaförler açıldı. 10 ve 15 Mayıs’ta ise 65 yaş ve üstü, 15-20 yaş arası gençler ilk kez dört saatliğine sokağa çıkabildi. 20 Mayıs’ta dünya genelindeki koronavirüs vakaları 5 milyonu aştı. İçişleri Bakanlığı tarafından 23 Mayıs’tan itibaren Ramazan Bayramı nedeniyle beş gün boyunca 30 büyükşehir ve Zonguldak’ta hafta sonu sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 

Mayıs ayında AVM’lerin açılma kararı çok fazla konuşuldu. Bilim Kurulu üyeleri, alışveriş merkezleri için alınan açılma kararlarının kendilerine ait olmadığını söyledi ve klimalar, kapalı alanlar konusunda vatandaşları uyardı. 

“Kontrollü açılma” veya “normalleşme” adı verilen bu süreç, haziran ayında da devam etti. Sırasıyla restoranlar, kafeler, parklar, yüzme havuzları, spor salonları, kahvehaneler kısıtlamalarla birlikte açıldı. Eğlence mekanları, barlar ve nargile kafelerin bu kapsama alınmaması tartışma yarattı. 20 Haziran’da Liselere Geçiş Sistemi (LGS), 27-28 Haziran’da ise Yükseköğretim Kurulu (YÖK) sınavları yapıldı. 

Temmuz ayında günlük vaka sayıları Türkiye’de binin altına düşerken, günlük ölüm sayısı da 20’nin altına indi. Yaz aylarında virüsün etki edip etmediği tartışmaları ortaya çıkarken, tüm dünyada koronavirüs yayılmaya devam etti. Özellikle bu aylarda, Brezilya, Rusya, Hindistan gibi ülkelerdeki sayılar hızla arttı. 

Türkiye’de Bioeksen firmasının ürettiği testlerin güvenilirliği yaz aylarında çokça tartışıldı. Testlerin doğruluk payının yüzde 40 olduğu iddia edilirken, Sağlık Bakanlığı’nda testlerle ilgilenen bölümde yönetici olan Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler Daire Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kılıç görevden alındı.

Eylül ayında vaka sayıları yeniden arttı

Yaz ayları kısmi kısıtlamalarla geçirilirken, eylül ayıyla birlikte Türkiye, vaka sayılarında yeniden artışla karşılaştı. Günlük ölüm sayıları yeniden 100’e yaklaşırken, vaka sayıları da 2 binler civarına geldi. Bununla birlikte kamuya açık tüm alanlarda maske takma zorunluluğu getirildi. 

Ekim ayında ise Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 21 Eylül’den sonra kısmi olarak okullarda yüz yüze eğitimin başlayacağını söyledi ancak kasım ayında açılan bölümler yeniden kapatıldı. 

Özel hastanelerin de test yapabileceği kararlaştırıldı ancak Sağlık Bakanlığı tarafından getirilen 250 TL’lik tavan ücrete bazı özel hastanelerin uymadığı, fahiş fiyatlarla test yapıldığı ortaya çıktı. 

Türkiye’de başından beri vaka sayıları tartışma konusu oldu. Uzun bir süre, vaka sayısı olarak hasta sayısı açıklanırken Bakan Koca, kasım ayından itibaren önceden açıklanmayan vaka sayılarını paylaşacaklarını duyurdu. Duyurulan 28 bin 351 vakayla Türkiye, Avrupa’da en yüksek vaka sayısını bildiren ülke oldu. Açılmanın ardından kasım ayında yeniden tedbirler getirildi. Sokağa çıkma yasaklarının yanı sıra, restoran, kafe, yüzme salonu, spor salonu gibi yerler yeniden kapatıldı, yüz yüze eğitim-öğretime bir kez daha ara verildi. 

Kasım ayında ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Mezarlıklar Daire Başkanlığı’nın paylaştığı vefat sayılarıyla, Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilerin uyuşmadığı tartışıldı. Bazı uzmanlar, ölüm sayılarının çok daha fazla olabileceğini söyledi. 

Umut verici gelişme: Aşı onaylandı

Aralık ayından umut verici bir gelişme yaşandı ve 2 Aralık’ta İngiltere, Pfizer-BioNTech aşısını onayladı. Dünyada ilk kez, koronavirüse karşı geliştirilen bir aşı onaylandı ve bu aşı 8 Aralık’ta Kuzey İrlandalı Margaret Keenan’a vuruldu. Aşı, klinik denemeler dışında ilk kez bir insana uygulandı. 11 Aralık’ta da ABD, aşının acil kullanımına onay verdi. Daha sonra tüm ülkeler geçici onayları duyurdu. 

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çin merkezli ilaç firması Sinovac’ın ürettiği koronavirüs aşısının, Türkiye’ye 11 Aralık’tan itibaren getirileceğini açıkladı. Aşının ilk etabı olan 3 milyon doz aşı 30 Aralık’ta Türkiye’ye getirildi. İlk aşıyı 13 Ocak’ta Bakan Koca ve Bilim Kurulu üyeleri oldu. Bu tarihten itibaren gruplamaya göre aşılama hızlı şekilde başladı, ilk aşıları sağlık çalışanları oldu. 20 Ocak 2021 itibariyle Türkiye’de yapılan aşı sayısı 1 milyon doza ulaştı. 

Şubat ayıyla birlikte vaka sayıları 10 bin sınırına ulaşırken 1 Mart’ta yeni normalleşme adımları atıldı. İller, “çok yüksek riskli”, “yüksek riskli”, “orta riskli”, “düşük riskli” olarak sınıflandırılırken, hafta sonu sokağa çıkma yasağında değişikliğe gidildi ve düşük, orta ve yüksek riskli illerde cumartesi günleri sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Ana sınıflarında, ilkokullarda, 8’inci ve 12’nci sınıflarda eğitim-öğretim yüz yüze olarak başladı. Düşük ve orta riskli illerde, ilaveten ortaokullar ve liseler dahil diğer kademelerde de eğitim öğretime başlandı. 

Restoran, lokanta, kafe gibi yerler çok yüksek riskli iller dışında, sabah 07.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında yüzde 50 kapasiteyle açıldı. Bu zamana kadar bu yerler paket servisle hizmet verebiliyordu.

10 Mart itibariyle yapılan aşı miktarı 10 milyonu geçmiş durumda ancak aşılama hızı oldukça düştü. Aşı tedarikinde yaşanan sıkıntılar tartışılmaya devam ediyor. Virüsün birçok kere mutasyona uğradığı, bilimsel açıklamalarla kanıtlandı. Özellikle İngiliz varyantının Türkiye’de 74 ilde görüldüğü açıklanırken, bu mutasyonlu virüslere karşı aşının etkinliği, yayılım hızı konusundaki süreçler de çokça tartışılıyor. 

Türkiye’de bugüne kadar 34 milyon 403 bin 108 koronavirüs PCR testi yapıldı. Bir yıl içinde 2 milyon 807 bin 387 vaka tespit edilirken, 29 bin 160 kişi hayatını kaybetti. 2 milyon 640 bin 669 kişi ise iyileşti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.